Hiç kimse adres falan aramasın…
Kayserispor galibiyetinin tek sahibi, bu hafta yaşadığı tüm sıkıntılara göğüs gerip takımına bu mükemmel oyunu oynatan Mustafa Kaplan’dır.
Lakabı Kral’dır.
Lakabını Kayseri’de tescil ettirmiştir.
Ankaragücü, Kayserispor’u 2-0 yenerken 1‘inci dakikadan 90 + 5’inci dakikaya kadar üstün olan taraftı.
Topla daha çok oynayan takım Kayserispor gözükse de pozisyonları hep Ankaragücü buldu.
Maç öncesi kağıt üzerinde mutlak favori Kayserispor’du.
Nasıl olmasın ki…
Hikmet Karaman, Kayserispor’u dipten almış, adeta yenilmez armada yaratmıştı.
13 maçta sadece 1 yenilgisi vardı.
Orgill ve Canteros’un yokluğu Hikmet Karaman’ın en önemli avantajıydı.
Ama Mustafa Kaplan karşısında çaresiz kaldı.
Yaptığı hiçbir hamleden sonuç alamadı.
Mustafa Kaplan’ı Fenerbahçe maçında, 1-0 öne geçtikten sonra takımı çok fazla geri çekmekle eleştirmiştik.
Bu maçta öyle bir denge kurdu ki, rakibe ceza alanı içinde tek bir pozisyon dahi vermedi.
Hikmet Karaman ne yapsa da Ankaragücü ceza alanına giremeyince çareyi uzaktan şut emri vermekte aradı ama nafile…
Chery ve Deniz’in uzaktan şutlarında bu kez de kaleci Altay devleşti.
Deniz Türüç’ün frikikinde yaptığı muhteşem kurtarışla galibiyetin mimarlarından biri oldu.
Sonuçta birçok devi yerle bir eden Hikmet Karaman, Kral’a diş geçiremedi ve kaybeden taraf oldu.
Mustafa Kaplan’nın hakkını teslim ettikten sonra galibiyete en fazla katkı sağlayan oyuncular kimdi derseniz önce Boyd’u, ardından kaleci Altay’ı, sonra da tüm takımı yazmak gerekir.
Sadaev, Pinto, Moulin ve Sacko ile inanılmaz pozisyonları cömertçe harcamasına karşın Boyd’un mükemmel fırsatçılığı Kayserispor’u devirdi.
Boyd, sadece attığı goldeki değil, ikinci goldeki taç atışında bile fırsatçılığının karşılığını aldı.
Kaleci Altay, artık Türkiye’nin 1 Numarası olmaya adayım diye bas bas bağırıyor.
Bakalım Şenol Güneş bu sesi ne zaman duyacak.
Yaş gününde onun katkısıyla alınan 3 puan Altay’a verilen en büyük hediyeydi.
Ankaragücü’nde kötü oynayan oyuncu aramayalım lütfen.
Ençok eleştirilen kaptan Sedat bile maçtan çıkarken 8 kilometreyi aşarak maçın en çok koşanıydı.
Herkes canla, başla oynuyor.
Arkadaşı hata yapıyorsa, onun açığını kapatmak için var gücüyle çalışıyor.
Takımda herkes ileri giderken, sadece Djedje’nin performansı kafalarda soru işareti bırakıyor.
O kadar gereksiz top kayıpları yapıyor ki anlamak mümkün değil.
Moulin’in de performansı merak ediliyordu.
Son dakikaya kadar oynayıp oynamayacağı belli olmamasına karşın kapasitesini sonuna kadar kullandı.
Bursaspor ve Göztepe’nin kaybettiği bir haftada bu galibiyetle artık Ankaragücü’nün düşme hattıyla ilgisi kalmamıştır.
Bundan sonra defter kitap elde, hesaplar Avrupa üzerine yapılacaktır.
Konya maçını da kazanırsa,Ankaragücü 5’inciliğin favorilerinden biri olacaktır.
Galibiyetin bir başka mimarı da taraftardı.
Bu sezon Kayseri’yi adeta mesken tutmuşlardı.
Statta dostluk rüzgarları esiyordu ama Ankaragücü taraftarı, maçın her dakikasında rakip tribünlerden çok daha üstündü.
Tebrikler Ankaragücü taraftarı.
Siz her güzelliğe layıksınız…
METİNER ERDEM