Ankaragücü, Kasımpaşa ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı.
Sonuca bakıldığında deplasmanda alınan 1 puan iyi görünebilir.
Takımlar eşit şartlarda maça başlasa beraberlik kabul edilebilir bir skor.
Ama Kasımpaşa, gol yükünün neredeyse yarısını üstlenen Bahoken ve Hajradinovic’in de aralarında bulunduğu 6 asından yoksun çıkmış maça.
Bu fırsatı değerlendireceksin arkadaş.
Başkan Faruk Koca, her konuşmasında beklediklerinin kaç puan gerisinde olduklarını söylüyor ya.
Son açıklamasında 10 puan demişti sanırım.
Bu kayıpları bu maçta değil de hangi maçta telafi edeceksin?
Evet istenilen skor alınamadı ama enseyi de karartmamak gerek.
Son haftalarda oyun kalitesindeki artış, gelecek adına umut verici olmaya başladı.
Kasımpaşa maçında da maç boyunca oyun olarak rakibinden çok üstün olan taraf Ankaragücü’ydü.
İkinci yarıda Gökhan’ın büyük hatası ile yenilen golün şaşkınlığı ile geçen 15-20 dakika dışında, Başkent ekibi son derece akıllı bir oyun ortaya koydu.
Rakip, eksiklerine rağmen bıkmadan usanmadan 3. bölgede baskı uyguladı.
Son haftaların formda ismi Ömer Erdoğan belli ki Kasımpaşa’yı iyi analiz etmiş.
Ankaragücü, rakibin ön alan baskısını Pedrinho, Uros Radakoviç ve Nihad Mujakic’in defans arkasına attığı uzun toplarla kırmak istedi.
Her seferinde de başarılı oldu.
Maçın adamı Ali Sowe’du.
Süper Lig’e alışan, ritmini bulan Ali Sowe’un müthiş presi, hızı, topu arkadaşları gelene kadar ayağında tutabilmesi, sağındaki, solundaki arkadaşlarına dağıtabilmesini izlemek keyif verici.
Hızı bazen başına bela da olabiliyor.
Ofsayt nedeniyle sayılmayan golde bir salise yavaş olsa o top rakipten gerideyken ona gelecek ve gol geçerli olacaktı.
Ömer Erdoğan’ın taktik becerileri ile takım rakip ceza sahasına kadar çok rahat geldi, pozisyon da buldu.
Ama bu pozisyonları gole çevirmek biraz şans biraz da beceri işi.
Hatayspor maçında şanstan çok beceri ön plandaydı, Ankaragücü 4 gol attı, bir o kadar da kaçırdı.
Pozisyon olarak Hatayspor maçındaki kadar olmasa da Ankaragücü bu maçta da rakip kalede çok fazla sayıda tehlike yarattı.
Ama bu kez ilk yarıda Beridze, ikinci yarıda ise beraberlik golünden sonra Tasos’un son vuruşlarındaki yetersizlikleri nedeniyle galibiyet golü gelmedi.
Golde ise bu kez şans ön plandaydı.
Aynı İstanbulspor maçında olduğu gibi taç atışı sonrası rakibin konsantrasyon eksikliği Ankaragücü’nün beraberlik golünü bulmasını sağladı.
Evet oyun iyi olsa da önemli olan skor ve puan.
Başkan Faruk Koca puan hesabına bu maç için de eksi 2 puan ekleyebilir.
Ömer Erdoğan formda diyoruz ama hata yapmıyor mu?
Maalesef hala kadro seçiminde hataları oluyor.
Ankaragücü’nün kazandığı maçlar sonrası yaptığım yorumlarda da altını defalarca çizdim.
Bu takımın en zayif halkası maalesef Jese Rodrigues.
Sadece ve sadece adı ve backraundu sayesinde forma şansı buluyor.
Adı Jese değil de Hasan olsa, değil 11’e, 21 kişilik kadroya dahi girmemesi gerekir.
Kasımpaşa maçında hücum istatistikleri…
Şut 0, gol beklentisi 0, rakip ceza sahasında topla buluşma 0, başarılı çalım 0, asist 0, kilit pas 0.
Böyle bir performans sonrası dinlendirilmesi gerekir ama.
İddia ediyorum Trabzonspor maçında yine ilk 11’de yer alacaktır.
Jese’yi kazanacak diye Ankaragücü kaybettiği puanlar yüzünden bugün düşme hattı yakınlarında.
