A Milli Futbol Takımımız, Hollanda karşısında kelimenin tam anlamıyla hezimete uğradı.
Adeta 1980’lere döndük…
Teknik direktör Şenol Güneş sahaya Feyenoord’lu Orkun ile çıkarak zaten takımı 1 kişi eksik başlattı.
Orkun ilk gol öncesindeki pas hatasıyla takımın moral ve motivasyonunu bitirdi, bu görüntüsüyle zaten şu anda milli formayı hak etmiyor.
Bir futbol takımı atağa çıkarken top ayağında olan oyuncu pas atacak adam arıyor.
Yani milli takım durarak top oynamaya çalışıyor ya da oynayamıyor.
Ne yazık ki A Milliler Cengiz’i ilk yarıda hiç kullanamadı. Senin en hareketli oyuncun Cengiz. Oyunu bunun üzerine kur Kontraatakla gol ara.
Kalecimiz Uğurcan Çakır’ın da bugün kabul günüydü. Ne yazık ki ilk golde ve ikinci golde alışık olduğumuz kurtarışları yapamadı.
Burak ileride tek başına kaldı. Hakan Çalhanoğlu ve Burak’ın sürekli arkadaşlarına ikazları da milli takımın maça mental olarak hazır olmadığını gösterdi.
Teknik direktör Şenol Güneş’in, Çağlar’ın kırmızı kart görmesi sonrasındaki bakışı sanırım millilerin durumunu gözler önüne serdi.
İkinci yarıda Orkun’un çıkması Ozan Tufan’ın oyuna girmesi hiç bir şey değiştirmedi.
Güneş’in forvette Kerem veya Halil ile başlaması maçın rengini çok değiştirirdi.
Burak’ın koşacak hali yok. Bir depar atıp 10 dakika dinlenen bir golcü. Halil’in takibiyle gol geldi ama zaten maç bitmişti.
Gurbetçileri ve 83 milyonu üzdünüz.
Taraftarın 5. golden sonra tribünleri terk etmesi çok acı verici. Onlar yaşadıkları Hollandalılara güzel bir oyun ve sonuç sonrasında takılacaklardı ama tam tersi olacak.
Hiç bir şey bitmedi.
Norveç’i yen gerisi gelir.
Kimse Şenol Güneş’i tartışmasın çünkü bu takımı yine o toplar.
Görev değişikliği olacaksa bile bu grup maçlarından sonra olmalı.
İnancımızı yitirmeyelim.