Ankaragücü’nün pandemi nedeniyle sürekli ertelenen genel kurulu 1 yıl gecikmeyle dün yapıldı.
Faruk Koca, 802’ye 256 gibi büyük farkla seçimi kazandı.
Seçim 100-200 oy farkla kazanılsaydı, silinen delegeler, son günlerde yapılan 371 üye çok büyük tartışmalara yol açacaktı.
Ama 800 oy gerçekten benim de beklemediğim bir rakam.
Mehmet Yiğiner bıraktığında 900 üye vardı, bunun ancak 600-700’ü kendisine oy veriyordu.
Hiçbiri silinmese dahi Faruk Koca, seçimi kazanacak güçteymiş, bunu gördük.
Seçim oldukça gergin başladı.
Metin Akyüz ve arkadaşlarının tam kadro erkenden stada gelmelerine karşın, diğer grup gecikmeli gelince divan için yapılan ilk oylamada sonuç kafa kafaya çıktı.
Tribünde karışık oturuş düzeninde oyları tek tek saymak da mümkün olmayınca kargaşa yaşandı.
Gerilen ortamda neredeyse kavga çıkacakken, Metin Akyüz’ü temsilen sayım için kürsüye çıkan Bahadır Erdemir’in “Çoğunluğun Faruk Koca’da olduğunu” beyan etmesi tansiyonu bir anda düşürdü.
Ardından Metin Akyüz’ün, divan başkanlığını Mehmet Yiğiner’in yapması karşılığında tüm kâtip üyeliklerinin karşı tarafa verilmesi önerisi Faruk Koca tarafından kabul edilince, gerginlik tamamen sona erdi.
Mehmet Yiğiner’in de divan başkanı olarak ayrıştırıcılıktan uzak bir dil kullanmasının, kongrenin şenlik havasında tamamlanmasında önemli rol oynadığının da altını çizmek gerekir.
Listeler karşılaştırıldığında aradaki fark o kadar net gözüküyordu ki Metin Akyüz, son ana kadar listesini saklamak zorunda kaldı.
Kongre sonrası kendisiyle görüşmemde, “Benim listem de en az Faruk Bey’in listesi kadar güçlü olacaktı. İnan Ankaragücü için masaya 300-400 milyon lira koyabilecek bir kişi bile vardı. Delege yapılmadıkları için listeye alamadık” dedi.
“300-400 milyon çok çok önemli bir iddia, keşke kongre öncesi paylaşsaydın” demekten kendimi alamadım.
Metin Akyüz, “Adaylığım Ankaragücü’ne Saray Tesisleri’ni kazandırdı, 19 Mayıs’ı kazandırdı, 10-15 milyon liralık bağışı kazandırdı. Bu seçimin galibi Ankaragücü’dür, Metin Akyüz’dür” diyor.
Haklı olduğu noktalar da var tabi, centilmence yarıştığı için ayrıca tebriki hak ediyor.
Gelelim yeni yönetime.
Faruk Koca, Ankaragücü tarihinin en güçlü yönetimini kuruyoruz derken haklıymış.
İsimlere ve yaptığı işlere tek tek bakalım.
Faruk Koca (Rast Grup/İnşaat), İsmail Mert Fırat (Fırat Life İnşaat), Cengiz Kaya (Ak Altın Madencilik) , Durali Akpınar (Söğüt İnşaat), Murat Bayramoğlu (Avukat), Kamil Karip (MYK Yapı-Mimarlık), Feridun Geçgel (Astor Enerji), Hüseyin Akgül (Müteahhit-Restoran İşletmeciliği), Fikret Çimen (On Ofset) , Yusuf Buğra Tanık (Nata Holding), Mehmet Şenal (Üntes İklimlendirme), Mehmet Şahin (Akaryakıt Dağıtım), Hakan Bilgin (Saç Metal Sanayi), Sezai Kahraman (Gentaş), Hakan Saral (Sanko Holding Ankara Direktörü), Soner Kurt (Altim Alüminyum), Mustafa Başer (Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi), Gökalp Üstün (Üstün Petrol), Tan Alar (Diş Hekimi), Caner Camcı (Alper Kağıtçılık), Harun Oğraş (Serbest Müteahhit)
Bir ikisi hariç ya üst düzey müteahhit ya da çok büyük fabrikaların sahibi kişiler.
