Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, “Şunu net şekilde ifade edeyim ki bizim içimizde ayrı gayrılık söz konusu değil. Biz biriz ve bütünüz.” diye konuştu.
Karaman, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, yeni sezon hazırlıklarını sürdürecekleri 24 günlük Slovenya kampı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ünal Karaman’ın açıklamaları şu şekilde
‘’BİZ BÜTÜNÜZ, BÜTÜNDE BİRİZ. ORTAK AMACIMIZ TRABZONSPOR’’
“Şu an kadromuza kattığımız oyuncu yok. Altyapıdan 1461 Trabzon’dan ve kiralık oyunculardan katılım söz konusu. Bilgi kirliliği olduğu için bunu ifade etmekte fayda görüyorum. ‘’Ünal hoca bu oyuncuyu aldı’’, ‘’Şu oyuncuyu almadı’’, ‘’Şunu istiyor, bunu istemiyor’’ tarzında bir ifadelerden bölünmüşlük gibi bir şey algılanabilir. Bu tür haberlerin yapılmasını çok gerçekçi ve adil bulmuyorum. Geldiğim andan itibaren şunu söyledim. Benim hayatım hep adalet üzerine kurulu. Geldiğimizde ekip arkadaşlarımızla paylaştığımızda altyapıdaki arkadaşlardan rapor istedim. 1461Trabzon’daki hocalarımızdan rapor istedik. Bu raporları Özkan hocamızın olduğu ortam içerisinde değerlendirip bir kamp kadrosu oluşturduk. Bu dönem içerisinde genç kardeşlerimizle 2 kere toplantı yaptık. Bu götürdüklerim değerli buradakiler değersiz gibi bir algı oluşmasını istemem. Her oyuncuyu tanıma fırsatı bulacağım. Öncelikle tercih noktasında hocalarımızın görüşleri benim için önemli olmuştur. Geldikten sonra bu oyuncularımızı elbette ki antrenmanlara alacağım. Müsabakalarını izleyeceğim, yakından tanıma fırsatı bulacağım. O ekipteki arkadaşlarımız, altyapıdaki hocalarımız bizim antrenmanlarımıza gelecekler. Biz onların antrenmanlarına gideceğiz. Bizim birimimiz içerisinde bir ayrı gayrılık söz konusu değil. Biz bir bütünüz, bütün içinde biriz. Ortak amaç Trabzonspor. Şu ana dek kamp kadromuzda bir tek Sosa ve Esteban yok. Diğer oyuncularımız, izinli olan oyuncularımız geldi ve sabah kontrollerini yaptılar. Sosa ve Esteban’ın da kendilerine göre sundukları minik mazeretler var ama bunların içeriği daha sonra yapacağımız sohbetlerde değerlendirilecek. Maalesef geçmiş dönemde burada tasvip etmediğimiz bazı şeyler yaşanmış. Oyuncu arkadaşlarımızın futbola bakışında, hayata bakışında bizimle örtüşmeyen farklılıklar olabilir. Geldikten sonra bunları konuşup sizleri tatmin edici bilgilendirme yapacağız.”
‘’FORMAMIZA UYGUN KARAKTERLi OYUNCU ARIYORUZ’’
“Geçen seneki kadroya bakıldığında o bölgedeki 3 oyuncumuzu kaybetmiş durumdayız. Yani gerek kulübümüzün düşünmediği, gerekse kiralık gelip geri dönen oyuncular var. O bölgenin içine acil şekilde katmamız gereken minimum 3 oyuncu var. Buradan şunu da söyleyebilirim, ekibime çok teşekkür ediyorum. Geceli gündüzlü, çok çalışıyorlar. İnce eleyip sık dokuyoruz ki aidiyet duygusu içinde bir sorumluluk hissediyoruz. Bu sorumluluk duygusu içerisinde camiamıza zarar vermeden, kulüp bütçesini çok fazla zorlamadan makul rakamlarla yüksek enerji alacağımız oyuncular bulmaya çalışıyoruz. Takıma katacağımız oyunculardan en önemli olanı savunma bölgemizdeki oyuncular. Formamıza uygun olabilecek, sorumluluk duygusu içinde Trabzonspor’a cevap verebilecek tarzda, o karakteri saha içerisinde futbol yeteneği ile örtüştürüp harman yapmış bir oyuncu arayışımız devam ediyor. Eğer bakabilmiş, alabilmiş olsaydık, şu anda her halde 100 tane transfer yapardık. O derece yoğun bir futbolcu bilgi akışı var. Tabii ki o hassasiyet içinde davranıyoruz. Kulübümüzün mali durumunu da herkes biliyor. İnşallah en kısa zaman içerisinde oyuncu katılımını gerçekleştiririz.”
