RÖPORTAJ: METİNER ERDEM
Cantürk Alagöz…
Alagöz Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Iğdır FK Başkanı, Ankaragücü Asbaşkanı…
Türkiye onu pandemide tanıdı. Dünyanın bırakın aşıyı, maske için birbirini kırdığı dönemde Sinovac aşılarının tedarikçisi olarak Türk insanının umudu oldu.
Sonrasında futbol dünyasında karşımıza çıktı. BAL Lig’inde aldığı Iğdır FK’yı 3. Lig’e çıkardı, yaptığı sansasyonel transferlerle Süper Lig takımlarından çok ses getirdi.
Cantürk Alagöz ile röportajımıza pandemiyle başladık, Iğdır FK, Ankaragücü, Fenerbahçe, Türk takımları ve Avrupa hedefleri hakkında konuştuk.
VİRALSPOR olarak biz sorduk, tüm samimiyetiyle yanıtladı.
Sizi bu keyifli röportaj ile baş başa bırakıyoruz.
PANDEMİ BİTTİ Mİ?
Türkiye sizi pandemide Sinovac aşılarını Türkiye’ye getirmenizle tanıdı. Ben de ilk aşımı Sinovac ile oldum. İlk sorum bu konuda olsun, pandemi bitti mi?
Şu an için pandemi bitti demek erken olur, yanlış olur. Bana göre daha uzun yıllar sürer. Ama zaman içinde grip vakası gibi görünecek. Grip aşısı gibi yılda bir kere hatırlatma dozu aşıları yapılacak.
BÜTÜN YATIRIMLARIM ANKARA’DA
Ankaragücü’ne geçen sezon dışarıdan ciddi destekler verdiniz, bu sezon yönetimdesiniz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
1969 Iğdır doğumluyum. 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü kazandım. Ankara’ya gelişim bu vesileyle oldu. Şu anda 53 yaşındayım ömrümün yarıdan çoğu Ankara’da geçti. Bir yerde Ankaralıyım artık. Bütün yatırımlarımı Ankara’ya yaptım. Ankara’yı çok seviyorum. Bana git başka şehirde yaşa deseler yapamam.
HERKES AŞI PEŞİNDEYDİ, ALLAH BANA NASİP ETTİ
Çok önemli bir iş insanısınız, özellikle sağlık sektöründe çok ciddi yatırımlarınız var. Ama biz pandemi dönemine kadar sizi fazla tanımıyorduk. Bir anda gündeme geldiniz, Türkiye’nin en önemli, en çok tanınan iş insanlarından biri oldunuz. Nasıl oldu bu tanınma?
Aşı ile tanındım. Aşı çok basite alınacak bir konu değil. Hala devam eden bütün dünyayı sarmış bir bela var. Yüzyılın felaketi deniliyor buna. Bütün dünyanın tek derdi Covid ve ona çare olacak aşı. Herkes aşı peşindeydi. Bunu da Türkiye’de Allah bana nasip etti.
SİNOVAC’IN BAŞARIYA ULAŞMASINDA EMEĞİM VAR
O dönem bazı çevreler, Çin’den Sinovac aşısını getirmesi için iktidara yakınlığınızdan dolayı sizin tercih edildiğinizi iddia etti. Doğru muydu bu iddia?
Sanki dünyada birçok aşı vardı da Hükümet onlardan birini getirmem için beni seçmiş. Dünyada aşı yoktu o zaman. Benim avantajım, Sinovac’ın 2013 yılından beri Türkiye distribütörü olmam. Ben bu aşıları sadece Türkiye’ye getirmedim, bu aşıların klinik çalışmalarını Türkiye’de yapan kişiyim. Bu aşılar daha dünyada yokken, Biontech olsun, Sinovac olsun, biz burada klinik çalışmalarını yapıyorduk. Sinovac’ın faz-1 ve faz-2 aşamaları güvenlikle ilgiliydi. Asıl önemli olan, aşının Covid’e karşı etkinliğini tespit eden çalışma, yani faz-3 çalışmasıdır. Sinovac’ın faz-3 klinik çalışmalarının Türkiye kısmını ben yaptım. Benim burada yaptığım faz-3 çalışmaları sonucu Sinovac o yetkinliği aldı. Bu çalışmalar olmasa, piyasada böyle bir aşı da olmayacaktı. Benim aşıyı getirmem gibi bir konu yok. Bu aşının başarıya ulaşmasında emeğim var benim.
AŞI FABRİKASI KURUYORUZ
Son dönemde yine ciddi yatırımlarınız var. Biraz da onlardan bahsedin de sonra, spora ve Ankaragücü’ne geçelim.
Ülke menfaatine, ülke geleceğine yönelik yatırımlarımız var. Teknolojik yatırımlar yapmaya çalışıyorum. Şu anda bir aşı fabrikası kuruyoruz. Covid aşısı değil ama bildiğiniz çocuk aşılarının yapılabilmesi için bir aşı fabrikası kurmak için bir yıldır uğraşıyoruz. Birkaç aya inşallah bitiririz diye düşünüyorum. Onun haricinde enerji, maden, kimya yatırımlarımız var. Afyon’da tıbbi etil alkol tesisi yaptık. Ar-Ge çalışmalarımız var bizim. Farklı hastalıkların tespitinde kullanılacak kit üretiyoruz. Savunma sanayi ne kadar değerliyse, ilaç ve aşı da o kadar değerli. Biz bu alanda yatırım yapıyoruz.
