Ankaragücü, ilk yarısını mükemmel oynadığı maçta Beşiktaş’a 4-1 kaybetti.
Yenilgiye sorumlu arayacaksak en başa Kulusic’i yazmak gerekir, ardından da Halil Umut Meler’i.
Sonra sırasıyla Orgill, Canteros ve kaleci Altay’ı ve de Mustafa Kaplan’ı yazabiliriz.
Mustafa Kaplan’ın öncelikli hatası, Burak gibi son haftaların en formda oyuncusunu karşılama görevini Kulusic’e vermesiydi.
Haftalardır Ankaragücü defansını toparlasa, yönetse de Kulusic için bu görev biraz abartıydı.
İlk golde Burak karşısında çok ağır kaldı.
Burak’ın dirseğiyle burnunda çatlak oluşmasına, sarı kart sınırında olmasına karşın ısrarla oynamak istemesi hem kendisinin, hem de buna izin veren Mustafa Kaplan’ın hatasıydı.
Nitekim hem ikinci golü kaleci Altay ile birlikte rakibe hediye etti, sonra da penaltı yaparak 3 gole olumsuz anlamda direkt etki etti.
Orgill ve Canteros Fenerbahçe maçında gördükleri kartlardan dolayı Kayserispor maçında cezalı duruma düşmüşlerdi.
O haftadan sonra ikisi de kayıplarda.
Beşiktaş maçında eski formlarında olsalardı, ilk yarıdaki o baskılı oyundan sonuçsuz ayrılmak imkansız olurdu.
Bir an önce kendilerini toparlamalılar.
Mustafa Kaplan, onlar olmadan Kayseri’de çok rahat galibiyet aldığını da unutmamalı.
İllaki kadroyu bozmayacağım saplantısı içinde olmamalı.
Formda olan formayı giyer, formdan düşen oyuncuda ısrar etmek böyle kayıplara neden olur.
Son olarak ikinci yarı takımı adeta tek başına sırtlayan kaleci Altay bu maçta hem formsuz hem de şanssızdı.
…………………………
Buraya kadar Ankaragücü’nün olumsuz yönlerini anlattık.
Hiç mi olumlu şey yapmadı Ankaragücü?
İlk yarı, 30 haftanın en iyi futbolunu oynadı desek çok da abartmış olmayız.
Adeta tek kale oynadı, karşı kaleye şut atmayan sadece kaleci Altay kaldı.
Herkes en az bir kez Karius’u yokladı.
Alman kaleci Süper Lig kariyerinin en iyi futbolunu oynadı.
Penaltıyı bile kurtardı.
Ankaragücü, 4-1 kaybediyor maçın adamı Burak ile birlikte Karius seçiliyorsa, bu sarı lacivertlilerin ne kadar etkili oynadığını göstermez mi?
Beşiktaş deplasmanında 6-7 pozisyon bulup, bir tanesini atamazsan futbolun klasik kuralı yaşanır.
Atamayana atarlar.
…………………………….
Maç sonu Mustafa Kaplan’ın Burak’ın pozisyonunu anlatması Şenol Güneş ve Beşiktaş medyasınca çok eleştirildi.
Şenol Güneş’in açıklamaları evlere şenlik.
Kulusic, Burak Yılmaz’ın dirseğine burnuyla vurmuş, aslında faulün Beşiktaş lehine verilmesi gerekirmiş.
Afedersiniz yuh artık!
Bir de Mustafa Kaplan’ı algı yaratmakla suçluyor.
Mustafa Kaplan gibi özü sözü bir adamı algı yaratmakla suçlamak da neyin nesi?
Peki Mustafa Kaplan niye o örneği verdi?
Gerçekten de Burak sarı kart görse Ankaragücü’nün bir avantajı olmayacak, sadece Galatasaray maçında oynayamayacaktı.
Sarı kart sınırındaydı ve hakem Halil Umut Meler de bunu bildiğinden Burak’ı kart göstermeyerek korumuş oldu.
Mustafa Kaplan’ın isyanı; Burak çok açık sarı kartlık bir pozisyonda korunurken Ankaragücü’nün sarı kart sınırındaki oyuncuları Pinto ve Kitsiou’ya çok rahat kart gösterilmesineydi.
Yüzde yüz de haklıydı, madem sarı kart sınırındaki oyuncu korunacak, niye Kitsiou ve Pinto korunmuyor?
Mustafa Kaplan elindeki kısıtlı kadroyla mücadele eden bir teknik direktör.
Şimdi iki önemli oyuncusu cezalı.
Djedje sakat, Kulusic’in burnundaki çatlak ne kadar ciddi henüz bilmiyoruz.
Yani hayati önemdeki Rizespor maçına en az 3 ya da 4 oyuncusundan yoksun çıkacak.
Mustafa Hoca isyan etmesin de kim etsin?
Penaltı pozisyonu ise eyyamdan başka bir şey değildi.
Zaten bir hakem eyyam yapıyorsa suçluluk duygusundandır.
Biliyor, Ankaragücü’nün hakkını yediğini, penaltı pozisyonunda VAR’ın da yardımıyla eyyamın kralını yaptı.
…………………………………..
Bu konuda çok iddialıyım.
Beşiktaş-Ankaragücü maçını sahada hakemin de yardımıyla Beşiktaş kazanırken, tribünlerin galibi açık ara Ankaragücü’ydü.
Sayıları 2 bini bulmayan Ankaragücü taraftarı birinci dakikadan doksanıncı dakikaya kadar tribünlerin tek hakimiydi.
40 bin kişi maçın büyük kısmında Ankaragücü taraftarını izledi.
Maç başında Ankaragücü taraftarının baskısını kırabilmek için stat hoparlörleri tam kapasite çalıştırıldı ama fayda etmedi.
Maç sonu da 4-1 kaybetmelerine karşın tüm takımı tribünlere davet etmeleri pozitif katkı anlamında Ankaragücü taraftarının artısıydı.
Tebrikler Ankaragücü taraftarı…
Ankaragücü bu maçı hemen yarın unutmalı, Rizespor maçına odaklanmalı.
Ankaragücü’ne 2 ya da 3 puan lazım, onu da stres yaşamadan Rizespor maçında almalı.
Stadın full olması çok önemli, yönetim bilet fiyatlarını düşük tutarak bu konuda üzerine düşeni yapmalı.
…………………………………………..
Yayıncı kuruluş Beinsport’a değinmesem olmaz.
Maç bitti eve döndüm, bir de özetini izleyeyim diye ekran başına geçtim.
Özellikle Ankaragücü’nün ilk yarıdaki oyununu keyifle seyretme niyetindeyim.
O da ne?
Yayıncı kuruluş, ilk yarıdaki Ankaragücü’nün 6-7 pozisyonunu es geçmiş.
İlk yarıdan sadece Burak’ın golü ve Burak-Kulusic kart pozisyonunu özete koymuş.
Ayıp! Anadolu takımlarına her yerde mi darbe vurulacak?
Kimse tarafsız olamayacak mı?
METİNER ERDEM