Atletizm sahasındaki ayaküstü sohbetlerden birinde İhsan Duygulu’ya antrenman kampları ile ilgili görüşü sorulmuştu.
İhsan, “Kamp niye yapılır?
Başarılı olmak için yapılır. Başarı için ne gerekir?
Daha iyi antrenman, iyi beslenme ve iyi dinlenme.
Fakat ülkemizde kamplarla ilgili verimli sonuç alınamadığı endişe ve şikayetleri var.
Bunu parçalar halinde anlatayım ki birleştirilince neden ve çözüm ortaya çıkabilsin.
Romalı mimarlar bina yapmadan önce arazinin altında manyetik alan var mı yok mu diye kontrol ederlerdi.
Ağaçtan elde ettikleri çatallarla arazi üzerinde yürür ve çatal ucu yere doğru eğmişse orada manyetik alan olduğunu anlarlar ve oraya asla bina yapmazlardı.
Manyetik alandan kasıt arazi altından suyun geçmesidir.
Başka bir örnek vereyim.
Tren otobüsle yolculukta yan oturanlar rahatsız olur ama aracın gittiği yöne doğru oturanlar rahatsız olmazlar.
Dünyamız doğu – batı yönünde dönerken yatak odalarında dünyanın dönüşüne ters yatanlar yani kuzey – güney yönünde yatanlar rahatsız uyurlar.
Arada sırada uyanırlar.
Ama doğu – batı yönünde yatanlar deliksiz rahat uyurlar.
Müslümanlara bunu anlatmak kolay çünkü ayağım kıbleye gelmesin diye kuzey-güney yönünde yatmazlar.
Başka bir örnek verirsem binaların altından geçen su akımı varsa bu manyetik alan oluşturur.
Manyetik alan ilk katta 20 santimdir.
Her katta 20 santim artar. Yani ikinci katta 40 santime çıkar.
Üst katları da siz hesap edin.
Bunu şunun için anlatıyorum.
Eğer bina içinde yaşayanlar yataklarını manyetik alan üzerine koymuşlarsa kansere yıllar sonra yakalanabilirler.
İlk katta yıllar boyunca aynı yerde yatan manyetik alandan 20 santim etkilenir ve bu hangi organına denk geliyorsa yıllar sonra kansere yakalanabilir.
Üst katlara çıktıkça risk artar.
Zihnimizi açmak için manyetik alanla ilgili birkaç örnek daha vereyim.
Göl ve nehir kenarlarındaki ağaçların gövdeleri dalları ve yaprakları suya eğiktir.
Ayrıca parklardaki büyük havuzların kenarındaki ağaçların da durumu aynıdır. Çünkü havuz içinde elektrik kabloları vardır.
Su devridaimi vardır.
Hiçbir şey bir anda olmaz.
Zamanla olur ağaçlar zamanla bu hale geldiğine göre yanlış mimari nedeniyle insanlar da zamanla kansere yakalanabilirler.
Binaların kuzey daireleri soğuk ve güneş almadıkları için pek tercih edilmezler.
Ülke olarak kuzey kutbuna yakınız.
Kuzeye bakan dairelerin yatak odalarındaki yataklar pencereye yakınsa ve de pencerenin altında radyatör peteği varsa bu da başka bir manyetik alan etkisi demektir.
Avrupa’nın bazı şehirlerinde kent içi metro trenleri binaların üstünden geçer bazı trenlerin rayları binalar üstünde yay çizerler.
Avrupa’da kansere yakalanan şehir halkı üzerinde araştırma yapıldı. Kansere yakalananlar arasında metro güzergahının binalar üstünde yay yaparak geçtiği alanda yıllardır oturanlar olduğu anlaşıldı.
Bu alandaki manyetik alandan etkilenmişlerdi. Sonra metro güzergahı değiştirildi. Mağdurlara tazminat ödendi.
Görüldüğü üzere insanlar yedikleri içtiklerinden değil mimari hatalardan da kansere yakalanabiliyorlar.
Eğer antrenman kampları şehir içindeki otellerde yapılıyor ve verimli olmuyorsa bu sadece özdisiplin sorunu olmayabilir. Gece ikiye kadar oturan sporcuların mimari sorunlardan etkilenip etkilenmedikleri göz ardı edilemez.
Araştırılmalıdır.
Atalarımız köylerde ahşap evlerde yaşadılar.
Ahşap sağlık demektir, manyetik alandan etkilenmemek demektir.
Şehirlerdeki ahşap binaların yan yana oluşu mahallelerin komple yanmasına neden olunca, taş binalara sonra da zamanla betonarmeye geçildi.
Sporda başarılı ülkeler spor kamp merkezlerini, gölün ve ormanın kenarında bilime uygun kuruyorlar.
Odalarda ahşap izolasyon var. Kuzey odaları malzeme odası ütü odası veya depo olarak kullanılıyor.
Bu kamplarda sporcular gece 22’de uyuyor, sabah 7’de zinde uyanıyorlar. Antrenmanlarını isteyerek ve verimli yapıyorlar. Sonuçta da başarılı oluyorlar.
Bizde ise gece geç yatma, sabah kahvaltıya isteksiz gözlerini ovuşturarak gelme, isteksiz verimsiz antrenman yapma şikayetleri var.
Farklı örnekler vereyim.
Yıllar önce gemi ve binalarda asbest kullanıldı. Gemi personeli ve binalarda yaşayanlar kansere yakalandılar. Asbest kullanmayın diye önceden yırtınmış olan bilim adamlarının ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı.
Manyetik alan için uyarılarda bulunan bilim adamlarının haklı oldukları da anlattığım örneklerle ortaya çıkmış oldu.
Aileler çocuklarına çok değer veriyorlar ama bir yanlışlığa düşüyorlar. Çocuk odasına girince çalışma masası bir tarafta, yatak bir tarafta, yatağın yanında çalışma masasını gören çocuk sizce ne kadar verimli ders çalışabilir?
Verimli kamp yapabilmek içinde bilime uygun planlanmış kamp merkezleri gerekir.”
İşte İhsan Duygulu farkı!
ARTUN TALAY