Geleceği üreten federasyonlar asi federasyonlardır. Yıkıcı ve bozguncudurlar. Kuralları kırıp atarlar. Bu federasyonlar tartışmayı alevlendirmek için bir konunun öte yanını ele alan insanlarla doludur.
Aslında bunlar zamanında sık sık okul müdürüne çağrılmayı dert etmemiş tiplerdir. Öngörü çoğu zaman daha iyi olandan değil, var olana daha az bağlı olanlardan gelir.
On dokuz madalya alanla bir madalya alanları beraber değerlendirmemek için bu yazıda on dokuz madalya ve on beş madalya arasında alanları inceleyeceğiz.
Bu kategoriye giren altı ülke var. Brezilya ve Hollanda on dokuzar, Azerbaycan on sekiz, Yeni Zelanda, Kazakistan ve İspanya on yedişer madalya almış durumdalar.
Onları bu noktaya getiren Komatsu ve Caterpillar şirketleri arasındaki ince rekabet felsefesidir.
Bunu kendi federasyonlarının yaşamlarına uyarlayabilmiş olmalarıdır.
Komatsu, Caterpillar’ın gerisindeydi.
Komatsu Caterpilları kuşatma hedefini uzun süre izledi. Bu arada Caterpillar Japonya piyasasına adım attığında, Komatsu amacına ulaşmak için aşması gereken engelleri saptadı.
Komatsu küçük buldozerler hattında söz sahibiydi. Atacağı ilk adım, küçük buldozerler hattının kalitesini iyileştirmek olabilirdi. Eğer bunu yapamazsa, Caterpillar’a karşı yapabileceği hayalden öteye geçmeyebilirdi.
Çünkü Caterpillar’ın çok ileri teknolojisi vardı. Ayrıca bununla baş etmesi gerekiyordu. Komatsu yeterince olgunlaşmadan Avrupa ve Avusturalya pazarlarında Cat ile kafa kafaya gelmenin bir aptallık olacağının bilincindeydi. Nihai hedef Komatsu için Avrupa ve Amerika pazarlarıydı.
Bunun için bir aracılar ağına ihtiyacı vardı. Cat’in teknolojik üstünlüğüyle başa çıkabilmek için onun ABD’li rakiplerinden yararlanıp, Cat’in önemli bulmadığı ihracat pazarlarındaki milyonlarca tecrübe ve bilgi birikimiyle yer edinmek ve ürün hattını daha gelişmiş pazarlara adım atacak şekilde geliştirmek amacındaydı.
Komatsu bu yol işaretlerini yıllar önce görebildiğinden, Cat’le rekabet edebilmek için gerekli yetenekleri oluşturma gündemini saptayabildi. Ayrıca bu yeteneklerin hangi sırayla oluşturulması gerektiği konusunda mantıklı kararlara varabildi.
Birçok şirket on yıldır kaliteyle boğuşup ve hala dünya standartlarına ulaştığını iddia edemezken, Komatsu neredeyse sıfırdan başlayarak üç yıl içinde ‘Deming’ ödülü kazanıverdi.
Komatsu maliyet ve kalite konusunda tercih yaptığında kaliteyi seçti. Komatsu yöneticileri kalite izlemenin kısa vadede hiç de bedava olmadığını anladılar.
Ama yine yalnızca her şeyi göze alıp kalite üzerinde odaklandılar. Daha sonra dünya standartlarına ulaşmanın ardından, mühendislik, imalat ve ürün geliştirme hızı gibi hedeflere yöneldiler.
Ulaşılan her yeni üstünlük tabakası bir sonrakinin temeli oldu.
Olimpiyat oyunlarında yirmi ile on beş madalya arasında alan ülkeler bu mantığı çok iyi anlamış ve bunu kendi stratejik projelerine uyarlamışlardır.
Birçok federasyon kısa vade ile uzun vadenin iç içe geçen şeyler olmaktan çok birbirlerine bitişik duran şeyler olduğunu sanıyor.
Oysa uzun vade mevcut strateji planın beşinci yılında başlayacak şey değildir.
Şu anda başlar!
Bu konuda önemli bir ortam oluşuncaya kadar bekleyelim diyen federasyonlar, gelecekte pek bir pay elde edemeyeceklerdir.
Geleceği yakalamak için bugün ne yapmalıyız sorusu önemlidir!
Zamanında sık sık okul müdürüne çağrılmayı dert edinmemiş tiplerle dolu olan asi federasyonlar için geleceğe yönelik stratejik mimari, geniş planlara yaklaşım planıdır.