Herkese merhaba…
Öncelikle, dükkana ve ilk yazıma gösterdiğiniz ilgi için sonsuz teşekkür ederim…
Umarım bu ilgi ve alaka dükkan var olduğu sürece devam eder…
Gelelim yeni yazıya…
Aslında çok önce yazmayı planlamıştım. Ama grip izin vermedi.. Gribin beni yataklara düşürdüğü zamanda da, yazmayı planladığım konu yeni bir boyut kazandı…
Efendim malum, magazin basınının göz bebeği bazı futbolcularımız var. Onları spor basınındaki haberlerinden çok, magazin basınında yer alan haberleriyle tanıyoruz…
Aklınıza gelen ilk isim ne desem?” pek çoğunuzun “Arda Turan” diyeceğinden eminim.
Efendim, 2 hafta öncesine kadar da Arda’nın bir ayrılıp, barıştığı sevgilisiyle çıkan haberleri; -gerçi, kendisi o haberleri yazanın magazin basını olduğunu iddia etse de, kardeşim sen İnstagram story’nde Aslıhan’la ayrıldım diye yazıp bu ilişkiyi “sosyal medya” üzerinden bitirdiğini duyurursan, magazin basınında çıkacak her haberi de göğüslemek zorunda kalırsın-
Arda’nın sosyal medyadan çapkınlık haberleri, -ona yürüdü, buna yazdı- gibi pek çok haberle magazin basınının “gözbebeği” olan Arda, sonunda Aslıhan’a yüzüğü taktı -ki yüzük de yüzük diye haberleri de yapıldı-
Amaaaaaaa..
Yüzük takmakla bu iş bitmedi tabii… Bir iki paylaşım, bir iki söz magazin basınının gözbebeği olan Arda’nın “Acaba baba mı oluyor?” söylentilerini de beraberinde getirdi…
Valla ben ne baba olmasıyla, ne de Aslıhan’a taktığı yüzükle ilgileniyorum.
Beni rahatsız eden, genç bir futbolcunun, spor basınından çok, magazin basınında yer alması..
Kaldı ki, spor basınındaki haberleri de, oynadığı futboldan çok, genelde “şiddet” yüklü haberler…
Ayaklarıyla konuşmayan magazinde reyting yapar…
Çok net değil mi; ayaklarıyla konuşmayan magazinin parçası olur; reyting yapar…
Her ne kadar, benzer bir kararı daha önce de almış olsa ve daha önce bu işi evliliğe götürememiş olsa da, bu kez aldığı kararı evlilikle taçlandırmasını diliyorum.. Çok da umutlu değilim aslında.. Ama keşke aldığı bu karar gerçek olsa da, ben utanıp, yine bu sayfadan kendisinden özür dilesem…
Ve tabii bununla birlikte artık kendisine bir çeki düzen verse…
Unutulmamalıdır ki, çıkan haberlerin pek çoğu en yakınlarınızın fısıldadığı haberlerdir…
Önce kendine dikkat edip, sonrasında da çevresindekileri eleyerek, daha huzurlu bir hayat yaşamaya başlamalı Arda.. Ve tabii futboluyla kendinden konuşturarak, spor basınının en başarılı futbolcularından biri olacaktır. Böylece magazin basının değil spor basınının “gözbebeği” olacaktır.
Elbette sadece Arda değil bu yanlış yolda olan.. Kendini “futbolcu” kimliğinden daha çok, spor basınında adından söz ettirmektense, magazin sayfalarında yer almaktan mutlu olan bir kaç “futbolcu” da var…
Kendinize yazık etmeyin.. Siz siz olun futbolunuzla var olun… Magazinin o renkli dünyası size yeşil sahaların verdiklerini veremez..
Yıllar sonra aklınızı kullanmadığınız seneler için dizinizi döversiniz ama nafile…
O zaman, şimdi sizi el üstünde tutan ne dostları, ne basını, ne sevgilileri bulamazsınız..
Demedi demeyin..
Şöyle eski, sizin kafanızdan giden eski isimlerin hayatlarına bir göz atın…
Ne dediğimi daha iyi anlarsınız…