Ankaragücü’nün tarihinde bodrum katlarının farklı bir yeri vardır.
“Amatöre kadar gider” denilen kulüp, bugün küçümsenen o bodrum katı genel kuruluna katılan birkaç arma sevdalısı sayesinde bugün dimdik ayakta.
Dün öğle saatlerinde de Eryaman Stadı’nın bodrum katındaki basın toplantı odasında tarihi bir olaya tanıklık ettik.
Başkan Faruk Koca ile Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin imzaladığı protokolle MKE Ankaragücü Kulübü’nün faaliyet gösterdiği spor dallarının arasında yarım asır aradan sonra yeniden basketbol ve hentbol eklendi.
Başkan Faruk Koca, bu törende voleybol dalında da faaliyet gösterme konusunda çalışma yapacaklarını bildirdi.
Ankaragücü, 2022-2023 sezonunda basketbolda ING Basketbol Süper Ligi’nin bir altı olan Basketbol 1. Lig’de, hentbolda ise en üst lig olan Hentbol Süper Ligi’nde mücadele edecek.
Biliyorsunuz Ankaragücü, futbol dışında güreş, boks, badminton, halter ve masa tenisinde de faaliyet gösteriyor.
Amatör branşlardan sorumlu yönetici DA’nın üstün performansıyla bu branşlarda birçok ulusal ve uluslararası turnuvalarda madalyalar üst üste geldi.
Taraftarla ilişkileri de son derece iyi olan DA, Ankaragüçlüleri basketbol ve hentbolda da salonlara çekmeyi mutlaka başaracaktır.
İnanıyorum ki özellikle basketbolda bir iki yıla kalmadan Ankaragücü hem en üst ligde hem de Avrupa’da Başkent’i temsil edecektir.
Törende bir başka müjde, Mamak Belediyesi’nden geldi.
Başkan Murat Köse, basketbol ve hentbol maçlarının oynanacağı salonların dışında 2 ayrı futbol sahasını Ankaragücü’nün altyapısının kullanımına tahsis ettiklerini duyurdu.
Başkan Faruk Koca, Tandoğan’ın artık yetersiz hale geldiğini belirterek, metropol belediyelerinden tesis tahsis etmelerini istedi.
Umarım, Faruk Başkan’ın bu isteği havada kalmaz, belediyeler gerekli desteği verir.
Toplantıda hazır Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’yi de bulmuşken, medya mensupları PORTAŞ ile ilgili gelişmeleri sordular.
Murat Köse, Büyükşehir Belediyesi’nin Ankaragücü’ne destek için başka yollar da bulabileceğini, mecliste her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Ancak, PORTAŞ özelindeki soruları yanıtlamaktan özellikle kaçındı.
Toplantı sonrası Başkan Faruk Koca’ya, PORTAŞ’ın sermaye artırım talebi kabul edilmezse, forma sponsorluğunun tehlikeye girip girmeyeceğini sordum, ciddi sıkıntı yaşanabileceğini söyledi.
Bu olayı sosyal medyada Zihni Çakır adında, Beyaz TV’de program yapan bir gazeteci sürekli gündemde tutuyor.
Kendisiyle yazıştım, Faruk Koca’nın futbolculara yüksek bedelle daire verdiği iddiasının doğru olmadığını söyledim.
O PORTAŞ konusunda bizzat Cumhurbaşkanı’nın devreye girdiğini söylüyor ama bence bu haberlerin arkasında Melih Gökçek var.
Melih Gökçek, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ettirilmesinin arkasında Faruk Koca’nın da olduğuna inanıyor.
Bu yüzden rövanş peşinde.
Siyasetçiler arasındaki, özellikle de AK Parti içindeki mücadelenin Ankaragücü’ne zarar vermemesini umuyorum.
Ancak, bir kulüp siyasetle bu kadar iç içe olursa, doğal olarak bu tür hasarlar da yaşanabiliyor.
Toplantı sonrası Başkan Faruk Koca’ya Gaziantep FK maçındaki kötü futbolla ilgili düşüncesini sordum.
Söze “Off the record-(Yazılmamak kaydıyla)” diye başladı.
Dinleyince bunun Off the record’luk bir konu olmadığını başkanın kendisine de basın sözcüsüne de söyledim.
Taraftarın hakkı bunu bilmek, o yüzden sizlerle paylaşacağım.
Maçtan önce Pedrinho, Zahid, Beridze, Tasos, Marlon ve Abdullah’ta zehirlenme olmuş.
Hastanede tedavi görmüşler, buna rağmen kendilerini iyi hissettiklerini söyleyerek Mustafa Dalcı’ya oynamak istediklerini söylemişler.
