Avrupa’nın devlerini bile kıskandıracak seri yakalayan Ankaragücü için son 3 hafta, gerçek gücünü test etmesi açısından çok önemliydi.
Önce liderlik yarışı yapılan Giresunspor, ardından lider Ümraniyespor; son olarak da 7 haftalık yenilmezlik serisine sahip Gazişehir Gaziantep ile çok zor maçlar oynandı.
Ankaragücü, sezonun en zor 3 maçını oynarken, bir takımın başına ancak koca sezon boyunca gelebilecek tüm aksilikleri de bu kısa süreçte yaşadı.
Üç maçta da en az 5-6 sakat ya da cezalı oyuncusu nedeniyle birbirinden çok farklı kadrolarla oynadı.
Tüm olumsuzluklara rağmen Giresun ve Ümraniye maçlarını kazanan Sarı lacivertli ekip, liderlik koltuğuna oturdu
Lider unvanıyla çıkılacak ilk maç olan Gazişehir Gaziantep FK maçı öncesi de aynı senaryo yaşanıyordu.
Sürekli ilk 11’de oynayan kaptan Sedat ve Gençer cezalıydı.
10 gündür sakatlığı nedeniyle takımla antrenmanlara çıkamayan Umut Nayır maç kadrosuna alınsa da oynaması imkansızdı; Mehmet Sak da hazır olmadığından yedek kalmıştı.
Bu yüzden olsa gerek, İddaa bahis oranları açıkladığında, Ankaragücü’nün 10 maçlık serisine rağmen favori olarak Gazişehir Gaziantep FK’yi gösteriliyordu.
Ankaragücü, maç içinde de sonucu etkileyecek şansızlıklar yaşadı.
Abdülkadir Kayalı’nın maçın 16’ncı dakikasında sakatlanması üzerine teknik heyet zorunlu olarak tam hazır olmayan Mehmet Sak’ı oyuna almak zorunda kaldı.
Önce penaltıya sebebiyet veren Mehmet Sak, ikinci golde de şansızdı.
Gökhan’ın vuruşunda Mehmet Sak’a çarpan top, kaleci Korcan’ın uzanamayacağı köşeye gitmişti.
İşte futbol böyle garip bir oyun.
Sol bek olmana karşın takımın en fazla asist yapan oyuncusu ol; sonra da yedek başladığın maçta zorunlu olarak oyuna girip yenilen 2 golde başrol oyna.
Bir futbolcunun başına bir maçta bundan daha kötü ne gelebilir ki….
İsmail Kartal, yerinde değişikliklerle oyuna müdahale edince, Ankaragücülü futbolcular da deplasmanların yenilmez armadası olduklarını geç de olsa hatırladılar.
Deplasman denilince Ankaragücü’nün geçen yıl başlayan, bu yılda süren başarısının altını bir kez daha kalın çizgilerle çizmekte yarar var.
Ankaragücü, geçen sezon deplasmanlarda 1,9 puan ortalaması ile oynamış, dış saha maçlarında Gümüşhane’ye attığı 8 puanlık fark şampiyonluğu getirmişti.
Bu sezon da Gaziantep’e gelene kadar deplasmanda 2 puan ortalaması ile oynuyordu ki, inanılmaz bir başarıydı.
Gaziantep’te 2 farklı yenilgiden geri dönüş yapmak zordu.
Hele ki süper prim vaadiyle sahada varlarını yoklarını ortaya koyan bir takımı karşı bunu başarma her babayiğidin harcı değildi.
Güçlüler, Mehmet Sak’ın yerine oyuna giren Doka, Anton Putsila ve Erdem’in liderliğinde gereken tepkiyi ortaya koydular ve rakibin de hatalarıyla zoru başardılar.
3 maçlık zorlu seriyi de alınlarının akıyla tamamladılar.
Kehinde’nin Ümraniyespor maçının ardından Gaziantep’te de etkisiz kalması sonucu gözler Umut’u çok fazla aradı.
Son 2 hafta gösterdi ki Kehinde ilk 11 oyuncusu değil.
Mutlaka forvete, Umut’u aratmayacak bir takviye yapılmalı.
Ümraniyespor’un sahasında puan kaybetmesi ile bu hafta liderliğini koruyan Ankaragücü, büyük aksilik olmazsa ilk yarıyı da zirvede tamamlar.
Ankaragücü, Manisa ve Adana Demirspor maçlarını kazanır, rakipleri de en az bir maçta puan kaybı yaşarsa şampiyonluk yolunda inanılmaz bir avantaj yakalanır.
Kupa Beyi’nin bu kritik maçta da yenilmezlik serisini sürdürmesi kadar, hafta içinde gelen bir haber gelecek adına umut vericiydi.
Artık transfer taksitleri de ödeniyordu.
Anlaşılan Mehmet Yiğiner başkan ve mesai arkadaşları yine şapkadan tavşan çıkarmayı başarmış.
Haftaya Manisaspor maçında Gecekondu tribünleri cezalı olacakmış.
Ümraniyespor maçını izledim, neydi ceza almalarına sebep anlayabilmiş değilim.
Gecekondu’suz maçın keyfi tabi ki olmaz ama başa geleni çaresiz çekeceğiz.
Taraftar artık şunu da bilmeli.
Ankaragücü TFF 1. Lig’de ve bu ligde Passolig zorunlu.
Lütfen artık şu inattan vazgeçip Passolig’lerinizi alın, 20 bin kişilik şu stadı doldurun.
Ankaragücü, Mehmet Yiğiner-İsmail Kartal ikilisiyle tarih yazıyor, siz de tribününüzde tarihe tanıklık edin…