Egzersiz fizyolojisi uygulama kılavuzu Bob Murray, W. Larrey Kenny imzaları ile spor yayınevi ve kitabevi aracılığı ile okurlarıyla buluştu.
Antrenmana verilen yanıtların sıvı alımları, beslenme ve dinlenme ile yakın ilgisi vardır. Yüksek sertlikli egzersiz sırasında kas ağrısı yaşanır, ancak birkaç dakika sonra bu ağrılar azalır.
Ama bir de egzersiz sonrası kalan veya bir iki gün sonra ortaya çıkan kas ağrıları vardır. Bu kasların hasar görmüş olduğunun belirtisidir. Bazı kramplar bölgesel yorgunluk yüzünden oluşur. Diğer kramplar ise sıvı ve tuz kaybından oluşur.
ATP hücre zarlarını geçemez. Eğer geçseydi, kasların kasılması için gerekli enerji hücreden uzaklaşmış olurdu. Elde edilen toplam enerji oranının %96’sı yağ dokuda ve kas hücrelerinde yedeklenir. Vücut enerjisinin geriye kalan %4’ü kas ve karaciğerde yedeklenir. Kanda ise 15 gram gibi çok küçük oranda dolaşımda glikoz bulunur. Ne zaman terlersen sıvı almayı unutma!
Yüklenmeler sırasındaki kas hücreleri ATP üretim oranını dinlenmeye göre 1000 kat artırır. Sıcağın etkisinde çok kalmak verim düzeyine zarar verir. Sert yüklemeli egzersizden önce vücudun serinletilmesi gerekir. Soğutma yeleği, soğuk odada bulunma önemli çareler arasındadır. Laktik asidin kendisi yorulmaya neden olmaz. Ama laktik asitle birlikte üretilen hidrojen iyonları, kas hücrelerinin asitlenmesine, enerji üretiminin azalmasına ve kas kasılma işlevinin bozulmasına neden olmaktadır. Yorgunluk bir görevin sürdürülememesidir. En belirgin özelliği geçici olmasıdır.
Aşırı antrenman bütün spor dalları için riskler oluşturur. Sporcu aşırı antrenmanda iken egzersiz nabzı 15-20 vuruş daha yüksektir. Bu da uyum sağlama ile açıklanır. Zorlanma iyidir ama aşırı antrenman iyi değildir. Çünkü aşırı antrenman sadece birkaç gün dinlenme ile düzeltilemez. Bazen altı aydan uzun süre dinlenmelere gerek duyulur.
Dikey sıçrama verimi plyometrik ve kuvvet antrenmanının birlikte uygulanmasını gerektirir. Dayanıklılık sporcularında haftada iki kez otuzar dakikalık kuvvet antrenmanı kas kütlesini korumak için önemlidir. İyi gelişmiş aerobik kapasite, bütün spor dallarında yorgunluğun başlamasını geciktirir ve verim düzeyini geliştirir. Yarışmalarda zihinsel yoğunlaşma sürdürülebilir hale gelirken ATP üretimi ile etkinliğin sürdürülmesi patlayıcı egzersizlerden sonra yenilenme ve ısıya dayanma gibi verim düzeyi üzerinde etkili tüm etmenlere destek sağlar.
Antrenman ve yarışmada terin uçup gitmesi ile vücuttan hızla ısı kaybı olur. Rüzgar deri üzerinde dolaşarak ısı kaybını artırır. Kaslar tarafından üretilen ısı dolaşımdaki kan aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine iletilir. Nem oranı %50’nin üzerine çıktığında ısı yorulması ve güneş çarpması riski artar. Bazı sporcularda terleme ile oluşan sodyum kayıpları tüm vücutta kas kramplarına neden olabilir. Soğuk havda yapılan antrenman ve yarışmalar sırasında kas içinde daha az motor birim etkinliğe katılmakta ve kas hücrelerinin kısalma hızı azalır. Buna bağlı olarak enerji üretimi ve verim düşer.
Titremek kasların ek ısı üretmesinin yoludur. Ancak titremenin gerçekleşmesi için ATP ye gereksinim bulunmaktadır. Su havadan 26 kez daha fazla ısı iletkenliğine sahip olduğundan çoğu kişi soğuk suya daldırılıp çıkarıldığında vücut ısısı hızlı bir şekilde düşüş gösterir. Yükseklikte egzersiz yapınca soluk alma hızla artar daha fazla karbondioksit solukla dışarı verilir. Kaslara daha az oksijen gider. Metabolik hız artarken, iştah azalır. Kaslar daha fazla laktik asit üretir. Solunum, kalp, kan dolaşımı ve kas uyumunun oluşması için orta yüksekliklerde en az üç hafta kalmanız gerekir. 184 sayfalık bu ilginç kitabı dikkatinize sunarım. Alıp okurken merak ettiğiniz birçok soruya cevap bulacaksınız.