Yarısının malvarlığı Ankaragücü’nün tüm borçlarını tek başına rahatlıkla silebilecek düzeyde.
Kalanı da isterse tek başına borcun önemli bir kısmını yüklenebilir.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş kadar olmasa da Trabzonspor kadar güçlü bir yönetim kurulu oldu Ankaragücü’nün.
Faruk Koca, “Bir yıl içinde Ankaragücü’nü borçsuz olarak Süper Lig’e yükselteceğim” sözünü verirken belli ki boş vaatte bulunmuyormuş, bu yönetime güveniyormuş.
Kongre mutlu sonla bitti, kazananın da kaybedenin de yüzü gülüyor.
Metin Akyüz cephesinden de Faruk Koca’ya destek mesajları art arda geliyor.
Artık Faruk Koca’nın işi çok daha zor.
Ankaragücü’nde bahar rüzgarları esiyor.
Faruk Koca bu rüzgârı arkasına alıp kısa sürede yapacağı icraatlarla camiayı coşturmalı, heyecanlandırmalı.
Bir kere, böylesine güçlü bir camia desteğini arkasına aldığı, böylesine güçlü bir yönetimi oluşturduktan sonra sıradan takım kurma şansı kalmadı.
Sayın Faruk Koca hatırlatayım, benim aracılığım ile camiaya verdiğiniz 2023 sözünüz hala ortada duruyor.
İyi bir kadro mühendisliği yapılırsa, bu hedefe yine ulaşmak mümkün olur.
Bu yönetimle Torgeir Borven’i, Endri Çekici’yi, Alper Potuk’u, Stelious Kitsiou’yu elinizde tutmak, en az bu isimler seviyesinde transferlerle süper bir kadro kurmak zorundasınız.
İsmi ortalıkta dolaşan, sizin de görüştüğünüz teknik direktörler artık camiayı kesmez.
Ankaragücü camiasının tereddütsüz kabulleneceği bir hocayla çalışmanız lazım.
Artık sıradan sportif direktörlerle de çalışamazsınız.
Hem futbol bilgisi hem de vizyonu güçlü bir isim olmalı, bir de Ankaragüçlü olursa tadından yenmez.
Adres çok belli: Tarık Üstün.
Bu yönetimle Tarık Üstün’ü ikna etmek artık çok daha kolay.
Futbol aklı, futbol aklı diyorsunuz, bunu ancak Ankaragüçlü Tarık Üstün ile gerçekleştirebilirsiniz.
Transfer yasağını hemen kaldırmanız, mahkeme sonucu beklenmeden tüm dosyaları temizlemeniz, Ankaragücü adı ile transfer yasağının bir daha aynı cümlede geçmemesini sağlamanız gerekiyor.
Bir nasihat da taraftara…
Siz de biliyorsunuz ben de biliyorum, bu yönetimde birçok kişi ilk kez Ankaragücü camiası ile tanışacak.
Aralarında İstanbul takımlarının sempatizanı olanlar da var.
Para Ankaragücü’nün kasasına girecekse, rengi önemli olmamalı.
İzin verin Ankaragücü için paralarını harcasınlar.
Uzun yıllar sonra Ankaragücü yönetiminde ilk kez önemli iş insanları yer alıyor.
Ankaragücü öyle tatlı bir zehir ki kanlarına girsin, inanın birkaç aya kalmaz sizin gibi hastası olurlar.
Ankara, Limak Holding’i (Nihat Özdemir), Akfen Holding’i (Hamdi Akın) İstanbul’a kaptırdı.
Bugün şampiyon Beşiktaş’ın yönetiminde Ankaralı iş insanları Efe Bezci (Bezci Grubu), Enis Ulusoy (Ulusoy Elektrik) bulunuyor
Bunlar en bilinenler, daha kimler gitti…
Ankaragücü’ne gelen bu önemli iş insanlarını da küstürüp İstanbul takımlarına kaptırmayalım.
Yeni yönetim camiamıza hayırlı olsun.