Kimileri 3 puanlı sistemde mağlubiyetle beraberlik arasında pek fark görmezler.
Onlar için tek başarı 3 puandır.
Ama bazen o tek puan o kadar değerlidir ki, sezon sonunda şampiyon olmanı da kümede kalmanı da o tek puana borçlu olursun.
Ankaragücü’nün kendisi gibi ligde kalma mücadelesi veren Akhisarspor deplasmanında kazandığı 1 puan da, işte öyle paha biçilmez cinsindendi…
Bugün 16 Şubat, Akhisar maçında sahada olan bu takımın kurulma tarihi ise 31 Ocak.
Yani sadece 16 gün önce birbirini tanımış bir takım var ortada.
Henüz 2. gününde Trabzonspor’a hakem hatalarıyla yeniliyor, 10. gününde Kasımpaşa’yı farklı mağlup ediyor, 16. gününde de hayati önem taşıyan maçta Akhisarspor’a bir devresini 10 kişi oynadığı maçta boyun eğmiyor.
Eskiden çok duyardık ama bugüne kadar Mustafa Kaplan’ın ağzından bir kere olsun sabır sözünü duyduk mu? Hayır.
Ama onun yerine biz söyleyelim, bu takımın zamana ihtiyacı var.
Bu takımın en büyük şansı, futbolcuların hepsini ayrı ayrı çok iyi tanıyan Mustafa Kaplan’ın teknik direktör olmasıdır.
Sıfırdan kurulan bu kadroyu bir de Mustafa Kaplan tanısın diye beklenseydi vay Ankaragücü’nün haline.
Mehmet Yiğiner, transferleri tamamladıktan sonra yaptığı açıklamada, Trabzonspor maçını es geçmiş, “bizim için lig Kasımpaşa maçında başlayacak” demişti.
Nitekim öyle oldu.
Ankaragücü için lig Kasımpaşa maçında başladı.
9 hafta sonra galibiyet geldi, 10. hafta rakibe kaybedilmedi.
Zamana ihtiyacı olmasına karşın, Sarı Lacivertliler Akhisarspor maçına aşırı bir özgüvenle başladı.
Özellikle kaleci Altay ile Djedje’de bu aşırılık çok net görüldü.
Altay maçın başında 2 pozisyonda çok ciddi çıkış hataları yapmasına karşın, kendi hatasını yine mükemmel refleksleriyle kapatmasını bildi.
İlk yarıdaki bu hataların ardından özellikle takım 10 kişi kalınca, kontrollü oyun baskın geldi, bir puanda bu sayede alındı desek abartı olmaz.
Şu an ligin en formda kalecisi açık ara Altay’dır.
Akhisar’dan yenilmeden dönülüyorsa, o puanın sahibi Altay’dır.
Djedje’ye rakibin en etkili silahı Josue’yi markaj görevi verilmişti.
Josue, Süper Ligi artık özümsemiş, her türlü çirkinliğe meyilli bir oyuncu.
Baktı, Djedje’den kurtuluş yok, o da Ankaragücülü oyuncuyu attırmak için didindi, taşındı.
En ufak müdahalerde bile çok büyük darbeler almış gibi kendini çığlıklar içinde yere bıraktı.
Maalesef Djedje bu oyunlara geldi, ikisi de orta sahada hiçbir tehlike yokken yaptığı müdahalelerle çift sarıdan kırmızı kart gördü.
Özellikle ilk sarı kart çok ağırdı.
İkincisi verilebilir bir sarı karttı ama yine de Josue’nin abartılı yere yatması ve çığlıkları, taraftarın da yoğun ıslıklı protestosu kırmızı kart kararında etkili oldu.
Kırmızı kartın ardından sol beke Mehmmet Sak’ı alan Mustafa Kaplan, Moke’yi orta sahaya çekerek 4-2-3-1’den 4-4-1’e döndü.
10 kişi kalan Ankaragücü zaman zaman baskı yese de galibiyet için gerekli pozisyonları da buldu.
İşte oyuncuların birbirini iyi tanımamasının dezavantajı bu dakikalarda yaşandı.
Sacko, Boyd ile gelişen kontrataklarda bir türlü pas alışverişi yapılamadı, top Orgill’e aktarılamadı.
Kimin pası nasıl vereceği, kimin nereye kaçacağı, nerede topla buluşacağı bilinmediğinden bir çok pozisyon harcandı.
Mustafa Kaplan, 12 transfer yaparken en çok istediği isimlerden biri Hector Canteros idi.
Ancak Hector, 2 aydır oynamıyordu, hazır olması için 2-3 haftaya ihtiyaç vardı.
Geçen hafta son 30 dakika oynatacaktı, Pinto’nun sakatlığı buna engel oldu.
Bu hafta hala tam hazır olmayan Hector’u ilk 11’de sahaya sürdü.
Mustafa Kaplan’ın belki de tek hatası bu oldu.
Hector ile oyuna başladı, ama ilk yarının neredeyse tamamınında rakibi kendi sahasında kabul etti.
Savunma yönü zayıf olan Hector, hücümda da istenilen üretkenliği sağlayamadı.
Savunma yönü daha güçlü İlhan ile oyuna başlasa, orta sahaların düştüğü ikinci yarıda Hector’a görev verseydi Tangocu’yu çok daha verimli kullanabilirdi.
Hector, oyunda kaldığı süre içinde yine de kaliteli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Sacko, hala tam hazır değil, kontraataklarda çok top ezdi.
Boyd, yine şutlarıyla dikkati çekti.
Orgill, maç boyunca tek başına rakip defansla mücadele etti, yordu, yoruldu.
Savunmada Kitsiou, Pazdan, Kulusiç ve Moke iyi performans sergiledi.
Sedat, her zamanki gibi vasatın üzerindeydi.
Hakem Halis Özkahya, Djedje’nin ilk sarı kartı dışında iyi bir maç çıkarttı.
İlhan’ın golünün iptali, Pazdan’ın koluna çarpan topta penaltı verilmemesi, VAR sisteminin artısı olarak kayıtlara geçti.
Son olarak taraftara gelince.
Böyle yeni takımların itici gücü taraftarı oluyor.
Kasımpaşa maçında bu görüldü.
Akhisar’da da Ankaragücü taraftarı baskın olan taraftı.
800-900 kişi ev sahibi tribünleri susturdu.
Ama takımı coşturmaya güçleri yetmedi.
Haftaya çok daha kritik Erzurumspor maçı var.
Çok sayıda taraftar da cezalı olacak.
Belli oldu ki bu takım dolu tribünler önünde coşuyor, O zaman yönetime, taraftar gruplarına da Eryaman Stadı’nı doldurma görevi düşüyor.
Umarım herkes işini yapar.
METİNER ERDEM