Ligimizde 4. hafta tamamlanırken hakemlerimiz maalesef yine gündemde…
Ancak gündemde olmalarının sebebi verdikleri kararların doğruluğu ya da yanlışlığından dolayı değil, Merkez Hakem Kurulu’nun yapmış olduğu hatalı atamalardan kaynaklanıyor.
Hakemlerin açıklandığı dakikadan beri sosyal medya çalkalanıp duruyor.
Sevgili Deniz Çoban köşesinde yazdı.
Fırat Aydınus Kadıköy’de oynanan son 45 maçın 13 ünü yönetmiş. Neredeyse Van Persie ile eşit dakika almış.
Halis Özkahya 3 kez üst üste Galatasaray maçına çıkmış. Yönettiği son 10 maçın 5’i Galatasaray maçı…
Eski Merkez Hakem Kurullarında görev yapan büyüklerimizin bir sözü vardır; “Hakem atamak nakış işlemekten daha zordur” derlerdi.
Ama yukarıda sadece iki örneğini vermiş olduğumuz hatalı atamalar daha maça çıkmadan hakemlerimizi zor durumda bırakıyor.
Üzerlerinde zaten yeterince baskı var hakemlerimizin. Bu tür atamalar ise baskıları kat be kat arttırıyor maalesef…
Ne gerek var bu tür yanlış atamalarla hakemlerimizi kulüplerle özdeşleştiriyorsunuz. Merkez hakem kurulları eğer her hakemini her takımın maçına görevlendirilebilecek bir politika takip ederse emin olun ki, hakemler üzerindeki baskılar azalır ve başarı oranı da kendiliğinden yükselir.
Henüz daha ligin başındayken Halis Özkahya, Özgür Yankaya ve Barış Şimşek’i Fenerbahçe maçlarına, ülkemizin gururu Cüneyt Çakır’ı Trabzonspor maçlarına verme cesareti gösteremiyorsa ilerleyen haftalarda ne yapacak acaba bu Merkez Hakem Kurulu…
Bu atama politikası gösteriyor ki üstün başarılarından dolayı Süper Lig kadrosuna terfi ettirilen Ali Şansalan ve Bahattin Şimşek’e bu haftalarda düdük verilmiyorsa, 32. haftadan önce görev alma şansları yok demektir.
Adaletsiz ve dengesiz atamalar hakemlerimizin daha maça çıkmadan motivasyonunu negatif etkiliyor. Bunun neticesinde de doğal olarak hatalar geliyor. Sarıya indirgenen kırmızı kartlık hareketler, gösterilmeyen ikinci sarı kartlar, verilmeyen penaltılar ya da verilen ucuz penaltılar…
Sonra da maç sonu hep hakem tartışılıyor.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de ellerinden gelen çabayı göstererek başarılı olmaya çalışan hakemlerimizi kutlamak gerek.
Ama yapılan hatalar mutlaka irdelenmeli, hatanın ne olduğundan çok nereden kaynaklandığı tespit edilmeli ve ona göre tedbir alınmalı…
AKADEMİK BİR OFSAYT
Hafta sonu Fenerbahçe’nin atmıs olduğu ikinci gol tartışıldı. Bu tür pozisyonları çözmek gerçekten çok zor…
Ofsayt pozisyonunda olan oyuncu rakibinin görüş alanını etkiliyor mu onu engelliyor mu?
Pozisyonun çözümü bu sorunun cevabında aslında…
Tartışmalara baktığımızda kamuoyu bölünmüş bu konuda.
Hakemlerde bölündüler.
Serkan Ok ofsayt var dedi, Fırat Aydınus golü verdi.
Oyun Kuralları Kitabı’na göre bütün bu kriterlerin öncesinde “hakemin kanaatine göre” ibaresi var.
Bana göre, ofsayt daha doğru bir karar olurdu. Ama Fırat Aydınus’un kanaati ofsayt olmadığı yönündeydi.
Saygı duymak gerekir.