Survivor’ı izleyenler atletizmin gücünü görüyorlar.
Atletizm antrenmanları çok zordur. Bu antrenmanların içinde teknik, sürat, çabukluk, kuvvet, mukavemet ve esneklik mutlaka bulunur.
Atletler yıllar boyu sürdürdükleri antrenmanların karşılığını atletizmi bıraksalar da alırlar.
Survivorda kimler var?
Bir tarafta başka spor dallarının sporu bırakmış erkek şampiyonları veya starları, öbür tarafta atletizmi bırakmış kadın atletler var.
Kadın atletlerimiz karşılarındaki, başka dalların eski erkek şampiyonlarına veya starlarına kök söktürüyorlar.
Akla şu soru geliyor; survivorda neden eski şampiyon erkek atletler yok ve olsalar durum ne olurdu?
Yoklar, çünkü kadın atletler bile survivorda başabaş mücadele ediyor ve kazanıyorlar. Eğer eski erkek atletler olsaydı, rakiplerine fark atarlardı.
Rekabet ortamı ortadan kalkardı.
Survivor’daki kadın atlet performansı, atletizm sporunun ve antrenmanlarının ne kadar etkili ve zor olduğunu gösteriyor.
Kısaca atletizmin gücü Survivor’da tescilleniyor.
Atletizmin gücünün tescillenmesinin başka bir örneği de kondisyonerler.
Dünyanın en başarılı futbol, basketbol, voleybol takımlarının kondisyonerleri eski atletlerdir.
En başarılı boksörlerin, tenisçilerin kondisyonerleri de atletler.
Bu durum Türkiye’de de hemen hemen aynı.
Bazı işportacılar vardır.
Kalabalığın en çok olduğu yerde tezgahını açarlar…
Tezgahının üzerine önce 2 kavanoz koyarlar.
Bu kavanozlarda yılanlar vardır.
İçinde yılan koyulan kavanozların yanına ise kahverengi şişeler içinde birçok şurup koyar.
Etrafına daha fazla kalabalık toplamak için kavanozlar içindeki yılanları dövüştüreceğini söyler ama yılanların dövüşmesinden önce size kahverengi şişelerin içindeki şurupları tanıtmak istiyorum der.
Başlar anlatmaya, bu şuruplar diz, bel, sırt, boyun, diş, omuz ağrılarına iyi geldiği gibi öksürüğü keser ve iştah artırır der.
Tüm bunlar izleyenlerde olabilecek rahatsızlıklardır.
Kalabalığın içinden biri ben bu şurubu kullandım öksürüğümü kesti,diğeri belimin ağrısını geçirdi,der.
Bunlar aslında işportacının adamlarıdır.
İşportacı iki şişe alana üçüncü bedava der.
15 dakika içinde şişelerin çoğu satılır.
Bu arada kalabalıktan biri, ”şişeler satıldı haydi artık yılanları dövüştürsene” der.
Bu sırada işportacının adamlarından biri bağırır, “Zabıta geliyor!”
İşportacı tezgahını toplar ve kaçar.
Etrafta toplanan kalabalık ellerinde satın aldıkları şurup şişeleriyle şaşkın bakışlarla olanı biteni izlerken yaşlı ve tecrübeli biri “Yılan da olur, yalan da olur”der.
Survivor’a erkek atletler katılsalar ne yaparlardı diyenler, yukarıdaki örnekle herhalde niye katılamadıklarını anlamışlardır.
Zaten Survivor’daki kadın atletlerin performansı, atletizmin gücünü etkin bir şekilde göstermektedir.
Bazı futbolcular ayağına gelen volelik pası ıskalar…
Atletizmde Survivor yöneticilerinin attıkları volelik pası, Survivor’daki bayan atletlerin performansını dillendirmeyerek fırsata çevirmemektedir.
Survivor bayan atlet performansı her ortamda değerlendirilmelidir.
Hepsi bu.