Gençlerbirliği, Spor Toto 1. lig’in 15. hafta maçında sahasında Çaykur Rizespor’a 3-1 yenildi.
Başkent’in Kırmızı Siyahı ekibi, bu sonuçla kazanamama serisini 12 maça çıkardı.
Bu takımın ilk yarının sonuna kadar da maç kazanma ihtimal sıfıra yakın.
Zaten kadro çok dar, her hafta birkaç sakat, buna bir de futbolcuların sorumsuz kartları eklenince teknik heyetin eli iyice zayıflıyor.
Sevgili Kaptan Muhammed Bayır, sakatlanmış çıkmışsın, mücadelen için teşekkürler ama saha kenarında otururken kırmızı kart görmek de nedir Allah aşkına.
Sen bu takımın kaptanısın, bu takımın ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini biliyorsun.
Yakıştı mı bu kırmızı kart sana?
Gençlerbirliği’nde Mustafa Dalcı’nın imza törenine gittiğimde, 100 yıllık kulüp adına epey heyecanlanmış umutlanmıştım.
Beklentilerimin ne kadar yersiz olduğunu anlamam sadece birkaç hafta aldı.
Çaykur Rizespor maçında sadece 15 dakika oynayan bir Gençlerbirliği izledim Eryaman Stadı’nda.
O dakikalarda bir gol buldular, hatta farkı ikiye de çıkarabilirlerdi, olmadı.
Sonrasında Gençlerbirliği sahadan çekildi adeta.
Aslında sıradan bir takımdan farksız olan Çaykur Rizespor’un ismine, tecrübesine teslim oldular.
Mustafa Dalcı’nın Ankaragücü’ndeki agresifliği de yok olmuş, sessizce izledi takımının mağlubiyetini.
Altay deplasmanında az pozisyon vermişti.
Üçlü stoper tandemi ile oynamanın avantajı olarak görmüştük.
Buna karşılık az pozisyona girmişlerdi.
Bu maçta ilk 15 dakikanın dışında rakip cezaalanında pek gözükmediler.
Buna karşılık daha çok pozisyon verdiler.
Üçlü defans da pek işe yaramayacak gibi anlayacağınız.
100. yılında koskoca Gençlerbirliği göz göre göre küme düşüyor.
10 bin kişi hedefiyle başlayan sezonda taş çatlasa bin-bin 500 taraftar var statta.
Onların da çoğu beleşçi olduğundan sessizce oturup, çekirdek çitliyor.
Deplasman tribünündeki rakip taraftarın bile sesi daha fazla çıkıyor.
Ama sosyal medyada kavga, ara vermeden sürüyor, tüm sertliğiyle.
Sosyal medyada sallayanlar, maça gitse tribünler Kırmızı Siyahtan geçilmeyecek.
Ama onlar sıcak evlerinde oturup, klavye başında ahkam kesmeyi tercih ediyor.
Gençlerbirliği’ne gönülden bağlı, tek düşünceleri takımın başarısı olan istisnaları bir kenara koyuyorum.
Çoğunluk hala iktidar mücadelesinde.
Yönetimdekiler, aleyhlerinde bağıranların dertlerinin para olduğunu iddia ediyor.
Böylelikle öğreniyoruz ki meğerse hala Gençlerbirliği’nin yenilecek parası varmış.
Yönetimdekiler muhalefeti suçlarken, 100. yılda kulübü kongreden kongreye taşıyarak, 20-25 milyonluk transfer yasağını kaldırmayarak bugünkü tabloya neden olmalarına rağmen hala o koltukta oturmalarının nedenini anlatmıyorlar.
Muhalif dediklerinizin derdi, Arda Güler’den gelecek para ile kulübün hala satılacak gayrimenkulu olması ise sizin bu başarısızlıklara rağmen koltuğa yapışmanızın nedeni nedir?
Yazık, hem de çok yazık.
Koskoca Gençlerbirliği’nin akil insanları olmaz mı?
Grupları bir araya getirip, Arda Güler’den gelecek para ile gayrimenkul satışlarından elde edilecek gelirleri, kulübün bekası için kullanılmasını sağlayacak bir üst akıl çıkmaz mı bu kulüpte?
Arda Çakmak’ın önerisi çok önemli.
Çok ciddi şekilde tartışılmalı.
Gençlerbirliği’nin elindekiler, son derece efektif kullanılmalı ki 100 yıllık kulüp yok olmasın.
Bu sezon ligde kalmak imkansız değil ama çok zor.
Mustafa Dalcı’nın performansı maalesef beklentilerimin gerisinde kaldı.
Takımı ateşler zannediyordum, yanılmışım.
İkinci yarı en az 30 puan gerekli bu takımın ligde kalması için.
Mustafa Dalcı, geçen sezon bu puanları Ankaragücü’nde aldı.
Ama o kadroda Erdem Özgenç, Kwabena Owusu, Murat Uçar, Ghayas Zahid, Geraldo, Sinan Osmanoğlu, Yusuf Abdioğlu, Tiago Pinto gibi yıldızlar vardı.
Kalesi de Akın, Bahadır gibi sağlam eldivenlere teslimdi.
Eren Derdiyok, rahatsızlanana kadar ligi sallıyordu.
O takımla ancak 30 civarı puan alabildi Mustafa Dalcı.
Ankaragücü’nün kadroda düşünmediği üç beş futbolcu takviyesiyle aynı performansı göstermesini beklemek hayal olur.
Herkes hata yaptı, maalesef bu sezon da kaybedildi.
Bence de Arda Çakmak’ın önerisi dikkate alınmalı, bu sezonun kaybedildiği kabullenilip gelecek sezonlara bakılmalı.
Arda Çakmak güzel bir öneri yaptı yapmasına da ardından yaptığı açıklama ile bir çuval inciri mahvetti.
Ne demek Gençlerbirliği’ne kızıp, çocukları Fenerbahçeli yapmak.
Maalesef iktidarı da muhalefeti de neresinden tutsan elinde kalıyor.
Rahmetli İlhan Cavcav’ın kemikleri sızlıyordur.
Gençlerbirliği bir düşerse geri dönmesi çok zor olur bizden söylemesi…
METİNER ERDEM