Ankaragücü, ateş hattıyla bağlantısını tamamen kesebileceği maçta Konyaspor ile golsüz berabere kaldı.
Hafta içinde bu maçın taktik savaşı içinde geçeceğini, Mustafa Kaplan açısından da test maçı olacağını yazmıştım.
Süper Lig’de söz konusu defans yapmak ise bu işi Aykut Kocaman’dan daha iyi yapabilecek bir teknik direktör göremiyorum.
Aykut Kocaman’ın bu maçta tek düşüncesinin bir puan olduğu daha maçın ilk dakikalarında belli oldu.
Kalesini etten bir duvara çevirip, Fofana, Yatabare gibi çabuk ve becerikli ayaklarla kontratak yaparak gole ulaşmak istedi.
İlk 45 dakika, Ankaragücü sadece 2 pozisyon bulabilirken, Konyaspor 3-4 pozisyon yakalamayı başardı.
İlk yarının son saniyelerinde Djedje’nin sakatlanması şanssızlık olsa da takımı hem defansif hem de hücum anlamında olumlu etkiledi.
İsmail Kartal döneminde takımın en iyisi olan Djedje, sonrasında saatli bomba gibi oldu.
Bu bomba kimi maçta rakibi imha ediyor kimi maçta da Ankaragücü’nü.
Hiç ortası yok Djedje’de.
Bu maçta da devam etse sanırım Ankaragücü’nü imha edebilirdi, ya kaptırdığı bir topla gole neden olabilir ya da kırmızı kart görerek takımını eksik bırakabilirdi.
Djedje çıkıp da yerine Moke girince Ankaragücü daha sağlam oynamaya başladı.
Ardından Sedat-Moulin değişikliği, Ankaragücü’ne hücum anlamında artı değer kattı.
İkinci yarı Orgill’in direkten dönen vuruşu dışında, Sacko ve İlhan’ın saç baş yolduran son vuruşları ile geçti.
Ah bu pozisyonlar, Orgill’e, Boyd’a gelseydi ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan.
Sonra da zaten Orgill ve Boyd’a alınan özel önlemlerden dolayı bu pozisyonların ortaya çıktığı aklıma geliyor.
Bir haftalık ceza ne Canteros’a yaramış ne de Orgill’e.
İkisi de vasatı aşamadı.
Kaleci Altay, Avrupa’dan görücülerinin geldiği maçta bir pozisyon dışında kusursuzdu.
Avrupa’dan bir görücü de Djedje için gelmişti ama o da bizim gibi bir şey anlamadı Djedje’nin oyunundan.
Taktik savaşı şeklindeki maçta istediğini alan Aykut Kocaman olsa da Mustafa Kaplan da bir testten daha başarıyla çıkmış oldu.
Aykut Kocaman’ın mutlak defans düşüncesiyle oynadığı bir maçta 6-7 net pozisyon bulmak Mustafa Hoca’nın hanesine artı olarak yazıldı.
Başkan Mehmet Yiğiner de bu nedenledir ki berabere kalınsa da maç sonu soyunma odasına inip primi artırdığını söyledi.
Maç sonu basın toplantısında Aykut Kocaman, Ankaragücü’nün ligin ikinci yarısındaki performansı için “Peri Masalı” benzetmesi yaptı.
Ankaragücü’nün bir günde yaptığı transferlerle hiç uyum sorunu yaşamadan yakaladığı çıkışın inanılmaz olduğunu söyledi.
Ankaragücü yönetimi, geç de olsa “Peri Masalını” yazan Mustafa Kaplan ile ilgili adımlar atmaya başladı.
Hafta içinde Mehmet Yiğiner ile Mustafa Kaplan bir araya gelip, kısa ve uzun vadede ne yapacaklarını görüştü.
Kısa vadede hedef Boyd ve Kitsiou’nun bonservislerini almak.
Uzun vadede ise gelecek sezonun planlaması…
Henüz resmi bir teklif olmasa da bu görüşmeleri gelecek sezon da Mustafa Kaplan’ın görevinin başında olacağı şeklinde yorumlamak mümkün.
Bu arada Mustafa Hoca’ya göre, cuma ve cumartesi günkü sonuçlardan sonra ligde kalma barajı 36’ya kadar düşmüş.
Umarım hesabı kitabı iyidir Hoca’nın.
Her yazımı olduğu gibi bu yazının sonunu da taraftara ayırmak istiyorum.
Ama bu kez biraz sitem olacak.
Ankaragücü için hayati önem taşıyan bu maçta tribünlerde çok ciddi boşluklar vardı.
Maçın büyük kısmında senkronize değillerdi.
Onlar bu takıma çok puan kazandırdı, onlarında bir iki maçta formsuz olmaları doğal.
Maça bilet fiyatlarının pahalılığından dolayı gelmediğini söyleyenleri de Beşiktaş maçında göreceğiz.
İki katı fiyata satılan bilet kaç dakikada tükenecek?
Bir de düzeltme yapayım.
Başkan Mehmet Yiğiner, hafta içi görüşmemde şöyle bir ifade kullanmış, ben de aynen kullanmıştım:
“Pazdan, hiçbir menajere bağlı değildi. Aracısız alacaktık, birileri bundan rahatsız oldu. Ismail Hoca’yı da etkileyip Bakary Kone’yi aldırdılar. Peşinat olarak ödenen 310 bin Euro’nun sadece 10 bin Euro’su Kone’ye verildi, geri kalan para o birilerine gitti.”
Bugün elime bir belge geçti, meğer İsmail Kartal da Pazdan’ı çok istemiş, hiç de vazgeçmemiş.
Hatta MKE Ankaragücü Kulübü, Pazdan’ın kulübüne 450 bin Euro bonservis bedeli önermiş.
O dönem Dünya Kupası’nda oynayan Pazdan, yüksek ücret istediği için bu transfer gerçekleşmemiş.
METİNER ERDEM