İtalya’nın ilk koronavirüs hastası 38 yaşındaki Mattia, iyileşti ve hastaneden taburcu edildi.
Mattia’ya ilk teşhis 20 Şubat’ta konulmuştu.
Tedavisi 33 gün sürdü.
Bu bilgi önemli.
Çünkü, TFF’nin değil 3 tane, 53 tane senaryosu dahi olsa, bu dakikadan sonra Fatih Terim sahalara dönmeden bu lig başlamaz.
Allah uzun ömürler versin, inanıyorum ki Fatih Terim iyileşecek, takımının başına dönecek.
Takımına, Türkiye’ye daha çok kupalar kazandıracak.
Fatih Terim’i çok eleştirsem de bugün dua zamanıdır, dualarımız onunla.
Mattia örneğinden yola çıkarsak, Fatih Terim’in iyileşip hastaneden taburcu edilmesi belli ki 1 ayı geçecek.
Dinlenme süresini, takımını lige hazırlamayı da katarsak asgari 2 aya ihtiyacı var, deneyimli teknik direktörün.
Yani en iyimser tabloyla, salgın bitse dahi liglerin mayıs sonu, haziran başından önce başlaması imkânsız.
Hızlandırılmış bir lig için Haziran’ın sonuna kadar kalan süre makul.
……………………………………………………….
Ama…
Ya salgın devam ederse.
Çin’de 2019 Aralık’ta başlayan salgın, yeni yeni kontrol altına alınıyor.
İtalya’nın, Fransa’nın, İspanya’nın en az 2 ay daha bu salgınla uğraşacağı kesin.
Türkiye’nin de bu illetle savaşı en az bu ülkeler kadar, hatta daha uzun sürecektir.
Bu veriler gösteriyor ki, bu sene ligde kalan 8 maçın tamamının oynanması çok zor.
O zaman geriye birkaç olasılık kalıyor.
Birincisi liglerin oynanmadan bu haliyle tescili, diğeri play-off.
Bir de sadece Beşiktaş’ın dillendirdiği bu sezonun yok sayılması.
Beşiktaş’ın önerisinin uygulanabilirliği çok zor ve birçok haksızlık içeriyor.
Şampiyonluk yarışından koptukları için onlar için böyle önerilerde bulunmak kolay ama tarihlerinde ilk kez şampiyonluk kovalayan Başakşehir ve Sivasspor ile 36 yıl sonra şampiyonluğa bu kadar yaklaşan Trabzonspor’u, üst üste üçüncü şampiyonluğu isteyen Galatasaray’ı ikna etmek zor.
Ayrıca, gelecek yıl kimler Şampiyonlar Ligi’ne katılacak, kimler Avrupa Ligi’ne?
Bu senaryo, çözümden çok yeni sorunlar doğurur.
Destekçisi olabilir ama uygulanabilirliği zor.
Tescil veya play-off’a gelince.
Hem ligin üstü hem de altı karma karışık.
Bu puan tablosuyla, ligin bu haliyle tescili çok büyük haksızlık olur, kimseye kabul ettiremezsiniz.
En doğrusu liglerde düşmenin kaldırılması, Avrupa Kupaları’na katılacak takımların ise play-off ile belirlenmesi.
Ankaragücü açısından da en uygun senaryo budur.
Er ya da geç bu senaryo uygulanacak.
Başka yolu yok.
………………………………………..
Altını kalın bir çizgiyle çizmek gerekir ki, en kötü senaryo bile geciken karardan iyidir.
Bakmayın siz virüs sessizliğine.
Fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor Türk futbolunda.
Her takım maddi anlanma çok ama çok zor durumda.
Hasılat yok, forma, ürün satışı yok, galibiyette, beraberlikte ödenen performans geliri yok, yayın geliri yok.
Bu dönemde sponsor bulmak da imkânsız.
Yani beş kuruş gelir yok, giderler katlanarak artıyor.
Ankaragücü’nden örnek verelim.
12 Şubat’ta yapılan Tüzük Kongresi’nde Başkan Fatih Mert kürsüye çıktı, şeffaf bir şekilde geliri gideri saydı.
Dün de bir televizyon programında gelirler ve borçlar ile ilgili yeni bilgileri verdi.
12 Şubat’ta kasaya 96 milyon lira girdiğini söylemişti, 23 Mart’ta bu rakam 100 milyona çıkmış.
Yani 1,5 ayda kasaya sadece 4 milyon girmiş.
Kasadan çıkan para ise en az 20 milyon liradır.
Bu durumun 2 ay daha sürdüğünü düşünün.
Sözleşmeler mayıs sonunda sona eriyor.
Prosedüre göre maçlar bitene kadar sözleşme uzar da futbolcu ekstra para ister, Mayıs’tan sonrası için yeni kaynağı nereden bulacak kulüpler.
Başkan Fatih Mert, vergi, SGK ödemeleri var şu sıralar diyor.
Başta Faruk Koca olmak üzere tüm yöneticiler, evlerini, işyerlerini temlik ettirmişti.
Nasıl kurtulacak temlikten bu yöneticiler.
10 yıldan beri bu kulüp mali sıkıntılar çekiyordu.
Geçen yıl artık işin içinden çıkılamaz hale gelince eski yönetim bırakıp gitti.
İlk defa Ankaragücü’nde işler rayına oturmuştu ki şimdi de koronavirüs çıktı.
Ankaragücü ekonomisi yine yara aldı.
Dert üstüne dert yani.
Ne karar alınacaksa gecikmeden, hemen bugünden alınmalı.
Eğer gecikilirse;
Bu kriz, Türk futbolunu kökten bitirir.
Bizden söylemesi.
…………………………………………
Çok yakında baş gösterecek bir sorunu da şimdiden söyleyeyim.
Süper Lig’de takımlar yabancı futbolcu hakimiyetinde.
Galatasaray son Beşiktaş maçına 11 yabancı ile çıkmıştı, Ankaragücü de en az 9 yabancı ile oynuyor.
Adamları otelde karantinaya aldık, ülkelerine göndermiyoruz.
Paraları ödeniyor mu?
Sanmıyorum, gelir kalmayınca haliyle ödemeler de aksıyordur.
Sorarım size, evinizden ailenizden ayrısınız, tek tutunur yanınız kazandığınız para.
Eğer o parayı da alamazsınız ne kadar süre kalırsınız o otel köşelerinde?
Gaziantep’in teknik direktörü kaçtı, en önemli oyuncusu Maxim de gitmiş.
Yakında başka takımlarda yeni vakalar eklenir bunlara.
TFF Başkanı Nihat Özdemir.
Tarihin en pasif başkanlığını yapıyor.
Bir kez olsun, sorumluluk almalı.
Bir karar vermeli.
<span da