Bu takımın sol kanadı Giorgi Beridze’ye sağ kanadı ise hangisi formdaysa Tasos’a veya Emre Kılınç’a ait olmalı.
Pedrinho 8 numara oynamalı, 10 numara için Taylan Antalyalı düşünülmeli.
Jese de güç ve performans isteyen kanat yerine, teknik ve beceri isteyen 10 numara için Taylan Antalyalı ile forma savaşı vermeli.
Hocanın ikinci hatası kaleci Gökhan Akkan’da ısrarcı olması.
Gökhan, bugüne kadar sadece Giresunspor maçında başarılıydı.
Diğer tüm maçlarda hata üstüne hata yaptı ama her seferinde yine forma ona verildi.
Ömer Erdoğan’ın forma verirken isimlere, backraundlara değil de güncel performansına bakması lazım.
Yoksa, Başkanın kayıp puan hanesine daha çok puanlar yazar Ankaragücü.
Kasımpaşa maçında Jese’nin dışında kayıp bir başka oyuncu Taylan Antalyalı’ydı.
Haftalardır takımın en iyisi olan Taylan’ın bir maçlığına kötü oyunu mazur görülebilir ama Hocaya Jese konusunu bir kez daha düşünmesini şiddetle öneririm.
Ankaragücü takım oyunu oynadığı için Ali Sowe’dan başka çok fazla önplana çıkan oyuncu olmadı.
Pedrinh ve stoper tandemi iyiydiler.
Kevin Malcuit ve Yasin Güreler defansif mücadeleri ile göz doldurdular ama her ikisinin de ofansif yönde eksikleri var ve orta konusunda çok çalışmalılar.
Tolga Ciğerci’nin çok fazla geri pas yapması maçı televizyondan izleyenlerin gözüne hoş gelmiyordur.
Ancak, maçı canlı izlerseniz, rakibin baskısını kırmak, oyunu rahatlatmak için o geri pasların çoğunun gerekli olduğunu görürsünüz.
Maçı yorumlarken, Kasımpaşa deplasmanına gelen 700-800 Ankaragüçlü’yü es geçsem ayıp ederim.
Maç boyu, mükemmele yakın performans sergilediler.
Statta en az 4-5 bin Kasımpaşa taraftarı vardı, performansları ile onları susturdular.
Maç sonu futbolcuları tribüne çağırıp, bütünleşmeleri de harikaydı.
Ankaragücü taraftarı ne kadar mükemmelse, Kasımpaşa taraftarı da o kadar ayıplıydı dünkü maçta.
Biliyorsunuzdur Başkan Faruk Koca, maçlarda protokolde yerinde duramaz, heyecandan sürekli ayakta gezerek maç izler.
Ankaragücü’nün golünden sonra son derece doğal ve naif tepkisini bile Kasımpaşa taraftarı hazmedemedi.
Başkan Faruk Koca’ya fiziki müdahalede bulunmak istediler.
Ağza alınmayacak küfürler edilmesi son derece çirkindi.
Aslına bakarsanız, bazı Kasımpaşa taraftarları maça siyasi amaçla provakasyon için gelmişler.
Sebebi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankaragücü’ne destek için maçta olmasıydı.
Maç sonu siyasi sloganlar atılması, Mansur Yavaş’a tepki gösterilmesi yakışmadı lacivert beyazlılara.
Orta hakem ve VAR hakemlerine değineyim mi bilemiyorum.
Bizim gördüğümüzü Ankaragücü yönetimi görmüyor ya da görüyor da umursamıyor sanırım.
Ankaragücü son derece tartışmalı bir gol yedi, kimseden tepki yok.
Biz yazıyoruz, taraftar tepki gösteriyor ama yönetim sessiz.
Vardır bi bildikleri…
Maça eski başkan Fatih Mert ve çok sayıda o dönem yöneticisi de geldi.
Zaten çoğu her deplasmana gidiyor, Ankaragücü’nü yalnız bırakmıyor.
Onlar için Kasımpaşa deplasmanının çok acı hatıraları vardı.
Nitekim Fatih Mert de 2 sezon önce Mete Kalkavan’ın katlettiği, Ankaragücü’nün küme düştüğü o maç sonunda nasıl göz yaşlarına boğulduğunu anlatıken o günleri yaşıyor gibiydi.
Allah bir daha Ankaragüçlülere aynı acıları yaşatmasın.
METİNER ERDEM