Covid-19 pandemisi nedeniyle yarıda kalan Süper Lig, 12 Haziran’da yeniden başlıyor.
Ankaragücü, 27’nci hafta maçında pazar günü deplasmanda Gaziantep FK’ya konuk olacak.
Son 8 hafta seyircisiz oynanacak.
Taraftar takımların itici gücü.
Her takım için taraftar bir güçtür ama bazı takımlar için bu güç çok daha önemlidir.
En güzel örnek de Ankaragücü.
Ankaragücü taraftarı için sayı önemli değildir.
100 kişi deplasmana giderler, binlerce evsahibi taraftarını sustururlar.
Ankaragücü taraftarı, maçın sonucuna bakmaz.
3-0 yeniktir, üzüntüsünü içinde yaşar ama sahaya hep pozitif enerjisini verir.
Son dakikaya kadar takımını tribünde destekler.
Takımı ile yaşar, takımı ile sevinir, takımı ile üzülür.
Ankaragücü takımı da taraftarın bu gücünü her zaman hisseder, taraftarıyla ayrı bir motive olur.
Başkent’in 110 yıllık kulübü, tarihinde ilk kez 8 hafta üstüste taraftarsız mücadele edecek.
Bu dönemde Ankaragücü taraftarı ne yapmalı?
VİRALSPOR için her Ankaragücü taraftarının görüşü çok önemlidir.
VİRALSPOR’a konuk olmak için protokol tribünlerinde, localarda maç izlemek şart değildir.
Her tribünden Ankaragüçlü’nün görüşüne, hakaret içermediği sürece VİRALSPOR sayfaları açıktır. Ankaragücü taraftarı ne yapmalı derken, Gecekondu Tribünü’nün renkli simalarından Gökhan Gülcan’ın Facebook’tan gönderdiği mesajları dikkatimizi çekti.
Bozuk bir Türkçe ile yazılmış olsa da kalpten yazıldığı için değerliydi, VİRALSPOR’da bu görüşlere yer verelim istedik.
Gökhan’ın hayatı Ankaragücü ve Gecekondu…
Her cümlesinde Ali İmdat reisini, Koray Akdoğan, Kubilay Çarboğa, Serhat ve Ferhat Kahveci abilerini anmadan yapamıyor.
İşte doğuştan Ankaragüçlü Gökhan Gülcan’ın sarı lacivert sevdası ve taraftarlara çağrısı:
“Ankaragücü, Gecekondu benim hayatım, olmazsa olmazım. 1999 yılında ilk deplasmanımı Göztepe maçı için İzmir’e yaptım. Cezalı olmadığım sürece içeride, dışarıda maçını kaçırmam. Askerdeyken, Ankaragücü maçına gitmek için firar ettim. Cezaevinde yattım, annem harçlık gönderdi, Ankaragücü’ne bağışladım. Aç gezerdim ama cebimdeki son parayla maça giderdim. Benim gibi tribünde binlerce hasta taraftar var.
Her takım seyircisiz oynayacak ama takımlarına etkisi aynı olmayacak. Örneğin Gençlerbirliği’nin, Başakşehir’in, Kasımpaşa’nın seyircisiz oynamasıyla Ankaragücü’nün seyircisiz oynaması bir değil. Saydığım takımlar normal zamanda da en fazla bin kişiye oynuyorlar. Seyircisiz oynamaya alışkınlar ama Ankaragücü takımı alışkın değil.
Bu dönemde futbolculara tribünde olamasak da kalbimizin onlarla olduğunu hissettirmemiz gerekir. Bunun için de bize bir fırsat çıktı. HATIRA BİLET KAMPANYASI…
Herkesin gözü bu kampanyada. Futbolcular da takip ediyor, merak ediyor kampanyaya katılımın nasıl olacağını. Bu kampanyaya ne kadar fazla katılım olursa, inanıyorum ki bu futbolcuyu olumlu etkileyecek. Taraftar tribünde olmasa da yanımızda diyecekler. Maçlara çok daha motive bir şekilde çıkacaklar.
Takımımız ekonomik olarak zor durumda. Destek olmak gerekir diyorduk, bunun için de elimize fırsat geçti. Şehir şu an kenetlenmiş durumda. Tüm belediye başkanları Ankara tarihinde ilk kez bir araya geldi. Sağolsun Mansur Yavaş başkanımızın bir talimatıyla Ankara’nın her köşesi Sarı Lacivert oldu. Tüm reklam panolarında Ankaragücü var.
Bu fırsatı değerlendirelim. Tribünde olamasak da biletlerimizle takımımızın yanında olalım.
Şehrimize aşıksak, hatıra biletlerimizi alalım takımımıza sahip çıkalım.
Ben almasam ne olur demeyin, bir bilet bir bilettir.
Unutmalayım:
İmalat-ı Harbiye Her Daim Muzaffer Olacaktır….