‘’BURAK YILMAZ BU TAKIMIN BİR PARÇASI’’
“Burak Yılmaz geldi ancak bireysel bir görüşmemiz olmadı. Sağlık kontrolleri için erken saatte hastaneye gitti. Biz de antrenmana geçtiğimiz ve sonrasında toplantıya geldiğimiz için yüz yüze görüşmemiz olmadı. Ancak görüşeceğiz. Sonuçta Burak bu takımın önemli bir parçası ve değeri.”
‘’ASLOLAN SLOVENYA’DAKİ ÇALIŞMALARIMIZ’’
“Bildiğim bir tek şey var, burada oturan insanların samimiyeti neyse Trabzonspor’a bizim de samimiyetimiz o ölçüde. Zorlukları biliyorum. Ben isterim ki kadrom ve transferim hazır olsun ve hiçbir oyuncum antrenmanı kaçırmasın. Bazen elinizde olmayan sebeplerden dolayı biraz hassas olmada fayda olabiliyor. Şu gerçeği herkes biliyor; Trabzonspor bir marka, bir değer. Bu diğer kulüplere saygısız baktığımız anlamını taşımaz. Bizim hayat felsefemiz buna müsait değil. Ama Trabzonspor üzerinden rant yapmaya çalışan, gündem oluşturmaya çalışan ve bizim hiç gündemimizde olmayan oyuncuları gündem yapmaya çalışan bir medya bilgilendirmesi ve sosyal medya bilgilendirmesi ile karşı karşıyayız. Biz bunun notunu alırız. Bizim hiç gündemimizde olmayan oyuncularla Trabzonspor’u, Trabzonspor sevenlerini meşgul edip de basın mensuplarını yanlış bilgilerle toplumu yanlış bilgilendirmeye itiyorsanız burada bir yanlışlık, spora karşı bir saygısızlık vardır. Buradaki dönemi anatomik adaptasyon gibi değerlendirecek, bizim için aslolan çalışmaların Slovenya’da başlayacağını düşünecek olursak, çok ciddi bir kaybımız yok. Ama eğer bu transfer dönemini biraz daha uzatacak olursak, emekleme dönemini biraz kaçırmış olacaklar ki bu arkadaşlarımızı o zaman farklı antrenman planlaması ile belki grup çalışması ile beraber geriden getirmeye çalışacağız. Ama olabildiğince erken sahip olmak da bize avantaj sağlayacaktır.”
‘‘BEN VARIM DİYENLERLE YÜRÜYECEĞİZ’’
‘’Aytaç Kara ve Ramil bizim kiralık oyuncularımızdı. Kulüp gelecek planlaması içerisinde bu iki oyuncumuzu düşünmediğini kendilerine iletti. Kendilerine kulüp bulmaları için izin verdik. Abdülkadir Parmak, Muhammet Beşir, Bahadır, Ibanez gibi arkadaşlarımız kamp kadrosu içinde. Dünü konuşmaya kalkarsak çok şey konuşuruz. Dünü unutmak gelecek için neler yapabiliriz onun hesabını yapmak lazım. Bir tek şeyi ifade edeyim, kimliğinde doğum yeri Trabzon yazıyor olması demek sevdayı yüreklerinde hissetmiş, aidiyet duygusunu sonuna kadar hissetmiş, Trabzonspor için sonuna kadar her şeyini verecek tiplermiş diye algılamanızı doğru bulmuyorum. Yani Trabzon kimliği demek her şeyiyle beraber ‘Ben Trabzonspor’u alır başımın üstünde taşırım’ anlamına gelmiyor. Onun için kim bu acıyı bizimle paylaşacak, kim ‘adamım’ diyecek sahada mücadele edecek, kim gelecek ‘ben burada en önemli parçayım’ diyerek kendi yüreğini ortaya koyacak, onlarla devam edeceğiz. Bu mevcut kadromuzdaki oyuncular için de geçerli. Yapmış olduğum toplantılarda da ifade ediyorum. Ruhu, yüreği burada değilse beni şampiyon yapacağını da bilmiş olsam ben onun nazını çekmem. Bana yüreği ile her şeyi ile beraber, ‘Ben buranın en önemli parçasıyım, başladığım işi yarım bırakmam, sonuna kadar götürürüm’ diyen insanlarla devam edeceğim. Bunun içine altyapıdan gelen oyuncular da dahil. Burada herkes ayağını yere basacak. 18 yaşındaki oyuncu kalkıp da menajerlerle karşıma çıkmayacak, bu kulübün karşısına o şekilde çıkmayacak. Onun için, ‘Ben varım’ diyenlerle ben yürüyeceğim. ‘Yokum’ diyenlerle zaten yüreği bizimle beraber olmayan insanların ben nazını çekecek boyutta değilim, Trabzonspor bu nazı çekmez.’’
