Hatırlıyorum, akrabanın, komşunun evinde cenaze olduğunda televizyon açılmazdı.
Küçüktük açmak isterdik, anne-babamız “Ayıp, insanlar ağlarken sen gülemezdin” derlerdi.
Ne de güzel demişler.
Şimdi asıl konumuza gelelim…
Elbette önce yapan cezasını çekecek.
Hem de hiç bahane aramadan.
Yani Bursaspor kendi hatalarıyla dibi gördü.
Herkesin dilinde olan 2 kez 9 kişilik rakipleri yenemedi.
Başkan ve yönetici tercihlerinde hata yaptı.
Yanlış transferlerden bahsetmiyorum bile.
Önce TFF 1. Lig’e ardından 2. Lig’e düştüyse Bursaspor, önce suçu kendinde aramalı.
Arıyor da aslında.
Bandırmaspor maçı sonrası ilk tepki mevcut futbolculara, eski başkan ve yöneticilere geldi.
Bandırmasporlu futbolcular stadı terk etmekten çekiniyordu, taraftarlar, “Sizinle sorunumuz yok. Oynadınız ve kazandınız. Tebrikler. Tepkimiz size değil kendi futbolcularımıza. Siz güvenle çıkabilirsiniz” dediler.
Öyle de oldu.
Bandırmaspor futbolcular stattan güvenle ayrıldılar.
Bursasporlu futbolcularla taraftarlar arasında ise arbede yaşandı.
Keşke yaşanmasaydı ama oldu.
Şimdi kaseti biraz daha saralım; cep telefonlarından Ankaragücü’nün Boluspor ile oynadığı maçın kadrosunu görünce büyük şok yaşadı Bursaspor camiası ve taraftarlar.
Yedek kadroyla çıkmıştı başkentin şampiyon takımı.
Hayal kırıklığı daha maçlar başlamadan yaşanmıştı.
Şimdi, “Bandırma’dan 4-2’lik yenilgi yerine galibiyetle dönseydiniz, kalma umudunuz devam ederdi” sözlerini duyar gibiyim.
Konu düşmek, kalkmak değil.
Konu Ankaragücü’nün Boluspor’a yenilmesi, Bursaspor’un Bandırma’da bir alt lige daha düşmesi hiç değil.
Konu; niyetin daha ilk baştan belli olması.
“O gençler ne zaman oynayacak” sözleri de kuru bir savunma.
Yani, “Haklısın ama itiraf edemiyorum” demek.
Oysa Ankaragücü ile Bursaspor taraftarları arasındaki dostluk “İstanbul’un boğazında değil
Ankara’nın ayazında” başlamıştı.
Yazık oldu.
Devam eder mi dostluk?
Bence eder ve devam etmeli.
İki kulüp taraftarları arasındaki bu dostluğu bilmeyen, idrak edemeyen yönetimler gider, yenileri gelir.
Her iki taraftan da “tribün kültürünü sosyal medya üzerinden sallamak” olarak gören taraftarları da bir kenara bırakırsak devam edecektir, etmelidir.
Tekrar ediyorum; sorun Ankaragücü’nün Boluspor’a yenilmesi değil.
Mesela Bursaspor, şayet Ankaragücü ile oynadığı maçı kaybedip küme düşmüş olsaydı kimsenin söyleyecek sözü olmazdı, olamazdı.
Bandırmaspor’a kimsenin laf etmemesi gibi.
Neyse bu duruma üzülen, kendi yönetim ve teknik heyetini eleştiren Ankaragücü taraftarları da oldukça fazla,
O nedenle herkese inat bu dostluk sürmeli.
Herkese inat BursAnkara diye bağırmalı tribünlerde.
Herkese inat şehidin emanetine sahip çıkılmalı.
Yukarıda da yazdım çünkü bu dostluk İstanbul’un boğazında değil Ankara’nın ayazında başladı.
Çekemeyen…
VEDAT YÜCEBAŞ