Dünyada yapılan ilk spor güreştir.
Çünkü iki çocuğu yan yana koysan hemen güreşirler.
Bir başka rivayete göre dünyada ilk spor, atletizm, futbol, cirit değildir herkesin bildiğinin aksine dünyada ilk spor düşünmektir!
Tatbiki ilk spor atletizmdir.
İnsanlar avcılık döneminden beri devamlı koşmak zorundadır!.
Bu haberleri daha çoğaltabiliriz.
Ama bir gerçek var ki, insanlar konfora ve rahata alıştıkça, spor, hayatlarında sadece teoride
yapılıyor.
İlk insanlar avları peşinde koşup hayatını devam ettiriyordu.
Herkes çıta gibiydi.
O gün ne avlarsa onunla yetinmek zorundaydı. Her an tetikte ve gözü açık olmak yaşam
biçimleriydi.
Ama günümüzde yerleşik hayatta, böyle bir sıkıntıyı düşünme zorunluluğu yok.
Teknoloji hayatımızın her alanında bir uzvumuz olunca, spor ikinci planda kaldı.
Hareket alanı azalınca beraberinde hastalıklar, mutsuzluk, doyumsuzluklar artmaya başladı.
Evin salonunda oturan, cep telefonu ile mutfakta kim varsa ona mesaj atıp, su isteme dönemine girdik.
Tiyatro sanatçısı Levent Kırca, yıllar önce bir skecinde, bu anlattığım su isteme olayını işlemişti.
Bugün bu skeç gerçeğe dönüştü.
Bizler her mahallede belediyelerin kurmuş olduğu spor aletleriyle ve yürüyüş parkurlarında spor yapmaya çalışıyoruz.
Niye sağlıklı yaşam için.
…….
Gençlik yıllarımızda televizyonda olimpiyatları izlemek çok keyifliydi.
Özellikle atletizm ,futbol, uzun atlama, okçuluk, basketbol, voleybol.
Televizyonda izlediğimiz olimpiyatlardaki bu spor dallarını hemen hayata geçirmekte üstümüze yoktu.
Tabi ki bu oyunların kurallarını olimpiyat kurulu değil ,bizler koyuyorduk.
Evinde artık işe yaramayan, un eleğinin kasnağını, mahallenin ya telefon, ya da elektrik direğine bir şekilde tutturulur, yine evde kullanılmayan yırtılmış file, kasnağa geçirilir ve basketbol potasına çevrilirdi.
İki direk arasına, kullanılmayan balık ağı, file olarak gerilir ve voleybol filesinde kıran kırana
voleybol oynanırdı.
Uzun atlama sporu için, inşaattan araklanan kum, mahallenin boş arazisinde uzunca, çok derin olmayan bir çukur olarak açılır, araklanan bu kum, uzun atlama pistine dönüştürülürdü.
En fiyakalı sporumuz ise söğüt dalından bir yay yapılır ve gerdirilerek bir yay elde edilirdi.
Yine kavak ağacının ince dallarından ok yapılarak okçuluk sporu için malzeme hazırlanırdı.
Okun ucuna, gazoz kapakları bükülerek takılırdı.
Okun rüzgârdan etkilenmemesi ve hedefi şaşırmaması bu metal, gazoz kapağı sayesinde sağlanırdı.
Hedef tahtası ise yine evlerde kullanılmayan içi samanla ya da kamışla doldurulmuş yastıklar
sökülür belirli bir mesafeye konulurdu. Eşleşen guruplar ok atışlarına başlardı.
Bu oyunları oynarken yaratıcılığımız ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmenin mutluluğunu
yaşardık.
Kazananların ödülü altın ,gümüş, bronz madalya değil ,bir şişe gazoz yada kaymaklı bisküvi
olurdu.
Ne zamanki büyüyüp bu hayallerimizde vaz geçtik, kilo almaya spordan uzaklaşamaya başladık.
Okulda beden dersleri çoğu zaman insan, şehir, hayvan, bitki oyunu ile biter, beden dersinde
sınıf geçerdik.
Hayatımızın özetini eski siyah beyaz fotoğraf albümlerimize bakarak, o zayıf, sağlıklı günlerimize dalıp, gidermeye başladık.
”Ben ne zaman bu kadar kilo aldım, eskiden ne güzel zayıftım, şimdi eğilip çorabımı giymekte
zorlanıyorum, ayakkabılarımın bağcıklarını bağlayamıyorum, zorlayarak kaç beden küçük
elbiselerimize girmeye çalışıyorum ”cümlesini sıkça söylemeye başlar olduk.
“Yarın hemen spora başlıyorum “cümlesini kurmak belki de hayatımız sağlığımız için
yapacağımız en güzel hareket olacaktır.
Hiçbir şey için asla gecikmiş değiliz.
“En büyük yolculuklar bir adımla başlar.”
Dünyada ilk spor, atletizm, futbol, cirit değildir herkesin bildiğinin aksine dünyada ilk spor
düşünmektir.
O zaman düşüncemizi hemen harekete geçiriyoruz ve ilk adımımızı atıyoruz.
ALİ YILMAZ KİMDİR?
Yaşantıma Ankara’da başlamışım.
İlk, orta, lise, üniversite Ankara’da bitti.
Nasıl büyüdüm bilmiyorum.
Bir de baktım evlenmişim. Bir kızım, 18 yıl sonra da bir oğlum olmuş.
İşe gireli epeyce bir zaman olmuş emekliliği de hak etmişim ama emekli değilim.
Müzisyenim, dağcıyım, resim çizerim. 16 yıl radyoda (Ezgim ,Mozaik Ekin ve Polis Radyosu) klasik ve dünya müzikleri programı hazırlayıp sundum.
Şimdilerde TV6’da “İpek Yolu” kültür sanat programını hazırlayıp, sunuculuğunu yapıyorum. Meteoroloji radyosunda ve YouTube kanalı Nokta tv’de hazırlayıp sunduğum “İpek Yolu” programı.
Sonsöz gazetesinde köşe yazarlığı.
İki şiir bir mizah kitabı yazdım öykü kitabım da yolda.
ANKARA DEVLET OPERA VE BALESİ ,ULUS/ANKARA.
yilmazali1960@hotmail.com
ALİ YILMAZ