‘’YERLİ YABANCI AYIRMAM’’
“Empatik sorgulama yapabiliriz. Ben oyuncu tarafına geçer yorum yaparım. Bu oyuncularla silah zoruyla, baskıyla sözleşme yapmıyorsunuz. Oraya yazılacak rakamları oyuncu karşınıza ordu dikerek silah dayayarak size bu şartları yazın diye bir şey sunmuyor. Dolayısıyla iki taraf karşılıklı oturarak bir anlaşma yapıyor ve altına imza atıyorlar. Kendimle ilgili şunu söyleyeyim; Hayatım boyunca çek senet vermedim. Ve derim ki Allah’a karşı ‘Sözümü yerine getirmediğim gün Allah benim canımı alabilir’ o teslimiyetini yaratana sunan bir insanım. Bugün gelinen nokta içerisinde siz oyuncuya baskı ile, ‘Şu rakama inin’ demek durumunda değilsiniz. Zaten o samimiyeti yürekten hissetmemiş, kazandığına da, ‘Elhamdülillah’ diyerek, ‘Bunlar benim için yeterli, bana bunu kazandıran Rabbime şükürler olsun buna kulübüm aracı oldu, teşekkür ederim’ diyerek ortak bir noktada buluşup anlaşamıyorlarsa bu zorlayacağınız bir durum değildir. Elbette gönül farklı şeyler bekler. İnsan sevdiğinden bekler. Bunların hepsi benim kardeşlerim, arkadaşlarım. Dışarıdan gelen oyunculara da hiçbir zaman yabancı gözüyle bakmadım. Notlarımda da hoca bilgilerimde de, ‘Kontenjan oyuncusudur’ diye geçer. Yerli oyunculara, ‘Bir çocuğa babası plastik oyuncak, kamyonet, robotlar alır biz size dünyanın bir ucundan farklı renklerde, farklı karakterlerde ve kimliklerde oyun arkadaşı getiriyoruz’ derim. Bunların hepsinin bir arkadaşı var, bu birlikteliği sağladığımız takdirde bir yere gelebiliriz. Bugün gelinen nokta içerisinde kulübümüz kendine göre bir çağrı yapmıştır. O tamamen yönetimin tasarrufunda olan bir konudur, oyuncumuzun vicdanında sonlanması gereken bir konudur. İnşallah iki taraf açısından da istenen şekilde cevap bulur ve mutlu bir şekilde başlarlar. Bizim dönemimize baktığımızda, o dönemin futbolcularına bu şehir çok şey borçlu. O noktayı koyalım, başka da bir şey söylemeyeyim.’’
‘’BU PARALAR SİZİN PARALARINIZ’’
“Elbette bazı özel noktalar içerisinde birebir görüşeceğimiz oyuncular olacak. Grup olarak konuşacağımız oyuncular da olacak. Takım olarak zaten hep beraberiz. Birbirimizi daha net tanıma noktasında görüşmelerimiz söz konusu olacak. Benim bütün antrenmanlarım basına açık, bu takımın sahiplerinden neyi saklayacağım. Her şeye ulaşabileceksiniz. Ben burada harcanacak her kuruşun vebalini üzerimde hissederken siz basın mensuplarının bunu hissetmemesi abesle iştigal olur. Hayali olarak ortaya atacağınız her ismin Trabzonspor’un kasasından alınmış ve simsarların cebine girmiş milyonlar olduğunu da bilmeniz lazım. Sonuçta bunlar sizlerin paraları. Beşikteki bebenin, dağdaki ninenin dedenin paraları. Sofrasındaki katığın, üzerine alacağı ceketin parasını kulübüme destek olsun diye getirdiği paranın 4 milyon TL olduğu yerde, bu paranın zamanında bir futbolcu için ödenmiş menajer parasının çok çok altında kaldığını görüp bu şekilde hassasiyet göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.”
