Herkese merhaba…
Bundan böyle zaman zaman bize ayrılan dükkanda sizlerle buluşacağım. “Sahte sarışın” yorumlarımla kiminizi güldürecek, kiminizi kızdıracağım belki de…
Hadi bakalım açalım dükkanın kepenklerini…
**
Öncelikle belirtmeliyim ki dededen babadan Beşiktaşlıyım… Ve iyiki de Beşiktaşlıyım..
Ama burada gözüme batan, “sahte sarışın kızın gözünden” size yorumlarımı yapacağım…
**
Futbol gündeminde onca konu varken bir arkadaş çıkmış -ki sanırım haber sıkıntısı yaşanıyor; “Selçuk İnan rakı içerken yakalandı” diye haberi yapmış. Şimdi önce sorarım: “yakalanma” fiilinin sözlük anlamını biliyor musun?…
Sonra da derim ki: Amannnnnn ne çok yer yanmış…
Yahu adam kamuya açık alanda dostları, sevdikleri, ailesiyle oturmuş; yemeğini yiyor, sohbet ediyor, bir de bu güzelliğe bir rakı kadehiyle eşlik ediyor… Ne büyük suç işlemiş değil mi?…
Ne yapmış adam?…
Bir kadınla uygunsuz falanca mekanda mı yakalandı?…
Bir çocuğa sarkıntılık mı etti?…
Birinin evine girip hırsızlık mı yaptı?…
Bir adamı mı öldürdü?…
Aslında seri katilmiş de kimse bilmemiş siz mi “yakaladınız”?????…
Neeeeee?
Haaa beyni yanmış… Ha şuurunu kaybetmiş… Ha habersizlikten böyle ucuz işlere kalkışmış…”Selçuk İnan rakı içerken yakalandı” diye başlık atacak kadar habersiz, zor durumda mısınız?…
Yahu ben magazinden geliyorum. Böyle bir haberi müdürümüzün önüne koysak işten atılırdık.. Değil ki onu gazete manşetine taşıyacağız…
Vah yazık medyam…
Ne yapalım içmeye giderken sizi de mi götürelim?… Ay dedim ama teklifimi geri aldım… Malum siz içmeyi de bilmezsiniz; kendinizi kaybedersiniz; orada yan masalara falan kayarsınız, sizin yüzünüzden karakolluk oluruz…
Ne kötü kalplisiniz yahu?…
Ne oldu peki?…
Bir sonraki maçın da Selçuk İnan’ı tükürükle mi yıkayacaklar sanıyorsunuz?…
Valla ben Galatasaray taraftarı olsaydım “Selçuk bizi içmeye götür” diye bağırırdım.
Helal olsun Selçuk… Afiyet bal şeker olsun…
Keyfin bol olsun…
Sizin de bu rezil gazeteciliğinize yazıklar olsun!..
BURCU AKSOY