Türkiye Futbol Federasyonu’nu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
Ne Türkiye’de ne de Avrupa’da milli maç var ama TFF zaten çok sıkışık olan takvime milli maç arası koyuyor.
Hadi Süper Lig’de 3-5 futbolcu Avrupa dışındaki milli takımlara gidiyor diye verilen arayı bir nebze anlarım da.
TFF 1. Lig’de bir tane bile milli takıma gidecek oyuncu yokken bu araya ne gerek vardı?
Ligin ilk yarısı bitiyor, hemen ertesi hafta ikinci yarıyı başlatıyorsun.
Sonra olmayan milli maçlarda lige “Milli maç arası” veriyorsun.
Anlayan bir adım beri gelsin.
Futbolsuz gün geçirmek zor.
Sabırsızlıkla Başkent derbisini bekliyoruz.
Aslına bakarsanız takımların son durumlarına bakılınca ne kadar derbi denilebilir o da muamma, ben anlatayım siz karar verin.
Ankaragücü’nde takım Antalya’da çalışıyor.
Moraller yerinde hem yoğun tempoda çalışıyorlar hem de gırgır şamata gırla gidiyor.
Sakatlardan Pinto takımla çalışmaya başladı, Erdem Özgenç ve Ghayas Zahid de kısa sürede takımla çalışmalara başlayacak gibi.
Takım derbiye tam kadro çıkacak gibi görünüyor.
Transfer yasağında ise sıkıntılar sürüyor.
Futbolculara alacakları için bir peşin, 4 taksit ödeme teklifi sunuldu.
Genel Sayman ve Başkan Yardımcısı Hakan Bilgin’in verdiği bilgilere göre, futbolcuların ve kulüplerin yapılan tekliflere yanıtları şöyle oldu:
Ricardo Friedrich: Teklifi kabul etti, ödemeler tıkır tıkır yapılıyor.
Nduka Ozokwo: Teklifi kabul etti. Daha önce verilen dairelerin satışı için istenilen vekaletnameyi gönderdi. Parası onun da tıkır tıkır ödeniyor, alacağının şimdiden yüzde 70’i ödenmiş durumda.
Michal Pazdan: Anlaşmaya çok yakın.
Ante Kulusiç: Anlaşmaya çok yakın.
İdriz Voca, Joseph Paintsil, Hector Canteros, Saba Lobjanidze, Kondrad Michalak: Görüşmeler sürüyor, karşılıklı teklifler var ama henüz anlaşma yok.
Luzern Kulübü ile İdriz Voca’nın, Rosenberg Kulübü ile de Torgeir Borven’in bonservisinden dolayı transfer yasağı bulunuyor, bu kulüplerle de görüşmeler sürüyor.
Geçmişteki yasaklarla karşılaştırıldığında parasal olarak rakam az olsa da (Toplamı 1,850 Milyon Euro), dosya sayısı kabarık.
Transfer döneminin bitmesine de 10 gün kaldı.
Bana sorarsanız, futbolcular ve alacaklı kulüpler paralarını peşin isterlerse bu saatten sonra yasak zor kalkar.
Zaten sadece bir santrafor alınacak, bu da duyumlarımıza göre Eren Derdiyok’un yedeği olacak.
Bu takım Eren Derdiyok’tan zaten faydalanamıyor ki yedeğinden ne verim alınacak?
Kulübün zaten kısıtlı olan gelirlerinin, işe yaraması çok zor olan transfer yerine mevcut oyuncuların ödemelerine harcanması yerinde olur.
Yok direkt 11’de oynayabilecek, Mustafa Dalcı’nın oyun planına uygun bir santrafor alınacaksa, yasağı kaldırmak için bir gün bile beklemek hata olur, onun da altını çizeyim.
Geçen yazımda ironi yapmış, bu takımın transfere ihtiyacı olmadığını belirtmiştim.
Yukarıda yazdıklarım da sadece “yönetimin transfer politikası” doğrultusunda yapılması gerekenle ilgili.
Kişisel görüşüm, bu takımın en az 4-5 transfere ihtiyacı olduğu yönünde.
Erdem Özgenç’in yerine Murat Uçar sağbek oynadığında verimi çok düşüyor, alternatif sağbek alınmalı.
Yasin Güreler, son maçta beklenilenin çok üzerinde performans gösterse de bu takımın seviyesinde değil.
Tiago Pinto’nun da sakatlıktan nasıl döneceği belli değil, sol bek alternatifi gerekebilir.
Ali Kaan Güneren’de form düşüklüğü var, Şahverdi Çetin güven vermiyor, 8 numaraya ihtiyaç var.
Ariyibi, aynı Geraldo gibi bal yapmayan arıya dönüştü, Owusu çok disiplinsiz, kanat takviyesi iyi olur.
Santrafor zaten herkesin ortak görüşü.
Denizli maçındaki hakem kararlarıyla ilgili FIFA kokartlı hakem dostların görüşünü paylaşmış, bu görüşlere katıldığımı ifade etmiştim.
Bazı konularda ironi yapsak da bunu anlamaktan yoksun, dost, kardeş bildiğimiz kişilerin nasıl arkamızda hançerle beklediğini de görmüş olduk.
İyi ki o yazıyı kaleme almışım diyorum.
Gelelim Gençlerbirliği’ne.
Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Dalcı, bir eli yağda bir eli balda imkanlarla şampiyonluk mücadelesi veriyor.
Metin Diyadin ise toplamı Ankaragücü’nün 3-4 futbolcusunun maaşı kadar olan bir bütçeyle (20 Milyon TL) kurulan takımla sineğin yağını çıkartarak iş yapma peşinde.
Zaten TFF 1. Lig ayarında 13-14 kişilik futbolcu havuzu var, şimdi bir de ceza, sakatlık, ameliyatlar nedeniyle 4-5 oyuncusundan mahkûm olarak derbiye çıkacak.
Net söyleyeyim, Gençlerbirliği yasağı kaldırıp hazır oyuncularla takviye yapmadan derbiye çıkarsa, hezimete uğrar.
Basın sözcüsü Muammer Akyüz, “Gençlerbirliği tökezlese de hiçbir zaman diz çökmez” diye üst perdeden konuşuyor ya.
Bence konuşmak yerine iş yapsınlar, yasağı kaldırsınlar.
Ankaragücü maçında olması muhtemel sonuca da çok takılmasınlar, asıl sonrasına baksınlar.
Daha sakatları dönmeden hafta içi maçlar başlayacak.
Cuma, salı, cumartesi 8 günde 3 maç yapacaklar.
Eksik kadroyla bu zor periyotta puan dahi alamazlar, treni kaçırırlar haberleri olsun.
Bu takım transfer yapmazsa, direkt 2. Lig Kırmızı Grup yolcusu.
Dost acı söyler, bu yazı da tarihe not olarak burada kalsın.
Bu arada Ankara basınının tecrübeli isimlerinden Ahmet Temürtürkan Gençlerbirliği yazılarıyla VİRALSPOR ailesine katıldı.
Gençlerbirliği’nin zor zamanlarında ona da büyük iş düşecek.
Hoş geldin Ahmet Temürtürkan.
METİNER ERDEM