Ankaragücü’nün Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı ama tartışmaları bitmedi.
Üçüncü gün oldu, hala trol hesaplardan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’ya yönelik saldırılar sürüyor.
Bir spor yazarı olarak en nefret ettiğim şey, sporun siyasete malzeme edilmesi, spor yazarlarının siyaset yazmak zorunda kalması.
Maalesef bu yazının tamamına yakını siyaset içeriyor, bu yüzden okurlardan özür diliyorum.
Başkan adayı eski milletvekili, iktidardaki partinin kurucusu, Cumhurbaşkanı’nın çok yakınındaki isim olunca genel kurul salonu da ister istemez siyasetçilerle dolu oluyor.
Siyasette, özellikle de iktidarda parti içi tartışmalar hep kapalı kapılar ardında yapılırdı.
Bu kez parti içi tartışmaların Ankaragücü üzerinden hem de aleni yapılması ister istemez akıllarda soru işareti bıraktı.
Sosyal medyaya bakıyorum da herkes olayın yanlış boyutunu tartışıyor.
Bir il başkanının adının geç anons edilmesi dolayısıyla attığı twitin çok önemi yok.
Önemli olan, il başkanının kibirli şekilde bu olaydan yola çıkarak, abi kardeş gibi olan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arasını açmaya çalışmasıdır.
Bu durumda, olaya sadece bir il başkanının haddini aşan açıklamaları olarak mı bakmalıyız?
Yoksa, Ankaragücü’nün geleceğini etkileyecek bir tehlike olarak mı görmeliyiz?
Öncelikle söz konusu olayla ilgili kendi görüşümü açıklayayım.
Faruk Koca’nın Ankaragücü’ne maddi, manevi destekte bulunanları sayarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adını es geçmesini gerçekten anlamakta zorlanıyorum.
Beni tanıyanlar, dünya görüşümün mevcut iktidarla ne kadar farklı olduğunu çok iyi bilirler.
Ama konu Ankaragücü olunca bu konuda tarafsız kalmaya özellikle dikkat gösteririm.
Maalesef on yılı aşkın süredir iktidar partisi ile Ankaragücü arasında kimi zaman olumlu kimi zaman da olumsuz bir etkileşim var.
Melh Gökçek döneminde olumsuz etkileşim vardı, kulüp 2. Lig’e kadar düştü.
Son birkaç yıl ise olumlu anlamda Cumhurbaşkanı’nın kulübe katkısını gözlemliyoruz.
Ankaragücü kasasına son 2,5 sezonda 500 milyon TL’ye yakın para girdiyse, bunun 70-80 milyonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, en az 3 katında ise Erdoğan’ın katkısı vardır.
Faruk Koca da daha önceki her konuşmasında en az birkaç kez Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederdi.
Bir ara kentteki tüm billboardlarda Cumhurbaşkanı’na teşekkür mesajları yer almış, bu yüzden kulüp siyasete alet ediliyor diye çok ağır eleştirmiştik.
Cumhurbaşkanı konusunda bu kadar hassas olan Faruk Koca, nasıl olur da ismini atlar?
Faruk Koca içten konuşuyor ama iyi bir hatip değil.
Buna rağmen hiç konuşma metni kullanmıyor, devamlı irticalen konuşuyor.
O an için unutmuş olma ihtimali yüksek.
Bu nedenle önemli organizasyonlar için konuşma metni hazırlanmalı, hataya fırsat verilmemeli.
“Cumhurbaşkanı, bilgisi dışında adının kullanılmasını istemiyor” iddialarına katılmıyorum, AK Parti’ye yakın gazeteci arkadaşları aradım, kesinlikle bu konuda talimatının olmadığını ifade ettiler.
Bilerek ya da bilmeyerek bir unutkanlık olmuş, Ankaragüçlüleri ilgilendiren kısım bundan sonra ne olacak?
AK Parti’ye yakın kaynakların tamamı, İl Başkanı’nın bu twitleri yukarıdan bir yerlerden icazet almadan atamayacağı şeklinde.
Zira, salondan ayrıldıktan neredeyse 3 saat sonra twitleri atmış.
O sırada kimlere ulaşabildi?
Tehlikede burada.
Faruk Koca’nın yapması gereken, bu olayın üstünü hemen kapatması, parti ile Ankaragücü’nün karşı karşıya gelmesinin önlenmesidir.
Aksi halde ne olur?
Ciddi sıkıntı yaşanır.
Trol hesaplardan saldırılar devam ediyor.
Ankaragüçlülerin yapacağı şey, hata yapılsa da Başkan Faruk Koca’nın arkasında sımsıkı durmaktır.
Sarı öküz hikayesinde olduğu gibi, verilecek bir taviz ciddi sorunlar yaratır.
Özellikle yönetim kuruluna çok önemli görevler düşüyor.
Düşüyor düşmesine de kim üstlenecek bu tür bir görevi?
Evet Faruk Koca’nın yeni yönetimi Şampiyonlar Ligi gibi çok güçlü ama çoğunluğunun geçmişinde Ankaragücü yok.
21 kişilik yönetimde Hüseyin Aytekin’den başka babadan, dededen Ankaragüçlü olanı şahsen ben tanımıyorum.
Tamamı, Faruk Koca’nın isteği üzerine Ankaragücü’ne hizmet için kulübe gelmiş çok önemli iş insanları.
Ama şu an için aidiyet duyguları doğal olarak çok zayıf.
Çok küçük ihtimal ama iktidar-kulüp tartışması çıkarsa, bu isimler nasıl tavır alır tahmin edebiliyorum.
Faruk Koca’nın kongredeki en büyük hatası, gerçek Ankaragüçlü birkaç ismi liste dışı bırakması oldu.
Keşke, yönetim kurulu üye sayısını 23’e, 25’e çıkarsaydı da herkesin bildiği bu isimler yönetimde ya da diğer kurullarda kalabilseydi.
Tamamı generallerden oluşmuş bir orduyla savaşılmaz, biraz da iş yapacak asker lazım.
Bir eleştirim de kongrede kulübün borcunun net bir şekilde açıklanmamasına.
Bir tane delege “Sayın Başkan, Ankaragücü’nü borçsuz şekilde Süper Lig’e çıkarma sözü vermiştiniz, ne oldu?” diyemedi.
Bu arada yeni stat yapımı konusundaki katkısı, Beştepe tesislerindeki binaların yenilenmesi ve transferlerdeki başarısından dolayı Ankaragücü yönetimini kutluyorum.
METİNER ERDEM