Ankara Amatör Küme takımlarından biri, gençler kategorisindeki bir mücadele için Çubuk’a gider…
Antrenör takımı açıklar, 20 kişilik kadrodan 18’i kadroya girer, iki oyuncu dışarıda kalır. Başkan da teknik adamla birlikte saha içine girerken, yedek oyunculara arabanın anahtarını verir.
Karşılaşma başlar, başkanın gözü maçın heyecanıyla bir şey görmez. Kritik bir mücadeledir, iki takım da şampiyonluğa oynadığı için zaman zaman saha içerisinde tartışmalar ve ağız kavgaları çıkar.
Yedek kalan ve canı sıkılan iki oyuncu başkandan habersiz arabaya atlar, maç bitene kadar Çubuk’u turlar.
Yol üzerinde ördek yavrusu gören iki oyuncu, arabayı durdurur ve ördek yavrusunu alır, biraz ilerdeki çaya bırakırlar. O anda ördeğini alan kişileri gören vatandaş hemen polisi, jandarmayı arar.
Maçın bitimine 10 dakika kala stada gelen iki yedek oyuncu, hiçbir şey yokmuş gibi maç bitiminde anahtarı başkana teslim ederler.
Soyunma odasından çıkan oyuncular, otobüse biner… Başkan da kendi arabasına atlar. Hareket eden kafileye eskortluk yapan, polis arabaları telsizden gelen anons ile bir anda başkanın arabasını durdurur ve başkanı arabadan indirirler.
Kafileyi gönderen emniyet güçleri, başkanı karakola götürür, sorguya çekerler.
Çünkü, verilen plaka başkanın plakasıdır.
Canlı hayvan hırsızlığından aranmaktadır.
Ördeğin sahibi de karakola getirilir.
Bağırıp, çağıran ördeğin sahibi, “Şikayetçiyim! Benim ördeğimi çaldılar” derken, bir anda karşısında 30 yıllık arkadaşını görür:
“Hayrola, sen ne arıyorsun burada!” diye başkana sorar.
Hiçbir şeyden haberi olmayan başkan, olayı anlatır.
Ördek sahibi davadan vazgeçer.
Ancak, canlı hayvan hırsızlığı ile işlem gören başkan, arkadaşı vazgeçse bile, mahkemeye çıkar.
Dava iki yıla yakın devam eder ve canlı hayvan hırsızlığından suçlanan başkan suçsuz bulunarak beraat eder.
BİR HARFİN YAPTIĞI
İki çocukluk arkadaşım vardı.
Birinin ismi Mehmet diğerinin ki ise Özer idi.
Bunlar yıllar önce Cebeci Tren İstasyonu’nun yanındaki kuş pazarına gitmişler.
Mehmet, “R” harfini söyleyemezdi.
Ancak, güvercinden de iyi anlardı.
Biri kuş mu alacak, hemen Mehmet’in yanına koşardı.
Bizim Özer de öyle yapmış, çıkmışlar pazara, fiyat alıyorlar.
Özer’in gözü bir kuşa takılmış, Mehmet’e, “Şu kuş nasıl” diye sormuş.
Mehmet, kuşu eline almış kanatlarını yoklamış “Uylu” cevabını vermiş.
Özer’in uğurlu anladığı kuşa, pazarlık yapılmış ve Özer, urlu kuşu ucuza almış.
Birkaç gün sonra bahçeye kuşları yemlemeye çıkan Özer, kuşun uçamadığını görünce soluğu Mehmet’in yanında almış.
Mehmet’e bu kuş uçmuyor. “Kanadı mı ne sakat” derken, Mehmet, ben sana söyledim: “Uylu dedim aldın. Ben ne yapayım” cevabını vermiş.
Zor da olsa Özer, Mehmet’in sözlerinden güvercinin kanadının urlu olduğunu çıkartmış.
Bir harfin yaptığına bakın.
ERHAN KARADAĞ
1 Yorum
Sayın erhan karadağ ankara amatör spor külüplerinin sorunları, bilhassa semt takımlarının birer birer kapandığını spor bakanlığımızın ve ankara büyükşehir belediyesinin özellikle semt tskımlararına destek vermelerini dile getirirseniz çok memnun olacağız teşekkür ederim başarılar dilerim Özay Uğraş onbirateş külübü yönetecisi