‘’GENÇ OYUNCULARIN ÇOK FAZLA ŞEY KATMASINI BEKLİYORUM’’
Sosa ve Esteban konusunda onları dinleyeceğiz, anlayacağız, sebepleri anlamaya çalışacağız. Bu sebepler içerisinde gerçeklik nedir ortaya koymaya çalışacağız. Kampa katılacak oyuncularımızla alakalı süreci belirttim. Gönlüm bütün futbolcuları görmekten, bütün futbolcularla birlikte çalışmaktan yana. Sefa’yla alakalı bir durum söz konusu olabilir. O profesyonel yapılamadı, malum görüşmeler var. Onun kampa katılması öngörülüyordu ama o gerçekleşmedi. Şu an adaptasyon dönemi içerisindeyiz ama gönlüm çok şeyler arzu ediyor. Genç oyuncularımızın çok fazla şey katmasını arzu ediyor. Maalesef zaman zaman kötü rehberlerle beraber olabildiklerini görebiliyoruz. Onun üzüntüsünü yaşıyorum. Slovenya kampında ve sonrasında yapacağımız basın toplantısında daha tatmin edici bilgiler verebilirim.”
‘’BİRİLERİNİN OYUNCAĞI OLAMAYIZ’’
“Trabzonspor herkesin istediği gibi yönlendirebileceği, ‘şu rakamı aldım ama şunu da üzerine ilave edeyim, bunu da alayım’ diyebileceği bir kulüp değil. İstekler bir türlü bitmiyor. Bundan sonra umuyorum ki Trabzonspor’un ciddiyetini yurt içinde ve yurt dışında menajerler, adam getirenler, satanlar ve spor kamuoyu anlayacaktır. Trabzonspor’un inşallah yakın gelecekte oluşturacağımız bir şey var ki, sözü namus gibi addedilecek, gelen oyuncular da burayı namusu gibi sahiplenip o aidiyet duygusu içinde o hamlelerini yapıp saha içi performanslarını sergileyeceği durum söz konusu oluyor. Bildiğimiz bir tek şey var ki, bizim durduğumuz yerin gerçekliği ve doğruluğu. Bizim durduğumuz yerin gerçekliğine ve doğruluğuna kim gelip de ‘Ben bu doğrultuda varım’ diyorsa biz onlarla devam edeceğiz. Yoksa biz birilerinin oyuncağı olup da peşinden süründürülen ne insan ne de kulüp oluruz.”
“SADECE SAVUNMAYA YÜKLENMEK HAKSIZLIK OLUR”
“Elinizdeki malzeme neyse siz o malzemeye göre oyun sistemi ve oyun tarzı belirlersiniz. Geçen yıl ciddi sayıda gol yenmesi konusunda sadece savunmaya yüklenmesi haksızlık olabilir. Şu an elimizde geçen seneki kadrodan Okay’ın gitmesi ile beraber Kucka’yı değerlendirecek olursak diğer arkadaşlarımızın daha çok topla oyunda, yani oyunu hücum bölgesine taşıyan oyuncuların olduğu gerçeği malum. Dolayısıyla bu oyunculara üst düzeyde önde baskı yaptırıp rakibi hataya zorlayamazsınız. Bu oyuncularımıza alternatif olabilecek oyuncularımızın oyunu biraz daha iki yönlü oynayabilecek tarzda oyuncular olmasını bekliyoruz. Özellikle savunma merkezinde tutacağımız oyuncularımızın tek başına iyi oyuncu olmayıp, lider karakterli duruşu olan, saha içerisindeki genç arkadaşlarımızı da koruyup kollayabilecek, benim Yusuf’uma, Abdülkadir’ime tekme attırmayacak, ona birisi böyle yan baktığı anda, ‘töyt’ diyebilecek birisi olsun isterim, öyle desteklesinler isterim. Takım olmak tek başına iyi oyuncu olmaktan ibaret değil. Yani bu hassasiyet içerisinde davranıyoruz. Bir de korkuya mahal yok bizde. Dünya karması ile oynasak isterim ki o maçı kazanayım. Benim oyuncum da isterim ki o maçı kazansın. Oyun yapısı anlamında katacağımız