Durup dururken Milli Takım kampında Almanya ekibi Eintracht Frankfurt ile anlaştığını hem de sosyal medya üzerinden duyurdu.
Nezaket gösterip, başkanı, yöneticileri veya sezon başından beri sana şans veren, destekleyen teknik direktörü Mustafa Er’i aramadı.
Sözleşme ile fotoğraf çektirip sosyal medyadan paylaştı ama her zaman seni destekleyen taraftarlara ilişkin tek bir söz etmedi.
Üstüne üstlük yakın akraban Ayhan Akman, televizyon ekranlarından senin asgari ücret karşılığı ter döktüğünü açıkladı.
Ama aynı Ayhan Akman, sana 2 yıldır sözleşme yenileme ve ücretinde iyileştirme teklifi edildiğini söylemedi nedense.
Babası da benzer açıklamalarda bulundu.
“Balıkesirspor karşısında alınan yenilginin Ali Akman ile ne ilgisi var?” dediğinizi duyar gibiyim.
Evet var.
Ali Akman’ın gidişi takımda ciddi anlamda dengeleri bozdu.
Bir büyü, sihir vardı oysa takımda.
Bir-iki oyuncuyu anlayabilirim ama…
Bu kadar genç ve tecrübesiz bir ekibin bu denli başarılı olacağını bence kimse beklemiyordu.
Kimse bir üst lig hayali kurmuyordu neredeyse.
Herkesin “tahta açılsın” beklentisi vardı.
“5-6 kaliteli transfer yapılır, Süper Lig’e çıkacak bir kadro oluşturulur” düşüncesindeydi aslında pek çok kişi.
Ama olmadı.
Ne borçlar indirildi, ne de tahta açıldı.
İş yine teknik heyet ile genç futbolculara kaldı.
Uzun süredir birlikte oynayan bu gençler de beklenilenin üzerinde başarı gösterince…
Doğal olarak ihale onlara kaldı.
Ama bu yapıdan Ali Akman gibi önemli bir figür çekilince, takım doğal olarak bocalamaya başladı.
Bu arada önemli pozisyonları vardı ilk yarıda yeşil-beyazlı takımın.
Başarabilseydi Bursaspor gol atmayı, puan veya puanlar alabilirdi Balıkesir deplasmanında.
Ancak olmadı.
Balıkesirspor’u da tebrik etmek lazım.
Yusuf Şimşek ile iyi bir kimlik kazanmışlar.
Tecrübeli ayakları var ve skora kısa yoldan gitmeyi çok iyi beceriyorlar.
Sonuçta Balıkesikrspor haklı bir galibiyet aldı.
Bu yenilgide elbette Ali Akman’ın gidişinin etkisi büyük.
Ah Ali Akman ahhhhh
Bozdun takımın dengesini…
Vedat YÜCEBAŞ (Hürriyet)