Bektaşinin birinin önüne iki bardak şıra koyup sormuşlar:
“Baba erenler, sen anlarsın, bak bakalım bu şıralardan hangisi daha iyi?”
Bektaşi babası, şıralardan birinden bir yudum çekmiş suratını buruşturup öteki bardağı göstermiş:
“Bu iyi.”
Soranlar itiraz etmişler: “Ama erenler, daha onu tatmadın bile!..”
Bektaşi omuz silkmiş: “Olsun…” demiş, “Nasıl olsa bundan daha kötü olamaz!..”
Galatasaray’ın karşısına çıkan rakip kim olursa olsun Gaziantep’ten daha kötü olamazdı.
Sezon başından beri tek deplasman galibiyetini maddi sıkıntılardan dolayı lig sonuncusu pozisyonunda kalan Kayserispor’dan alan Galatasaray için, Gaziantep deplasmanı beklediğinden çok kolay geçti.. Real Madrid hezimeti sonrası alınan üç puan ,hem moralsiz ve yorgun olan Galatasaray’lı oyuncular için cansuyu oldu, hem de yedek kulübesinden ilk onbire terfi eden oyunculara özgüven aşıladı.
Bu tür takımlar alınan ağır bir darbeden sonra bir sonraki maça genelde “KAZANMA ARZUSU” yerine, “KAZANMAK ZORUNLULUĞU” ruh-i haliyesi içinde çıkarlar…
Bu zorunlulukta genelde sahaya stres olarak yansır.
Bunun bilincinde olan Fatih Terim “kaybetmeyelim, ligin en çok gol yiyen takımlarından olan Gaziantep’e nasılsa atarız” mantığıyla takımını sahaya sürdü. Üçlü defans kurgusunu seçerek orta alanı kalabalık tuttu ve ani ataklarla Gaziantep’in üzerine gitti.. Elindeki kadroyla tek yapabildiği ani kontratak olan Gaziantep forvet hattını tamamen etkisiz hale getirdi.. Aslında, anlaşılması güç hatalarıyla rakibinin ekmeğine yağ süren SUMUDİCA’nın yapması gerekeni yaptı. Emre Taşdemir, Ömer Bayram, Adem gibi oyuncularında dişlerine göre olan rakip karşısında, formayı çıkarmama azmi de eklenince Galatasaray çok kolay bir galibiyet aldı.
Sumudica’nın ne yapmaya çalıştığını ise ne tribünler, ne bizler, ne de oyuncular anlayabildi.. Bence kendisi bile anlamadı..
Sezon başından beri oynadığı 3-5-2 sistemini bir anda terk ederek , Galatasaray karşısında dörtlü defans dizilimine geçti..O da yetmedi defansın göbeğindeki Papy’i orta sahaya çekince ilk yarı boyunca Papy şaşkın şaşkın dolanıp durdu.. İkinci yarıda bunun farkına varır diye beklenen
Sumudica, bu kez aynı Papy’i aldı defansın sağına monte etti.. Orta alanda tek top yapan oyuncuyu yani Diarra’yı ilk yarı boyunca yanında oturttu.
Tüm becerisinin defans arkasına atılan toplarla kontraya çıkabilen bir takımı olduğunu görmezden gelip, ligin en hızlı iki oyuncusu Kayode ve Twumasi’yi daha ceza alanına bile sokulamadan, Galasaray orta beşlisi arasında kaybetti..
Daha da kötüsü kendi forvet hattının boy ortalamasını unutup,hem de ligin en az gol yiyen takımı Galasaray’a karşı kenarlardan gelerek doldur boşalt yapmaya çalıştı.. Anlayacağınız SUMUDİCA kaybetmek için ne gerekiyorsa onu yaptı.
Geçen hafta hafta Metiner Erdem’in yazdığı gibi, Gaziantep Ankaragücü karşılaşmasını 1.5 pozisyonla bitirmişti..
Galatasaray karşısında ise istatisklerin de gösterdiği gibi,kaleyi bulan tek şutu olmadan koca bir SIFIR çekti.
BORA KANEVETÇİ