Phillip Cocu hedef tahtasına oturtulsa da rezalet yenilgilerin asıl sorumlusu bir yığın yeteneksiz oyuncuları transfer eden Damien Comolli’dir.
Ali Koç’un başkan seçilmesi ile büyük beklentilere giren taraftar, utandıran yenilgilerin yanı sıra sahada dolaşan “ruhsuzlar ordusu” niteliğindeki takımın oynadığı futbolla düş kırıklığı yaşıyor.
“Çaykur Rizespor maçına değin taraftara “Sabredin, takım düzelecek” diye mesajlar ileten Başkan Ali Koç da dördüncü yenilginin ardından isyan etti. Nasıl etmesin ki, yedi haftada dört kez sahadan sıfır puan ile ayrılmak Fenerbahçe tarihinde sanırım bugüne değin yaşanmayan kara bir leke.
Başkan Koç’un güvenerek takımı emanet ettiği Fransız sportif direktör Damien Comolli, transferde geç kalmakla birlikte getirdiği oyuncularla kredisini erkenden bitirdi, güvenleri boşa çıkardı. Her ne kadar UEFA’nın mali kriterleri nitelikli ve dünya düzeyinde oyuncu alımında yönetimin elini kısıtlasa bile Benzai ve Slimani dışında transfer edilen oyuncuların fiyasko olduğu, Fenerbahçe’de oynayacak yetenek ve düzeyde olmadığı Avrupa dahil 10 maçta açıkça kendini gösterdi.
Üstüne üstlük heyecandan yoksun, Fenerbahçe’nin büyüklüğünün ve taraftarının gücünü hala sezemeyen, en önemlisi oyunu okuyamayan, elleri cebinde sahada ruhsuzca koşuşturan oyuncuları taraftar gibi izleyen Hollandalı Phillip Cocu’nun teknik direktör olarak takımın başına getirilmesi kuşkusuz başarısızlığın temel nedenlerden bir diğeri.
Ne ilginçtir ki ülkemizde çeşitli takımları çalıştıran Hollandalı teknik adamların hiçbiri başarılı olamayarak ya kovuldu ya da kendileri erkenden veda etti. Sanırım, Cocu da yakında ülkesinin yolunu tutacak. Öyle ya tribünde taraftarı zor ikna edebilen Ali Koç, daha ne kadar Hollandalının arkasında durabilir?
Cocu kadar bugünkü kara tablonun bir numaralı aktörü olan sportif direktör Damien Comolli’nin geleceği de yönetim tarafından masaya yatırılacaktır. Ancak, başarısızlıkta ilk kellesi alınanlar hep teknik direktörler olduğundan Comolli, belki bir süre daha görevini sürdürebilir. Ancak, transfer ettiği son derece yeteneksiz oyuncularla takımı enkaza çeviren Comolli’nin asıl sorumlu olduğu gözden ırak tutulmamalı. Belki Başkan Koç, çok güvenerek takımı teslim ettiği sportif direktöre bir süre daha hoşgörü gösterebilir. Ne var ki, olası başarısız sonuçlar Comolli’nin de sonunu tez getirebilir.
Avrupa Ligi’nde Spartak Trnava ile Süper Lig’de Başakşehir maçları Fenerbahçe’nin her iki kulvarda “Tamam ya da devam” niteliğinde olan maçlar. Her iki karşılaşmada alınacak yenilgiler Fenerbahçe’yi daha da karıştıracak, içinden çıkılmaz konuma sokacaktır. Sanırım 10 maçta “Acemiler Mangası”ndan farkı olmayan futbolcular bu iki maçın öneminin ayırdındadır. Özellikle yabancılara bunu anlatmak kendilerini buraya getiren Comolli’ye düşmektedir.
İnanın, Ayew, Frey, Reyes, Jailson gibi oyuncular, bırakın Spor Toto 1. Lig’i TFF 2. Lig takımlarında tonlarca var. Bunları bulup getirmek için sihirbaz olmak gerekir . Ki Comolli bunu başarmıştır. Bu oyuncular ya geldikleri takımdan dışlanmış ya da sakatlıktan ötürü uzun süre sahalardan uzak kalmışlar.
Ama ne hikmetse Fransız sportif direktör biraz da geç kalmaktan ötürü acele ile yeteneksizleri takıma transfer etti. Hem paraya hem de taraftarın erken biten düşlerine yazık oldu.
Bu arada Fenerbahçe’nin savunması ile birlikte kalesi de yol geçen hanına döndü. Çok umut bağlanan Harun, gelen geçeni içeri alıyor. Nerdeyse bir maçta kalesinde üç golden azını göremiyor. Aslında Harun fiziği ile kaleyi dolduramıyor. Belki reflekslerinde iyi olabilir. Ama Volkan kadar o üç direğin altında dev cüssesi ile karşıt takımın oyuncularını korkutamıyor. Sanırım Volkan’ın kaleye geçme zamanı geldi, hatta geçti bile. Tamam sezon başında hatalı goller yedi. Ancak Volkan, Harun’dan daha kötü kaleci değil. Yiğidi öldür ama hakkını teslim et.
Ya eski oyunculara ne demeli. Hala Aatıf, Şener, İsmail, Alper, Neustadter takımda yer bulabiliyor.
Hasan Ali’ye yetenekleri kısıtlı olmasına karşın içten oyunu ve mücadelesinden ötürü hoşgörü gösterilebilir. Dilim varmıyor ama Mehmet Topal da sanki futbol yaşamının son dönemine gelmiş gibi.
Neden Elif, Yiğithan, Barış, Berke, Ferdi gibi genç yeteneklerden daha fazla yararlanılmıyor?
Ali Koç bu kötü gidişe daha fazla seyirci kalamaz. Zaten bunun ip uçlarını Rize’de taraftara yaptığı özür açıklamasında verdi.
ŞÜKRÜ KARAMAN