Mustafa Hoca da riski üstlenerek oynatmış.
Tabi maç boyu futbolcuların performansı doğal olarak yerlerde oldu.
Olaya hangi açıdan bakmak gerek bilemedim.
Diyetisyeni, özel ahçısı olan kulüpte nasıl olur da 6 futbolcu birden zehirlenir?
Futbolcu oynamak istiyorum dese de oynatmak doğru mu?
Hem de 6’sını birden ilk 11’de oynatmak.
Son olarak böyle bir olay yaşanmış, neden paylaşılmaz?
Son sorunun muhatapları toplantıda olduğundan onu sordum.
Faruk Bey, “Yenilgiye bahane arıyorlar derler diye paylaşmadık” dedi.
“Özrü kabahatinden büyük” derler ya, tam da bu söze örnek bir davranış.
Teknik direktörünüz, neredeyse bir haftadır linç ediliyor, elinizde yenilgiye gerçekten mazeret olabilecek bir konu var ve bunu saklıyorsunuz.
İnanmakta zorlanıyorum.
Benzer vukuat Uros Radakoviç’te de yaşandı?
Radakoviç neden kadroya dahi alınmıyor diye taraftar Mustafa Dalcı’ya yükleniyor, kimse ses çıkarmıyor.
Hatta maç günü, takımda sakat oyuncu yoktur diye duyuru yapılıyor.
Sonra öğreniliyor ki Radakoviç, adele yırtığından dolayı geldiği günden beri takımdan ayrıymış.
İnanın Mustafa Dalcı gözden mi çıkarıldı diye düşünmeden edemedim.
Başkan Faruk Koca’ya, bu yüzden “Karagümrük maçında da istenmeyen bir skor olursa, sonuçları olur mu?” diye sordum, “Niye olsun ki” demekle yetindi.
Jese Rodrigues’i de sordum, bir haftadır antrenmanlarda fotoğrafının yer almadığını hatırlattım.
Başkan Faruk Koca, “Diğer oyunculardan sadece bir gün fazla izin verildi, şu an tesislerde” ifadesini kullandı.
Zaten hazır olmayan bir takıma 3 gün izin, zaten hazır olmayan bir futbolcuya ekstra izin…
Şu ana kadar oynanan maçlarda gördük ki ligin en kötü takımları İstanbulspor, Kasımpaşa ve Karagümrük.
Juventus’tan gelme, “Başbakan” lakaplı Pirlo’nun teknik direktörlük kariyeri pek parlak olmayacağa benziyor.
“Bu hafta da zehirlenmezlerse” Ankaragücü, Konyaspor maçının ilk yarısındaki futboluyla Karagümrük’ü çok çok rahat yener.
Ama Gaziantep FK maçındaki futbol tekrarlanırsa işi zor.
Yazının sonunda Ankaragücü’nün amatör branşlardan sorumlu yöneticisi DA’nın adını niye açık açık yazmadığımı açıklayayım.
“Marifet iltifata tabidir” derler, ben de elimden geldiğince işini iyi yapan insanları takdir edici yazılar kaleme alırım.
Eski yönetimden Hakan Bilgin kulübün gelir giderlerini öyle sıkı kontrol altına almış, şeffaf bir anlayışla işini yapıyordu ki sık sık tebrik ederdim, programımıza konuk olmuştu.
İstanbulspor maçında 40-50 polisin arasına dalıp tartaklanan taraftarı kurtaran Kamil Karip’in bu olağanüstü fedakar hareketine sessiz kalmamız mümkün müydü?
Kulübe küsen, kabuklarına çekilen efsaneleri Ankaragücü ile yeniden barıştıran Sebahattin Güngör’e destek vermesem olur muydu?
Bu isimlere destek verdik, sonuç ne oldu?
O kadar başarılı işler yapmalarına karşın hepsi liste dışı kaldı.
Şimdi ki mali sayman da olsun bakalım, Hakan Bilgin gibi şeffaf.
Açıklayabilsin kuruşuna kadar kulübün borcunu.
Kamil Karip’in işini, bir kişi yapamaz diye Gülsen Yılmaz hanım ile alengirli işler sonucu yönetime giren Molla Ali Çetin’e vermişler.
Dalsınlar bakalım ikisi birlikte 40-50 polisin arasına da görelim.
Bu köşeye konu olan taraftarları bile başkana jurnalleyen bir ekip var görevde.
Bu yüzden artık başarılı işler yapanları yazarken adlarını saklayacağım, isimlerini kodlayarak yazacağım.
Belki jurnal ekibinin gözünden kaçar umuduyla…
METİNER ERDEM