Sayın Murat Kocakaya Spor Genel Müdür Yardımcısı…
Olimpiyat Oyunlarına bir yıl kala halının altına süpürülmüş birkaç şeyden söz etmek istiyorum.
Sporcu ve antrenörün kazandığı paradan ziyade, paranın kazandığı sporcu ve antrenörden korkar haldeyiz.
Başarı için ne kadar bilgi lazımsa, başarısızlık için de o kadar cehalet lazımdır.
Genetik ve tıpla uğraşan bilim adamları sırça köşklerinden kalkıp bir türlü sahaya gelip ilgilenmiyorlar.
Gelmiyorlarsa biz onları sahaya getirmenin bir yolunu bulmalıyız.
Çaresiz kalınırsa hiç olmazsa emekli bilim adamlarından yararlanmalıyız.
Madalyayı tanıyan nasıl tanımaz kürsü dışında kalmayı, mademki yükseliş var, iniş olmaz mı?
Bizde neden gençler, Avrupa da yaşlı sporcular sakatlanır?
Sporda temel eğitim eksik bırakılıyor. Atletizm, cimnastik ve halterde ki bilgilerin, başka spor dallarına aktarımı sırasında eksik bilgilerin kullanımı yararı zarara dönüştürüyor.
Badi badi koşan sporcu profili bundan kaynaklanıyor.
Kassal gelişim ve esneklik sağlanmadan erken yaşta performans antrenmanı yapmak, bizde gençlerin sakatlanmasına neden oluyor.
Aklıma başka bir özdeyiş geliyor. “Sporda dün geçti, bugünü düşün. Yarın sporda var mı, şampiyon olduğuna güvenme sporu bırakanlar hep başarısız olanlar mı?”
Sporu bırakmış eski şampiyonların deneyimlerinin genç kuşaklara aktarılması maalesef göz ardı ediliyor.
Tüm bunlara birde profesyonel sporun seyredilmesinin spor yapanların sayısını azalttığı ekleniyor.
Sporun fen, matematik, edebiyat, müzik gibi ana dal olarak değerlendirilmesi kapının arkasındaki umudumuz olarak duruyor.
Avrupa’da saha ve salon sahibi spor kulüpleri oldukça fazla, bizde ise çok az olunca işler devletin üstüne kalıyor ve bu kadar yürüyor.
Olimpiyat Oyunlarında madalyaları atletizm, güreş, halter, taekwondo, boks, ve judodan aldık. Her bir başarının ayrı hikayesi var.
Ama neden çocuklar ve gençler ağırlıklı olarak spor tercihlerini profesyonel futbol, basketbol, voleybol için kullanırlar. Bunu ancak doğru analiz yaparak açıklayabiliriz.
Medyadaki yılda Messi 127 milyon dolar, Ronaldo 109 milyon dolar, Neymar 105 milyon dolar haberleri, spor tercihini yapan çocuk ve gençleri etkilemektedir.
Bu haberler çocuk ve gençleri hem özendirmekte hemde bu dallarda ki olumsuzlukları görünmez hale getirmektedir.
130 yıl önce ünlü banka soyguncusu Willie’ye bir gazeteci şu soruyu sordu.
“Willie neden banka soyuyorsun? Willie çünkü para orda” dedi.
Mesut Özil’in yılda 30 milyon dolar kazandığını duyan genç neden atletizm ve diğer olimpik spor dallarını seçsin?
Federer’in teniste yılda 128 milyon dolar, Venüs’ün de 90 milyon dolar kazandığını duyan da haliyle ona göre etkilenecektir.
Profesyonel futbolun başarısı futbolun başarısına dönüşmedi. Hele hele sporun başarısı haline hiç dönüşmedi.
Şu anda profesyonel spor yapısının en büyük sorunu spor severlere anlatacaklarının bitmesi, vaatlerinin tükenmiş olmasıdır.
Tek sesli spor medyasına rağmen istenilen etki oluşturulamıyor, heyecan yok, beklenti yok.
Profesyonel futbolun medya yüzlerinin vasatlığı ise sporumuzun geldiği noktanın kısa bir özeti gibi.
“Profesyonel futbol şimdi hiç olmadığı kadar yalnız.”
Eski üst düzey FIFA yöneticisinin sözleri çok ilginç.
-“Yıllardır sporun en tepesinde aldığı kararlar, uzun dönemde ne futbola, ne spora, ne de sporseverlere aktarma olanaklarını çok kötü kullandı, ciddi sancılara yol açtı. Bunların hepsi hikaye!
Daha ne desin.
Atletlerimiz U-20 yaş altı Avrupa Şampiyonasında üçü altın on madalya kazandı. 4x400m. bayrak başarısı ise çok alkışlandı. Hepsine ve antrenörlerine helal olsun.
Ama sporseverlerde bir miyopluk ve algı bozukluğu var. Birde buna şu ekleniyor. Madalya alan aldığı madalyaların anlamını bilmiyor, rekor kıran kırdığı rekorun anlamını bilmiyor, aynen arının bal yapıp anlamını bilmediği gibi.
Saygılarımla Arz Ederim….
ARTUN TALAY (Atletizm Atma Dalları Antrenörü)