Şu tabloya bakar mısınız?
Ankaragücü Süper Lig’den düştü…
Gençlerbirliği Süper Lig’den düştü…
Ankaraspor 1.Lig’den düştü…
Hacettepe 2.Lig’den düştü…
Mamak Futbol Kulübü 2.Lig’den düştü.
Başkent futbolu kelimenin tam anlamıyla kara bir sezon yaşadı.
Bu kulüplerin yöneticileri kendileriyle ne kadar övünse azdır!
Abartıyorum ama; Ankaragücü bir sezonda aynı yöneticiler tarafından iki kez ligden düşürüldü.
2019-2020 sezonu sonunda TFF 1. Lig’e düşen Ankaragücü, pandemi koşulları nedeniyle düşmenin kaldırılmasının ardından mücadelesini Süper Lig’de sürdürdü. Ne var ki, aynı yöneticilerin liderliğinde Ankaragücü 2020-2021 sezonunda da küme düştü.
Acemi yöneticiler, yönetim listesinde isimleri dışında hiçbir katkısı olmayanlar ve Süper Lig’in ”Kurtlar sofrasında” affedilmeyecek basit hatalar kaçınılmaz sonu getirdi.
Sayısız, isabetsiz teknik direktör tercihi, sayısız yetenekleri sınırlı oyuncu transferi hep acemi yöneticilik örneği…
Ankaragücü’ne sembol olmuş insanların camiadan uzaklaştırılması da başka büyük bir hata.
Kime sorsanız Başkan Fatih Mert’in iyi bir insan, iyi bir Ankaragüçlü olduğunu duraksamadan söyler…
Ancak, iyi yönetici olmak ayrı şey…
Zaten icraat da ortada…
Ankaragücü’nde perde arkası olayları en yakından takip eden ve kulislerdeki gün yüzü görmemiş haberleri VİRALSPOR takipçilerine günü gününe aktaran yazarımız Metiner Erdem sezon boyunca yazdı.
Fatih Mert-Faruk Koca ikilisi ekonomik zorlukları aşabilmek için olağanüstü çaba harcadılar…
Ancak bu çabaların sonucunda gelinen nokta ortada…
Metiner Erdem yazdı…
Ankaragücü’nün yaklaşık 300 milyon TL borcu vardı, şu an da buna yakın borcu var…
Eee, o kadar çabaya ne oldu?
Hikayede anlatıldığı gibi…
Köylü ineğini sağmış, koca bir kova sütle dolmuş… Köylü mutlu-mesut tam kovayı alacakken, inek bir tekme ile sütü döküvermiş…
İşte yaşanan aynen bu.
2020-2021 sezonu başlarken 2. Lig’de mücadele eden Başkent Akademi Kulübü (BAK), Mamak Futbol Kulübü adını aldı. Mamak Belediyesi ve Ankaragücü işbirliği ile bu takımın kadrosu oluşturuldu… Ankaragücü’nde forma bulamayacağı düşünülen oyuncular buraya gönderildi…
Sonuç…
Yine aynı yöneticiler, yine aynı sonuç.
Mamak Futbol Kulübü küme düştü.
Ya Gençlerbirliği…
Merhum İlhan Cavcav’ın başkanlığı döneminde ekonamik anlamda parmakla gösterilen, ne futbolcularına ne de başka herhangi bir kuruma bir kuruş borcu olmayan Gençlerbirliği’ne ne demeli…
Bir anımı aktarayım…
Yıllar önce merhum İlhan Cavcav ile röportaj için kulübe gittim…
Görevli, İlhan Abi’nin beni beklediğini, 10 dakika içinde görüşebileceğimizi söyledi.
O sırada beni gören, muhasebe işlerini yapan Tevfik Abi, bir çayını içmem için odasına davet etti.
Tevfik Abi, odanın önünden geçen o dönemin futbolcularından İdris Gümüşdere’yi gördü ve aralarında şöyle bir konuşma geçti.
Tevfik Bey: ”İdris, günlerdir paran şurada duruyor… Şunu al artık.”
İdris: ”Alırım Tevfik Abi…”
Tevfik Bey’in ”şurada” dediği yer, rafların üzerinde karton bir kutuydu.
Gençlerbirliği, ekonomik anlamda güvenli bir limandı.
Nereden nereye…
Murat Cavcav göreve geleli kısa bir süre oldu… Döneminde, Türk futbolunun lokomotiflerinden Gençlerbirliği iki kez küme düştü…
Geçen sefer kulübün kasası nispeten güçlüydü, hemen Süper Lig’e dönüldü…
Milyonlarca borcu olan kırmızı siyahlıların Süper Lig’e dönüşü bu kez hiç kolay olmayacak gibi.
Burada da yanlış teknik direktör tercihleri, yanlış akıl hocası tercihleri ve yine yetenekleri kısıtlı oyuncu tercihleri başarısızlığın başlıca nedenleri.
Hacettepe…
Adı Hacettepe ama herkes bilir ki, o da Gençlerbirliği’dir… Kırmızı siyahlıların altyapısıdır…
Altyapıdan yetişen gençlerin piştiği fırındır…
O da düştü…
Başrolde yine aynı yöneticiler…
Zamana ve zemine göre adını değiştiren ve en son Ankaraspor olan kulüp de düştü.
Geçen sezon Osmanlıspor olarak (Pandemi koşulları nedeniyle ligde kaldı), bu sezon Ankaraspor olarak düştü.
Ankaraspor, 2020-2021 sezonunda rekor sayıda teknik direktörle çalıştı…
Sorunlara çare bulunamayınca hep antrenörler gönderildi.
Ancak o tercihi yapan yöneticiler koltuğuna yapıştı kaldı.
Gelinen noktada Ankara futbolu topyekün küme düştü.
Başta da söylediğim gibi…
Bu kulüplerin yöneticileri kendileriyle ne kadar övünse azdır!
ORHAN KARADAĞ