Akıllı telefon güvenilir bir dost rolünü oynamasına rağmen günlük hayatımızda sınırsız erişim sağlıyor.
Mobil telefonlar her ne kadar dünya ya yayılmış olsa da cebimizden ayrılmayan bir gammaz. Her hareketimizi izleyen bir casus gibi görevini sürdürmeye devam ediyor.
Ünlü uzmanlar makale ve kitaplarında şunları söylüyor :
Çantanızda yada pantolonunuzda taşıdığınız bu cihaz, aslında dünya ya durmadan sinyal gönderen, konumunuzu, yaptığınız her işle ilgili sürekli bilgi sağlayan bir köstebekten başka bir şey değil.
Cep telefonunuza bir sitenin uygulamasını indirdiğiniz de, telefon numaranız sosyal ağ ile paylaşılır hale geliyor. Uzmanlara göre gafil olduğu başka bir an şöyle :
Uygulama başladığında kullanıcılar hizmet kullanım şartlarında, kamera ile fotoğraf ve video çekme hakkını siteye veriyor yani sosyal ağ dilediği zaman telefonun kamerasını açabiliyor. Şirket aynı zamanda mesajları okuma iznine ulaşırken yeni uygulamaları indirdiğiniz de çektiğiniz tüm fotoğraflara da ulaşabiliyor.
Şirketler kameranızı açıp mesajları okuduğunu fotoğrafları dileyen müşterilere gönderdiğini kamera ile sizi izlediğini sonuna kadar reddediyor olsa da sonuçta o hakları elinde bulunduruyor.
Sonuçta bu hakkı uygulamayı indirerek biz vermiş oluyoruz onlara.
Makale ve kitaplarda altı çizilen bir konu ise, sistem bu işleri bizlerin görmediği arka plan da yapıyor. Müşterilerine bir ürün gibi sattığı bizim gibilerin bunları görmesi ve bilmesi istenmiyor.
Sporcular, antrenörler, yöneticiler ve hakemler devamlı gizli kalması gereken bilgilerin sızdığından şikayet ediyorlar. Lafı adeta içimiz de casus var demeye getiriyorlar.
Spor adamları cep telefonlarını spor tesisleri içinde oradan oraya gezdiriyorlar. Eğer rakip takımdan birileri bir şirketin müşterisi olmuşsa çok şey öğrenebilir görebilir.
Kulüp içinde casus aramaya gerek yok casus belli; spor adamlarının ceplerinde çantalarında taşıdıkları gammaz köstebek olan cep telefonları.
ARTUN TALAY