Alanyaspor deplasmanında 5-0’lık skorla sezonun en farklı yenilgisini alan Ankaragücü, üst üste beşinci maçından da puan çıkartamadı.
Mustafa Kaplan’a bir konuda teşekkür etmek gerekir.
Mehmet Sak’ı devre arasında, Moke’yi de 65. dakikada iyi ki oyundan çıkardı.
Yoksa, büyük resme bakmayacak, bir iki futbolcunun kötü performansı üzerinden yorumlar yapacaktık.
Sonuçta da yanılacaktık.
Ankaragücü’nde bir şeyler oluyor.
Bir iki futbolcunun performansı ile anlatılabilecek bir şey değil bu.
Ankaragücü ruhunu kaybediyor.
Sezon başında Aykan Atik-Adnan Erkan ikilisi hadlerini bilerek defansif bir oyun kurgusuyla takımı oynattı, karşılığını aldılar.
İlk 3 maçta ölümüne mücadele etti tüm takım.
Metin Diyadin döneminde Ankaragücü 8 maçın 6’sını kaybetti.
Malatya maçı hariç kaybedilen diğer 5 maçta sahada kora kor mücadele sergilendi.
Takım kaybetti ama ezilmedi, taraftar hiçbir maçta stadı başı önde terk etmedi.
Ankaragücü’nün İmalat-ı Harbiye ruhunu, sahadaki futbolcu da tribündeki taraftar da iliklerine kadar hissetti.
Metin Diyadin, bu cesur futbolu oynatırken ciddi hatalar da yaptı ve sonunda onun da görevine son verildi.
Mustafa Kaplan geldiğinde herkesin aklında geçen sezonun ikinci yarısındaki Ankaragücü vardı.
O takımın oynadığı futbolun tadı hala damaklardaydı.
Kaplan, yaptığı açıklamalarla bu takımı kendisinin kurduğunu, futbolcuları tanıdığını söyleyip, geçen yıl ki başarıyı tekrarlayacağının sözünü verdi.
Bu yüzden beklenti çok yüksek oldu.
Ama olmadı, geçen haftaki Trabzonspor maçındaki yenilgi Faty’nin kırmızı kartına bağlandı.
Bu hafta oynanan futbol rezalet ötesi.
Herkes ama herkes gerçek performansının çok altında.
Mehmet Sak, Moke, Canteros başta olmak üzere haftalardır berbat oynayanları saymıyorum; Pazdan, Kitsiou, Kulusiç, Orgill bile vasatın çok altındaydı.
Çok istediğimiz gençlere de şans verdi Mustafa Kaplan.
Onlar da abilerinin rezil oyununa aynen katıldılar.
İlk defa şans gelmiş, koş, bas, pres yap; göster kendini.
Yok, maalesef yok.
Dedim ya bu takımda ruh kalmamış.
Bunun sebebi neler olabilir?
30 yıllık tecrübeme dayanarak ben olasılıkları sayayım kararı siz verin.
Olasılık 1: Mustafa Kaplan yanlış kadro çıkarıyor, yanlış taktikle oynatıyor olabilir.
Olasılık 2: Mustafa Kaplan’ın bazı futbolcularla arasında geçen sezondan kalma limonilik olduğunu bilmeyen yok.
İsim vermek istemiyorum ama bu futbolcular Mustafa Kaplan’ı istemiyor, kasıtlı oynamıyor olabilirler.
Olasılık 3: Ankaragücü sadece Süper Lig’in değil, Avrupa’nın en yaşlı takımı.
Sezon başında iyi bir hazırlık dönemi geçirmedilerse, bu haftalarda pilleri biter.
Şu an takımın pili bitik durumda olabilir.
Olasılık 4: Takımda yine para sorunu yaşanıyor olabilir.
Yeni yönetim bir aydır işbaşında.
Kasımpaşa maçının primlerinin dağıtıldığını neredeyse davul-zurnayla duyurdular.
Sonrasında sponsorluk imza töreninde gazetecilerin sorusu üzerine futbolcu maaşlarının bir kısmının yattığını yarım ağız söylediler.
Futbolcular yeni yönetime çok büyük umut bağlamıştı, bu umutlar karşılıksız çıktıysa sorun yaşanıyor olabilir.
Birisi benim önüme bu şıkları koysa öncelikle üçüncü, sonra da dördüncü olasılığın dikkate alınmasını önerirdim.
Burada görev, önce yönetime, sonra da Mustafa Kaplan’a düşüyor.
Fikstürün zor kısmı geçildi.
Devre arasına girmeden önce Ankaragücü’nün önünde Göztepe, Galatasaray (D), Antalyaspor (D), Denizlispor maçları var.
Hastalığın teşhisi doğru konulup, tedaviye bir an önce başlanırsa Ankaragücü, bu maçlardan en az 6-7 puan alarak bu ligde kalma şansını sürdürür.
Yoksa, ilk yarı bitmeden 1. Lig yolu görünür.
Benden uyarması…