Ankaragücü bu sezonun şu ana kadar ki en kritik, en zor maçını da kayıpsız kapatmayı başardı.
Aslında Ümraniyespor maçını bu kadar zor hale getiren biraz da geçen haftaki Giresunspor zaferi oldu.
Karadeniz deplasmanına Kaleci Korcan, Erdem, Alihan ve İlhan’dan yoksun çıkınca, doğal olarak herkeste beklenti, 1 puanın yeterli olacağı şeklindeydi.
Yenilse de kimse bir şey diyemezdi, o kadar cezalı ve sakatı olan takıma…
Ama Ankaragücü, herkesi şaşırtarak 2 sezondur artık klasikleşen deplasman galibiyetlerine Giresun’da birini daha ekledi, hem de zorlanmadan.
Deplasmandaki bu rahatlık nasıl sirayet etti bu takıma bilinmez.
Geçen sezon şampiyonluk deplasmanda gelmişti, görünen o ki bu sezon da öyle olacak.
Sarı lacivertliler, 2 sezondur deplasmanda ne kadar rahatsa, 19 Mayıs’ta da o kadar stresli oynuyor.
Bu stres Erzurum ve Balıkesir maçlarında 5 puana mal olmuştu.
İç sahada kazanılan Samsun, Bolu, İstanbul ve Denizli maçlarında da 19 Mayıs’a gelen herkes adeta ölüp ölüp dirilmişti.
Hele Giresunspor galibiyeti ile birlikte Ümraniyespor maçı bir anda liderlik maçına dönüşünce, stres tavan yapmıştı ev sahibi ekipte.
Teknik Direktör İsmail Kartal, takımdaki bu stresi fark ederek hafta boyunca en az 5-6 kez futbolcularla toplantı yaparak rahat olmalarını, kaybetseler de yarışın içinde olacaklarını anlatmaya çalıştı.
Ama nafile…
Maça o kadar stresli, o kadar kötü başladı ki Sarı lacivertliler, neredeyse ilk 45 dakika boyunca üst üste 2 pas yapamadılar.
Kimse ne yapacağını bilemez haldeydi, ayakta bile duramıyorlardı.
Rakip kaleye ilk şut 15. dakikada bir defans oyuncusu Erdem tarafından o da öylesine bir vuruşla atılabildi.
Ümraniyespor ise Ankaragücü’ndeki stresi fark ederek kısa sürede oyunda üstünlüğü ele geçirdi.
Golü de 20. dakikada Jean-Armel Drole ile erken buldu.
İstanbul ekibi, biraz dikkatli olsa Drole ve Rangelov ile ilk yarıda işi bitirebilirdi.
Kırılma anı da 28. dakikada defansı 4’e 2 yakaladıkları pozisyonu değerlendirememeleri oldu.
Ankaragücü için ilk yarıda taraftarı heyecanlandıran tek pozisyon Putsila’nın 40. dakikada ceza sahası çizgisi üzerinden çektiği sert şut oldu.
Teknik direktörlükte kariyerinin en başarılı dönemini yaşayan İsmail Kartal, soyunma odasında futbolcularına ne söyledi, nasıl motive etti bilinmez, ikinci yarı birden roller değişti.
Öncelikle nemli çimlerde sürekli kayan kramponları değiştirdi Sarı lacivertliler, sonra oyunlarını.
Ankaragücü’nün beklenmedik baskısı karşısında bu kez panik yapma sırası Ümraniyespor’a geçmişti.
Hem de ne panik!
Henüz 2. yarının başında Aaron’un kendi kalesine attığı, ardından defansta Merthan ve Bulut’un ortaklaşa inanılmaz hatalarını değerlendiren Kenan ile gelen goller Ankaragücü’nü ikinci yarının ilk 13 dakikasında öne geçirdi.
Bu gollerden sonra geriye yaslanan Sarı lacivertliler, taraftarın yüreklerini ağzına getiren pozisyonlar verseler, Drole’yi durdurmakta zorlansalar da maçı kazanmayı başardılar.
Bu kadar stresli maçta gelen galibiyet inanıyorum ki Ankaragücü futbolcularını rahatlatmıştır.
Ankaragücü bundan sonra 19 Mayıs’ın da “Beyi” olur artık.
Başkent ekibi kazandı ama gelecek haftaki Gazişehir Gaziantep maçı öncesi gördüğü sarı kartla kaptan Sedat cezalı duruma düştü.
Umut da sakatlığından dolayı gelecek hafta da oynayamayacak.
Sorun olur mu?
Normalde olması gerekir, özellikle de Kehinde’nin ağırlığını, ilk 11 oyuncusu olmaktan henüz çok uzak olduğunu görünce Umut ister istemez aranıyor.
Ama deplasman fatihi bir takım ve her hafta şapkadan tavşan çıkaran sihirbaz bir teknik direktörle, Ankaragücü haftaya da ne yapar ne eder koltuğunu korur.
Maçta galip durumdaki takımların zaman geçirmek için yaptığı hareketler iki takıma da yakışmadı.
İlk yarı Ümraniyesporlu oyuncular yerden kalkmadı, ikinci yarı da Ankaragücü oyuncuları.
Neredeyse iki yarıda da 8-9 dakika sakatlık numarası yapan oyuncularla vakit geçirildi.
Hakem Özgür Yankaya’nın ilk yarının sonuna sadece 2 dakika eklerken, ikinci yarıya 6 dakika eklemesi taraftardan büyük tepki çekti.
Taraftar, Cumartesi gündüz maçı olmasına karşın tribünlerin büyük çoğunluğunu doldurdu.
Maç boyu susmasalar da kritik dakikalarda ıslık ya da başka şekilde hakemi ve rakibi baskı altına almak yerine Akdeniz Akşamları’nı söylemesini yadırgadım.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın yanına ilçe belediye başkanlarını alarak maça gelmesi, taraftarla kucaklaşması gelecek adına umut verici gelişmeydi.
Maç sonrası artık klasikleşen taraftar-İsmail Kartal buluşması da keyif vericiydi.