Ankaragücü, kendisi gibi Kadıköy fatihi Kayserispor’u ağırladı.
Yine çok rahat kazandı.
3-1’i bulunca, rakip de 10 kişi kalınca çok fazla üstüne gitmedi,.
Maçın analizini yapmadan önce kısa bir nostalji yapmak istedim.
Hatırlarsınız, Ankaragücü, Spor Toto 1. Lig’de şampiyon olurken taktiği uzun süre aynı oldu.
Topu rakibe bırakıyor, rakibin topla istediği gibi oynamasına izin veriyordu.
Nasıl olsa Erdem’in kornerlerinden, serbest vuruşlarından bir gol geliyordu.
Bu taktik, 29. haftadaki Denizlispor maçına kadar sürdü.
Hakemi ne kadar eleştirsek de maç 3-1 kaybedilirken, Ankaragücü futbol adına ortaya bir şey koyamamıştı o maçta.
Rakipler artık Ankaragücü’nü ezberlemişti, taktik işe yaramıyordu.
Ertesi hafta Giresunspor maçında İsmail Kartal oyun planını baştan aşağı yeniledi.
Orta sahaya Kibong konuldu, forvet Kehinde ile takviye edildi.
Ortaya bambaşka Ankaragücü çıktı, rakipleri boğan, darmadağın eden ekip, önce Giresunspor’u ardından da diğer rakipleri rahat oyunla yenerek Süper Lig’e yükseldi.
Kupa Beyi, bu sezona da geçen yılın ilk 28 haftasındaki taktikle başladı.
Yine top rakibe bırakıldı, Bifouma, El Kabir, Mokhtar gibi hızlı oyuncularla kontrataklardan sonuca gidilmeye başlandı.
Zor da olsa puanlar alındı ama takım çok da keyif vermiyordu.
Sonra 9’uncu haftadaki Malatyaspor maçı oynandı. Takımda 6-7 eksik varken, Ankaragücü maça müthiş presle başladı.
9. dakikada golü bulmasına karşın aynı oyunu ilk yarı boyunca sürdürdü.
İkinci yarıda amaç skoru korumaktı, bu amaca ulaşıldı.
Skor 1-0 olsa da 3-4 farkla kazanılacak bir oyun sergiledi Sarı Lacivertliler.
O günden beridir de artık Ankaragücü, sadece kendi futbolunu oynuyor.
İlk dakikalarda yoğun baskı kuruluyor.
Hataya zorlanan rakipler karşısında usta ayaklarla gol aranıyor.
İlk dakikalarda bulduğu golün üzerine de yatmıyor, 2’nin, 3’ün peşine düşüyor.
Bu galibiyetlerde her futbolcunun katkısı vardır ama birkaçına özel olarak değinmek gerekir.
Bugün Yalçın Ayhan’a özel bir sayfa açmak gerekiyor.
Fenerbahçe maçında omzu çıktığında doktorlar en az 3-4 maç oynayamaz demişti.
Takımda stoper yoktu, çok büyük fedakarlık yaptı.
Askıyla, iğneyle çıktı sahaya, tek hata yapmadı.
Dejdje, oynadığı her maçın kahramanı.
Takım ilerde gol ararken, rakibin kontraatağını tek başına göğüslüyor.
Oyun bir alanda sıkıştığında her seferinde doğru pas ve çalımlarla oyunu rahatlatıyor.
Oyunu her 2 yönlü de mükemmel oynuyor.
Her topu defanstan ileri o taşıyor.
Trabzonspor ve Fenerbahçe’de forma giyen Brezilyalı Aurellio vardı ya, Mehmet adını alıp milli takımda bile oynamıştı.
Çok benzer özelliklere sahip, hatta ondan bile iyi desek abartı olmaz.
Bifouma bencil futbolunu terk edince takıma katkısı o kadar arttı ki.
El Kabir de hızıyla iş bitiriciliğiyle kendine güvenenleri mahçup etmiyor.
Her oyuncu yeteneklerini sonuna kadar sahaya yansıtıyor.
Son 4 resmi maçta 4 galibiyet.
Bu galibiyetler sürecek.
Neden mi sürecek, alın size maçtan bir anekdot.
Kayseriliyim, maça da 10’a yakın Kayserili gazeteci gelmişti, karşıladık, sohbet ettik.
Adını da vereyim Süleyman Keskin, yılların spor muhabiri.
Maçtan önce bir kağıt çıkardı cebinden, yarın ki gazeteyi çizmiş, başlığı da atmış.
Başlık aynen şöyle:
ANKARA’ya GÜCÜmüz yetmedi.
Yani diyeceğim artık rakip camialar Ankara’ya teslim olmuş halde gelmeye başladı.
TFF 2. Lig’den nerelere?
Köy, kasabalardan, Süper Lig’de maç başlamadan teslim olan rakiplere.
Hayal gibi değil mi?
Bugünkü galibiyet ile Ankaragücü’nün hedefi artık Avrupa olmuştur.
Pasaportlar artık hazır.
Avrupa tamam ama hangi kupa?
Şampiyonlar Ligi’nden bahsediyoruz, en kötü UEFA Avrupa Ligi’nden.
Mutevazı olmakta fayda var… Ankaragücü oyununu oynasın, iyi oynayan kazanıyor zaten.
Haftaya Konyaspor maçı var.
Taraftar maç boyu bağırdı, “Deplasman hakkımız gaspedilemez” diye.
Hangi devirdeyiz, insanlara böyle yasaklar getirmek niye?
Ben şampiyonluğa oynayan bir takımım, benim karakteristik özelliğim 500 de olsa statta arkamda taraftarımı görmek diyemez mi Ankaragücü?
Pekala diyebilir.
Teknik direktör İsmail Kartal’a Konyaspor maçında taraftar alınmazsa, Beşiktaş maçında aynı uygulamayı talep edecek misiniz diye sordum.
Yanıtı:
Beşiktaş taraftarını bu statta görmek isterim.
Ankaragücü taraftarını da Konya’da.
Eğer bu taraftarın hakkı engellenirse, yeniden konuyu değerlendiririz.
Futbol taraftarla güzelleşiyor.
Kimse, kimseye engel olmasın.