Kupa Beyi Ankaragücü 1980-1981 sezonunda Türk futbol tarihinde bir ilki gerçekleşmiştir.
İlk kez 1. Lig’de (Süper Lig) oynamayan bir takım Türkiye Kupası’nı kazanarak müzesine götürmüştür.
Bir de Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı (o zamanki adı Devlet Başkanlığı Kupası) kaldıracaktır.
1980-1981 sezonunda en büyük amaç birkaç yıldır hasreti çekilen 1. Lig’e (Süper Lig) çıkmaktı.
Türkiye Kupası mücadelesinde kademelerde sırasıyla Düzcespor (2-0), Muhafızgücü (1-0), Konyaspor (5-2), Orduspor (2-1, 0-0) ve 1980 Türkiye Kupası sahibi Altay (1-0, 1-2) ile karşılaşan Ankaragücü çeyrek finale çıkmıştır.
Ancak takım çeyrek finale çıkana kadar, birinci lig mücadelesine odaklanmış, takım için kupa pek de önemli görünmüyordu. Kupa maçlarında meydana gelebilecek her türlü sıkıntı, 1. lig yolunda takımı yavaşlatabilir düşüncesiyle de kupa maçları pek önemsenmedi.
Hatta Düzcespor maçında takımı tam kadro sahaya sürdüğü için teknik direktör Coşkun Süer’in işine son verilir, o maçta takımın iki as oyuncusu İhsan ve Cüneyt kırmızı kart görürler, hasar büyüktür. Teknik direktörlüğe Yılmaz Gökdel getirilir, ama işin rengi çeyrek finalde Beşiktaş ile eşleşilmesiyle değişir.
Beşiktaş ile ilk maç Ankaragücü’nün İstanbul’da 2-0 yenilgisiyle sonuçlanır. Ama futbolcular ve teknik direktör için artık takımın kupa hedefi vardır.
Beşiktaş maçında sakatlanan İhsan Kavak, Dr. Ünsal Söylemezoğlu tarafından sakat şekilde oynamaması konusunda defalarca uyarılmasına rağmen, İhsan bunu kabul etmez, “oynayacağım” der. İhsan’ın lakabı artık “deli”dir. İstanbul’daki yenilgiye rağmen Ankaragücü Ankara’daki maçta normal sürenin sonunda 2-0 galiptir. Uzatmalarda İrfan Ertürk’ün golüyle 3-0 galip gelir ve yarı finale çıkmaya hak kazanır.
Yarı finalde Fenerbahçe ile karşılaşan Ankaragücü, Fenerbahçe’yi kendi evinde 1-0 yener ve Ankara’da da 0-0 berabere kalarak kupadan eler. 29 Nisan 1981 çarşamba günü oynanan bu rövanş maçını biletli 23.524 seyirci izler.
1981 yılında Türkiye kupası finalinde Ankaragücü, Boluspor ile karşılaşacaktır. 6 mayıs 1981 tarihinde Ankara’da oynanan maçta Ankaragücü, Boluspor’u Mehmet ve Sadık’ın golleri ile 2-1 yener.
Son maç Bolu’da oynanacaktı. 13 Mayıs 1981’de Bolu’daki maçta da takım adeta kendi evinde, taraftarının önünde oynuyordu. “Adil, Hikmet, Fuat, İhsan, Haluk, Nazmi, Cüneyt, Taner, İrfan, Mehmet, Sadık 11’i ile sahaya çıktığında atılan konfetiler nedeniyle kapalı tribünün önü yamaçlarına kar yağmış dağ gibi bembeyaz olmuştu. Bu maç için tüm Ankara’nın Bolu’ya aktığı, Bolu’ya ilk araçlar vardığında konvoyun bir ucunun Ankara’da olduğu anlatılır.
Bolu finali, küçük büyük herkesin hasretle andığı bir gün olarak hafızalara kazındı. O gün maç 0-0 berabere bitti. O maçta yıllarca Ankaragücü taraftarlarının ve oyuncularının hafızalarından silinmeyecek tribünlere atlama görüntüleri oluşmuştu. Bu skorla Ankaragücü, Türkiye Kupası şampiyonuydu.
EFSANE KADRO
Ankaragücü’nü Türkiye Kupası şampiyonu yapan finalin “son ayak” karşılaşmasında kadroda şu isimler yer alıyordu:
Adil Eriç, Hikmet Hancıoğlu, İhsan Kavak, Fuat Akyüz, Haluk Kargın, Taner Kalender, Cüneyt Memişoğlu, Nazmi Erdener, İrfan Ertürk, Mehmet Şahin, Sadık Aksöz.
Teknik direktör: Yılmaz Gökdel
03.06.1981 tarihinde Türkiye kupası finalinden 4 gün sonra; Ankara’da Ankaragücü Trabzonspor ile yapmış olduğu Devlet Başkanlığı kupası maçında rakibini 1-0 yenerek kupayı müzesine götürür.
12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbenin spora etkilerinden birisi Ankaragücü’nü doğrudan ilgilendirir. Türkiye Kupası’nı kazanan futbol takımının hangi ligde oynadığına bakılmaksızın birinci lige çıkartılacağına dair kanun düzenlenir ve Türkiye Kupası’nı kazanan Ankaragücü birinci lige çıkar.
Bu olaydan itibaren 8 yıl daha yürürlükte kalan yasadan yararlanacak olan başka bir kulüp olmayacaktır. Zira alt liglerden gelerek Türkiye Kupası’nı kazanan başka bir takım da henüz olmamıştır.
Bu yasa çıkarılmasa bile Ankaragücü o sezon 1. lige çıkacaktı. Zira sezonu Sakaryaspor’un ardından 2. sırada bitirip zaten yükselmeye hak kazanmıştı.
Sakaryaspor o sezon oynadığı 20 maçın 17’sinde penaltı kazanmış, Ankaragücü tek bir penaltı bile kazanmamıştı.