FETÖ’nün 3 Temmuz “şike” kumpasına uğrayan, çile ve acılar çeken, ele geçirilmeye çalışılan Fenerbahçe, bu badireyi dünyada eşine az rastlanacak şekilde taraftarı, oyuncusu ve yönetimi ile tek yumruk olarak savuşturmayı başarabilen örnek kulüptür.
Şike soruşturması öncesi “ Futbolun Ergenekon’u” denilerek toplum nezdinde algı operasyonu yürütüldü, terör örgütü elebaşının üzerinde egemenlik kuramadığı Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım hedefe oturtuldu.
Önceki Başkan Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’yi kanlı terör örgütüne teslim etmemek için sahte delillerle kurgulanan “Ergenekon” kumpasına direnerek gazeteciler, yazarlar, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve yurtseverler gibi aylarca hapis yattı. Uydurma şike delilleri karşısında, “Ne şikesi memleket elden gidiyor” diyen Aziz Yıldırım’ın haklılığı 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile ortaya çıktı.
Milyonlarca taraftarın desteğini arkasına alan Aziz Yıldırım, karanlık odalarda tek başına hapis yatarken “Dar ağacında olsam bile son sözüm Fenerbahçe” diyerek, FETÖ’nün gazabından korkulduğu o günlerde Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığını, kulübüne sahip çıkabilme cesaretini çekinmeden gösterdi.
Yıllar süren yargılamaların ardından “Ergenekon” ve bağlantılı şike davasının hiçbir dayanağının bulunmadığı, hayali olduğu saptanarak tüm sanıklarla birlikte Aziz Yıldırım ve arkadaşları, dolayısı ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Fenerbahçe aklandı. Ne var ki, kumpasın saldırısını, iğrenç iftiralarını kaldıramayan çok sayıda canlar aklanmayı göremeden yaşamını yitirdi. Arkasında ağır bir tahribat, yara bırakan Ergenekon ve şike kumpası davaları tarihin çöplüğünde yerini aldı. Ancak olan haksızlığı yürekleri kaldıramayan, dört duvar arasında sağlığını yitirerek gidenlere oldu.
Ülkenin Genelkurmay Başkanını, dünya düzeyindeki bilim insanlarını, gazetecileri, yazarları, Fenerbahçe’yi hedef alan, tutsak eden FETÖ’nün savcıları ve yargıçları yurt dışına kaçarken, kumpastan aklanan yurtsever insanlar boynu dik yaşamlarını ülkelerinde sürdürüyor. Çünkü onların gidecekleri başka ülkeleri yok Türkiye’den başka.
Geçtiğimiz günlerde Ergenekon Davasının gerekçeli kararı açıklandı. Karar ile Fenerbahçe üzerinde oynanmak istenen oyunda şikenin, delilin ve örgütün olmadığı, kumpas olduğu hukuken kanıtlandı. Sıra şimdi Yargıtay’da. Fenerbahçe Kulübü, hukuk mücadelesinin 8 yıl sürdüğünü vurgulayarak, Yargıtay’da bekleyen şike kumpası beraat dosyasının bir an önce incelenip, daha fazla geciktirilmeden karara bağlanmasını talep etti.
Dört yıldır Yargıtay’da bekleyen dosyanın bir an önce karara bağlanması ülkenin ve futbolun üzerine çöken kabusun hukuken ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır. Nedendir Yargıtay, dört yıldan bu yana davayı sonuçlandıramıyor.
FETÖ’nün adaletsiz, hukuka aykırı, keyfi kararlarının izinin tümü ile silinmesi Yargıtay’ın vereceği kararla mümkündür. Fenerbahçe’nin çığlığına, haykırışına Yüksek yargı daha fazla duyarsız kalmamalı.