oyuncular da çok önem arz ediyor. Elbette ki az gol yiyen, göze hoş gelen futbol oynayan, oyunun iki yönünde oynayabilen, savunma disiplinini bilen, hücum prensiplerini yerine getirebilmiş, takım bütünlüğünü koruyabilmiş, tek başına ben ön plana çıkayımdan ziyade takım bütünlüğünü temel esas almış oyuncularla bir kadro yapılanması oluşturmaya gayret göstereceğiz. İnşallah katacağımız oyuncular bu anlamda bize destek vermiş oyuncular olur. Yoksa elimizdeki oyuncuların yeteneklerini herkes biliyor. Oyun formatımız korkusuzluk ve göze hoş gelen futbolla sonuç alma noktasında olacak. Biz bozan değil hoş oynayıp sonuca giden takım olacağız. Ama bunun için de desteğe ihtiyacımız var.”
‘’GÜCÜ KABUL EDİLMİŞ BİR TRABZONSPOR OLUŞTURACAĞIZ’’
“Herkes maç kazandığında büyük bir gelir elde ediyor. Herkesin herkesi yenebileceği bir ortam var. Onların gücünü biliyoruz ve saygı duyuyoruz. Ama kendisine de saygı duyulan ve gücü rakipleri tarafından kabul edilmiş bir Trabzonspor oluşturmanın gayreti içerisinde olacağız.”
‘’YÖNETİM ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU’’
“Bireysel spor yapmak isteyen bireysel spor yapabilir. Ama biz de deriz ki takım olmanın en büyük getirisi karşılıklı güvendir. Ben oyuncunun gözüne baktığım anda bendeki güveni ve gerçekliği hissetmesini isterim. Oyuncumun da bana aynı mesajı vermesini isterim. Yani şundan emin olunsun ki ucundan tutan bizimle olmayacak. Onun sözünü veriyorum. Ben yönetime bize bu imkânı verdikleri için teşekkür ettim. Zaman içerisinde inşallah kendi adımıza doğru işler yaptığımızı, kulübün menfaatlerini koruduğumuzu, kulübümüzü üst noktaya çekme noktasında gerekli bilgi ve donanıma sahip olduğumuzu konusunu önce kamuoyunun sonra da yönetimimizin teşekkürünü almak isteriz. Bütün çabamız da bu yönde olacak. Bu tek başına bizimle ilgili de değil. Ben dünü kapattım, dünü sildim ama sizin silme gibi bir lüksünüz söz konusu değil. Bir Trabzonspor gerçeği var. Bir Beşiktaş Kulübü bile Burak’la ilgili, konu Trabzonspor’un parası değil Burak’ın parası diyorsa, yani biz bu kadar büyük rakamlar verebilecek bir kulüp olabiliyorsak demek ki hedefleri büyük bir kulübüz. Geçmişteki tüm transferlerin rakamları alt alta yazıldığında benim çok canım yanıyor. Burada sorgulanması gereken sadece biz, yönetim değil her şey sorgulanmalı. Bu yönetim elini taşın altına koymuştur, bu zor dönemde çözüm için gayret sarf etmiştir. Bu yönetim bize güvenmiş, bizleri göreve getirmiştir. Trabzonspor’un emrine amade olarak çalışacağız ve ortaya bir futbol doğrusu çıkartmaya çalışacağız.”
‘’ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEN SORUNUN BİR PARÇASISINDIR’’
“Elbette sizlerin de fikirlerine, önümüzü aydınlatmanıza ihtiyacımız olduğunu da ifade etmek istiyorum. Trabzonspor’un bu günlerinde çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısın demektir. Sorunu büyütüyorsun anlamını çıkartırım. Bu takım tek başına benim değil, yönetimin değil hepimizin takımı. Hepimiz o sorumluluk bilincinde hareket edecek olursak acıyı da paylaşacağız, sevinci de paylaşacağız.’’