Futbol aynı trafik gibidir; hata affetmez.
Her dakika dikkatli olmak zorundasın. Bir hata yaparsın, 90 dakika o yaptığın hatayı telafi etmeye uğraşırsın.
Şu an Ankaragücü’nde antrenör olan Birol Akkaya, 25-30 yıl kadar önce aktif kaleciydi.
Birol ile Ankara Amatör Küme’de Cebecispor’da uzunca bir süre birlikte forma giydik.
1988-1989 sezonunda, Anıttepe 2 Numaralı Saha’da (Diğer sahalara göre küçüktü… Şimdi yürüyüş parkuru olan yer) Elmadağ Belediyesi ile maçımız vardı.
Orta sahanın göbeğinde topu ayağıma aldım. Daha kafamı kaldırmadan rakip savunmadan biri “çııııkkk” diye bağırınca 4-5 tane oyuncu ofsayt uygulamak için üzerime doğru koşmaya başladı.
İleri uçtaki arkadaşlar ofsayta düşmesin, topu bizim kaleciye atayım diye içimden geçirdim.
Doğrusu, çok da düşünmeden geri dönüp topun dibine bir vurdum.
Ceza alanı yayın üzerinde duran Kaleci Birol, üzerinden geçen topu yalnızca izledi; maç 1-0 yenilgimiz ile bitti!
Hem takım arkadaşlarım hem de rakip takım oyuncuları beni tebrik etmek için sıraya girdi.
Hayatımda böyle güzel bir gol atmadım.
Birol da hayatında böyle bir gol yemedi…
Ama tatlı bir anı olarak kaldı…
her görüştüğümüzde bu şahane golü konuşuruz.
AT KOŞAR BAHT KAZANIR
2001 yılının başıydı.
Ankara’nın usta gazetecilerinden Uğur Tenekecioğlu ile Gazete Ankara’da birlikte çalışıyorduk.
Gazetemizin genel yayın yönetmeniydi, şefiydi, müdürüydü, kısaca her şeyiydi.
Bir gün,bir arkadaşı ile at yarışı kuponu yaptı.
Ortaklaşa yaptıkları kupon, o zamanki parayla yaklaşık 40 lira idi.
Benden kuponu yatırmamı istediler.
6’lı ganyan bayiine gittim, kuponu yatırdım. 39 küsur lira tuttu.
Artan para ile para dediysem, işte kalan kuruşlarla ben de bir kupon yaptım.
Uğur Ağabeylerin yazmadığı atları yazdım.
Atlar koştu, büyük kupon 4’te kalırken, benim 50 kuruşluk (O zaman isteğin kadar oynayabiliyordun) kupon tuttu.
Yaklaşık bin lira aldım.
Atlar benim için koşmuştu.
O gün, “At koşar, baht kazanır” sözünün doğru olduğuna ve 6’lı ganyanın ise kısmet işi olduğuna inandım.
O günden sonra çok nadir yarış oynadım ama bir daha kazanamadım.
Uğur Ağabey ise o gün jübilesini yaptı ve bir daha at yarışı oynamadı.
ERHAN KARADAĞ