En sonda diyeceğimi başta söyleyeyim.
Ankaragücü’nün geleceğini, ne yönetim, ne teknik heyet ne de futbolcular belirleyecek.
Gelecek taraftarın elinde…
Ankara çeyrek yüzyıl sonra Melih Gökçek’siz bir yerel seçime hazırlanıyor.
Keçiören Belediye Başkanlığını da hesaba katarsak neredeyse 30 yılımız Melih Gökçek ile geçmiş.
Tüm kamuoyu yoklamaları Ankara’da seçimin bıçak sırtında olduğunu gösteriyor.
Adaylar tek bir oyun bile peşinde.
Hal böyle olunca Ankara’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ankaragücü’ne gönül veren taraftarın oyları da değerlendi.
Ankaragücü taraftarının oyunu hafife almanın nelere malolduğu geçmişte test edildi.
Ostim’deki Bugsaş maçından sonra Melih Gökçek’e tepki gösteren taraftar, bu öfkesini maçtan 15 gün sonra yapılan referandumda sandıklara yansıtmış, yüzde 70’e yakın AKP-MHP oyuna karşın, Ankara’da “Hayır” önde çıkmıştı.
Ankaragücü taraftarı bu sezon da çok mağdur.
19 Mayıs’ın hesapsız kitapsız yıkılmasından, Eryaman’ın hala tamamlanmamasından, 2 aydır iç saha maçları için Afyon’a, Kayseri’ye gitmesinden dolayı öfkeli.
Avrupa hesapları yaparken, bir Beşiktaş maçı öncesi yaşanan bu olaylardan dolayı artık kümede alma potasında olmasına öfkeli.
Öfkesini, kızgınlığını sandığa yansıtmakta da kararlı.
Melih Gökçek’in bile büyük tartışmaların yaşandığı geçen seçimi 13 bin oyla aldığını hatırlarsak, birkaç hafta öncesine kadar boynunda Kayserispor atkısı ile gezen Mehmet Özhaseki’nin, Ankaragücü oylarını toplaması zor görünüyor.
Bu yüzden iktidar manevra üstüne manevra yapıyor.
Özhaseki şu ana kadar nerede konuşursa konuşsun, en önemli gündemi stat ve Ankaragücü.
Mesajları hep Ankaragücü üzerine.
Ankara’da bir stadı tamamlayamayan, bir başka stadın zeminini 2 aydır düzeltemeyen iktidarın açığını, Kadir Has Stadı’nın 175 bin liralık kirasını cebinden ödediğini söyleyerek kapatmaya çalışıyor.
Birkaçı dışında tüm medya elinde olduğu için gazeteler, televizyonlar bu haberi çok büyük olaymış gibi veriyorlar.
Melih Gökçek’in birkaç tweet’ini silmesi, yine bu medya tarafından “Gökçek, Mehmet Özhaseki’den desteğini çekti” diye manşetlere çekiliyor.
Ama taraftarın sosyal medyadaki gündemi farklı.
Onlar herşeyin farkında.
Taraftar, stat kirası ödendi diyerek öfkesini dindirmiyor.
Birkaç tweet silmekle Melih Gökçek-Mehmet Özhaseki birlikteliğinin gizlenemeyeceğinin de farkında taraftar.
En basitinden bir hesaplamayla 50 bin Ankaragücü taraftarı olsun, ailesiyle birlikte 150-200 bin oy eder.
Bıçak sırtındaki bir seçimde kimse, bu oy potansiyelini görmezden gelemez.
Peki iktidar, bu oylar için Mehmet Yiğiner’e güvenebilir mi?
Şu an için hayır.
Hatta şu an Mehmet Yiğiner’in göstereceği adres ters tepki bile yapar.
Yiğiner de bunu bildiği için gözünü karartmış desek yanlış olmaz.
İsimler henüz açıklanmadı ama önemli transferlerle takımı takviye etme peşinde.
Kulübün öyle ciddi bir borcu falan da yok.
100 milyon borç deniyor, tamamına yakını futbolcu alacağı..
Ve bu borçların ödeme takvimi 2-3 yıla yayılmış durumda.
Federasyondan gelecek ikinci parti paralarla hem futbolcuların alacaklarını ödemek hem de önemli isimleri takıma kazandırmak istiyor.
Birkaç hafta içinde bunu başarırsa yeniden eski gücüne kavuşur.
Diyelim ki başardı, tekrar güçlendi.
İktidar yine de Mehmet Yiğiner’e güvenir mi?
Ya da madalyonun diğer tarafından bakarsak, Mehmet Yiğiner, Melih Gökçek destekli Mehmet Özhaseki’yi ister mi?
Bu soruların yanıtını yazmaya gerek yok, herkes tahmin edebilir.
Bu yüzden İsmail Kartal’ın kıvılcımını attığı operasyon her an hayata geçirilebilir.
İsmail Kartal, yazılı açıklamasında basın toplantısında yönetimi istifaya davet etmediğini söylüyor, bir cümle hariç orada söylediklerini açıklamasında tekrarlıyor.
O cümle de şu:
“Yönetim kaynak bulamıyorsa, kaynak bulacakların önünü açmalı”
Açıklamasında sadece bu cümle yok.
Bu istifaya davet değil de nedir İsmail Hoca?
Kapalı kapılar ardında bazı isimler gündeme geliyor.
Bunlar arasında benim için en dikkat çekici olanı Ahmet Ketenci.
Kim bu Ahmet Ketenci?
Recep Tayyip Erdoğan’ın dünürünün oğlu.
Yani Burak Erdoğan’ın eşinin abisi.
Şu anda Medipol Başakşehir’in yöneticisi.
Ali Koç’un farklı kazandığı Fenerbahçe seçiminde de Aziz Yıldırım’ın listesindeydi.
Ankaragücü ile ilgisi ne diye sorarsanız, İsmail Kartal ile Fenerbahçeli’liğinden dolayı yakın ilişkisi vardı.
Ankaragücü’nün birçok sorununu tek telefonda çözüyordu.
Belki gözlerden kaçmıştır hatırlatmakta yarar var.
Ankaragücü yönetimi, TFF 1. Lig’de şampiyon olduğunda 3 kişiye teşekkür etmişti.
Birincisi Recep Tayyip Erdoğan, ikincisi Ahmet Ketenci, üçüncüsü İsmail Kartal.
Böyle bir isim ikna edilirse, Mehmet Yiğiner’e de bu kişinin önünü açması “yukarılardan” tavsiye edilirse ne olur?
Mehmet Yiğiner, baskılara boyun eğer mi?
Hepsinden önemlisi sadece seçim kazanmak için yapılan bu hamlelere Ankaragücü taraftarı ne tepki verir?
Bu yüzden Ankaragücü’nün geleceği ne yönetimde, ne teknik heyette ne de futbolcuda.
Gelecek sizlerin elinizde…
METİNER ERDEM