Trabzonspor’u, Trabzon’da Medipol Başakşehir karşısında hakem Meler, ince ince doğradı.
İki hafta önce İstanbul’da yönettiği Beşiktaş maçında olduğu gibi.
Hakem bir maçta skora etki ediyorsa sahaya çıkmasın müsabakayı bilgisayar yönetsin…
Pereira’nın ayak kemiği kırılıyor, burnu kanatılıyor, Portekizli sarı kart görüyor.
Ekuban’a ceza sahasında yapılan hareket net penaltı.
Arda ve İrfan Can iki sarı karttan kırmızı görmeli
Arda Ekuban’a arkadan faul yapıyor, oyuncu kendi kalesine golü atıyor.
Sağolsun 73 saniye sonra rakip kaleye de atıyor!
Meler, 30 metreden sanki 100 metre finalinde koşan atlet gibi koşup Yusuf’a sarı kart verdi.
2 metreden gördüğünü çalamıyorsun, söyle oğlum kimin adamısın sen?
Bir takım böyle doğranıyor.
TV’lerde, gazetelerde ancak 1-2 kişi seslerini çıkarabiliyor.
Bu Medipol Başakşehir devletin takımı oldu galiba!
Yıllar önce, yani Demirperde zamanında Rusya’da Brejnev’in takımı CSKA Moskova, Romanya’da Nikolay Çavuşeski’nin takımı Dinamo Bükreş, Bulgaristan’da Todor Jivkov’un takımı CSKA Sofya, Yugoslavya’da Dinamo Zagrep gibi.
Bu asker ve hükümet destekli takımlar her yıl şampiyon olurlardı.
Son 3 yıldan bu yana şampiyonluğu kovalayan İstanbul takımı, galiba bu kez mutlu sona ulaşacak gibi.
Maçlarına artık sanki kadrolu hakemler atanıyor.
Ama futbolumuz nereye kadar gidiyor?
Edirne’den öteye yok.
Trabzonspor’un yaş ortalaması 22, Başakşehiri’nki 33.
Hangisi futbola yatırım yapıyor?
Sonuç olarak yazık değil mi bu gençlere…
KAMİL ANAHAR