UYGARLIKLAR KENTİ ANTAKYA / YUSUF YALKIN YAZDI
Günlerden Pazar…
Avluda kedimizle oynuyorum.
Annem, her hafta sonu olduğu gibi evde “büyük temizlik” peşinde…
Babamın ona “Menekşe, yemeği erken yiyelim. Ben maça gideceğim” sözlerini işitince, günlerdir söyleyemediğim şeyi bir an da seslendirdim:
“Baba ben de maça gitmek istiyorum…”
Böyle bir isteği beklemeyen babam önce bir duraksadı, sonra yanıma gelip “Tamam… Hazırlan o zaman” dedi.
Hiç beklemediğim bu cevap karşısında sevinçten adeta uçtum.
Ne giydiğimi, ne yediğimi hiç hatırlamıyorum.
Heyecanlanmıştım…
Stat evimizden çok uzakta değildi. Asi nehrinin üzerindeki tarihi Roma köprüsünü geçerken, babam “Sen futbolcu resimleri topluyordun. Karar verdin mi, hangi takımı tutacağına?” diye sorunca, tereddütsüz “Beşiktaş” dedim.
O dönemde Hatayspor yoktu. Antakya amatör liginde onlarca takım vardı. Aklımda kaldığı kadarıyla Kurtuluşspor, Esnafspor, Reyhanlı Gençlik, Kanatlıspor, Antakya Gençlik çok popülerdi; aralarında müthiş bir rekabet yaşanırdı.
Babam konuşmayı sürdürüyordu: “Bugün Kurtuluşspor’un Kanatlı’yla önemli bir maçı var. Onu seyredeceğiz…”
İlk izlediğim maç bu oldu. Kurtuluşspor’a sempati duymaya başladım. Beşiktaş’tan sonra ikinci takımımdı!
Futbola olan sevgim her geçen gün artıyordu; her hafta sonu maça gider oldum.
Hatayspor’un ligde mücadele ettiği dönemde birçok futbolcuyu izledim… Kel Yurt, Bebek Şakir, Hattik Mustafa, kaleciler Hamit’le Mehmet Boşnak, G.Antep’ten gelen Eray, Şişko Hayri ve diğerleri…
Kilolu olmasına rağmen Hayri “leblebi gibi” goller atardı! Bana futbolu sevdirenlerden birisidir…
Lise maçlarında onun vuruşunu taklit etmeye çalışırdım ama becerebildiğimi söyleyemem!
Sonra Teknik Direktör İlker Tolon’un yönetiminde “Muhteşem bir takım” oluşturuldu…
Naci, Bektaş, Hasan üçlüsünü unutmam mümkün değil!
Libero Hamdi, Candan Tarhan, Kaleci Hamdi ve ötekiler… Müthişlerdi… Hatayspor’u “şampiyon” yaptılar!
Ve ben üniversite tahsilim için Antakya’dan Ankara’ya geldim.
Geliş o geliş…
Hatay’da Mehmet Kakil, Yunus ve birçok yetenekli futbolcunun yer aldığı takımlar yıllarca mücadele ettiler.
Başkent’te hem okuyor, hem spor muhabirliği yapıyor, hem de Hatayspor’u uzaktan izlemeye çalışıyordum. Hatay 3.lig, 2.lig, 1.lig maceraları yaşıyordu… İnişli çıkışlı onlarca sezon… Bir türlü süper lige çıkamıyordu.
50 seneye aşkın bir süredir beklenen, özlenen, istenen süper lig hedefine ulaşılamıyordu.
Üzülüyordum tabii…
Belki eski heyecanımı yitirmiştim ama aklım hep “Hatayspor’da” idi.
Bir ara yoğun takipten vazgeçer gibi oldum.
Ta ki, İlhan Palut’lu döneme gelininceye kadar…
Takımda futbolcu olarak ter döken bu genç adam, “teknik direktörlük koltuğuna” oturduktan sonra yakaladığı ivme ile adeta harikalar yarattı.
Takımı 2.lig’den 1.Lig’e çıkardı.
1.Lig’de, Hatayspor’un oynadığı futbol, elde ettiği başarılı sonuçlar, daha da önemlisi Türkiye Kupası’nda başta Galatasaray ve Başakşehir karşısında olmak üzere gösterdiği üstün performans, kenti de kulübü de Türkiye’nin gündemine taşıdı, popüler yaptı.
Futbolseverler Caner’i, Mirkan’ı, Selim’i, Kubilay’ı, Akın’ı, Barbosa’yı, Ryan Aabit’i, Mesut’u, Sadi’yi, Yusuf’u ve diğerlerini tanıdı, beğendi…
İlhan Palut’un bozmadığı, istikrarlı bir kadro ile oluşturduğu Hatayspor, 1.lig’deki ilk sezonunda play off finalinde G.Antap’e penaltılarla kaybederek Süper Lig’e çıkamadı.
Sadece ben değil; futbolu seven, futboldan anlayan birçok insan üzüldü…
Gerçekten Hatayspor’a “yazık” olmuştu!..
Ama Palut kafasına koymuştu bir kere; Hatayspor Süper Lig’e çıkmalıydı, çünkü bunu hak ediyordu…
Futbolcular da buna inanıyordu; başka takımlara gitmediler.
Ve “Parola şampiyonluk” diyerek 2019-2020 sezonuna başladılar…
Bir iki maç dışında iyi de oynuyordu takım… Ancak, yönetim her nedense ani bir kararla İlhan Hoca’yla yollarını ayırdı; yerine 9 Ekim 2019’da Bayram Toysal’ı getirdi.
Bu arada Hatayspor liderlik koltuğundan hiç inmiyordu… Ancak bir süre sonra “beraberlikler birbirini kovalayınca” diğer takımlarla puan farkı azalmaya başladı.
Ve yönetim bu kez Toysal’ı gönderdi yerine Mehmet Altıparmak’ı getirdi…
Bordo beyazlı lider takım, inatla ve ısrarla şampiyonluğu kovalamaya devam etti…
Çok zorlu müsabakalar oynadı…
Çeşitli badirelerden geçti…
Ve sonunda ligi “şampiyon” olarak tamamlayarak 53 yıllık süper lig hasretine noktayı koydu…
Evet…
Bu güzeller güzeli Hatay kentinin künefesinin, turunç tatlısının, oruğunun, kaytaz böreğinin, aşşirinin, yüzlerce yemek ve mezesinin yanı sıra bir de süper lige yükselen Hatayspor’u olmuştu.
Ekmek kadayıfının üstüne kaymağı da konmuştu!
Devam edecek…