ZENGİN BİR AİLENİN ÇOCUĞU DEĞİLİM
Gelelim asıl konumuza spora ve özellikle de futbola. Ankaragücü yöneticiliğinden önce Iğdır FK başkanlığınız var. Neden Iğdır FK?
Iğdır’da doğdum, Iğdır’da büyüdüm. Zengin bir ailenin çocuğu değilim. Yetişme şartlarımız belli. İnsan memleketine bir şey yapmak istiyor. Iğdır’da takım kurmak kolay değil. BAL Lig’inde aldım. Pandemi dolayısıyla hızlandırılmış bir lig statüsü vardı. Allah yardım etti, hemen 3. Lig’e çıktık.
IĞDIR’IN YERİNİ BİLMEYEN FUTBOLCULAR VARDI
Sansasyonel transferlere yöneldiniz, Neden?
İddialı bir takım kurayım, gençlerin dikkatini çeksin, gençleri spora yönlendireyim istedim.
Kendimce iyi transferler yaptım ama ben transfer nasıl yapılır falan bilmiyordum bu işleri. Batuhan Karadeniz’i falan aldım. O ligde transfer yapmak, önemli isimleri Iğdır’a getirmek kolay değil. Bazen parayla da olmuyor bu işler. Iğdır’ın nerede olduğunu bilmeyen o kadar futbolcu vardı ki. Transfer teklif ediyorsun, Iğdır nerede diye soruyor futbolcu.
Ayrıca Iğdır tesis fakiri bir kent. Ne stadı ne futbolcuların kalacağı bir tesisi ne de antrenman yapacakları yer vardı. Eylül ayında lig başladı, 5-6 ay şehir şehir göçebe gibi gezdik. Ankara’da konakladık, İzmit’te konakladık.
5 ay içinde futbolcuların konaklayacağı, antrenman yapacakları, Süper Lig’de benzeri zor görülen 5 yıldızlı tesis yaptım, sahayı yaptım. Başka kentlerde her şeyi devlet yapıyor, ben hep kendi cebimden yapıyorum.
Geçen sezon şehir de kenetlendi, bir an önce üst lige çıkmak istedik. Birkaç ciddi sakatlığımız oldu maalesef olmadı.
FAİR PLAY HAYAL KIRIKLIĞI
Final maçınızı izlemiştim, centilmen bir takımınız vardı?
3. Lig’de koskoca sezonda bir futbolcumuz bile kırmızı kart görmedi. Çift sarı karttan, son adama yapılan faulden dolayı falan da kırmızı kart görmedik. Ben Federasyon’a teklifte bulundum. Bu bir fair play örneğidir, buna bir ödül verin dedim. Maddi ödül değil, manevi ödüldü istediğimiz. Yaptığımız fair play davranışının karşılığını aldığımızın bilinmesi açısından önemliydi bu ödül. Bu talebim dikkate bile alınmadı. Büyük hayal kırıklığına uğradım.
HEDEF SÜPER LİG
Hedef nedir? Iğdır FK ile nereye kadar yükselmeyi planlıyorsunuz?
Samimi söylüyorum, Süper Lig’e kadar çıkarmak istiyorum Iğdır FK’yı. Canı gönülden istiyorum. Elimden geldiğince oraya kadar devam edeceğim. Yaklaşık 200 bin nüfuslu bir kent Iğdır. Kent de hazır Süper Lig’e, onlar da istiyor.
İKİNCİ TAKIMIM HEP ANKARAGÜCÜ’YDÜ
Biraz da Ankaragücü konuşalım. Iğdırlı bir iş insanısınız, Ankaragücü ile de pek ilginiz yoktu, bir anda sizi önce en önemli sponsor, ardından asbaşkan olarak gördük. Bu süreç nasıl gelişti anlatır mısınız?
İyi bir Fenerbahçeliyim ama Ankara’da yaşadığım, ekmeğimi Ankara’da kazandığım için Ankaragücü’nü de çok seviyorum. Taraftarının o coşkusunu, o heyecanını çok seviyorum. Ankaragüçlülük nasıl tarif edilir bilemiyorum ama her şeyde işin hakkını veriyorlar. Iğdır FK ortada yokken ikinci takımım hep Ankaragücü’ydü.
Geçen sezon Ankaragücü transfer yasağı yaşarken benden destek olmam istendi, orada üzerime düşeni fazlasıyla yaptım. Rakam paylaşmayayım ama gücümün yettiğince diyelim. Ankaragücü ile ilişkimiz böyle başladı. Sonra Faruk abi bana yöneticilik teklif etti. İşlerimizin yoğunluğundan dolayı “Abi ben yönetime girmesem. Çünkü emek veremem, benim yerime daha fazla emek veren biri olsun. Ama ben maddi manevi hep yanındayım” dedim. O yönetime uygun gördü, ben de kabul ettim.
ANKARAGÜCÜ ŞAMPİYON OLUR, NİYE OLMASIN?
Faruk Koca Başkan şampiyonluk hedefiyle lige başladı ama şu an takım zor günler yaşıyor. Ankaragücü için şampiyonluk hayal mi, takım bu günleri atlatır mı?
İyi bir bütçen olur, iyi bir ekip kurarsın, Ankaragücü şampiyon olur. Niye olmasın? Ankaragücü’nün şampiyon olması lazım. Ne olur, nasıl olur bilmiyorum ama olması lazım.
Ankaragücü lige kötü başladı ama şu an çok iyi bir hocayla çalışıyor ve çok iyi transferler yaptı. Son 2 maçta kaybetse de oynadığı futbol umut verici. Kısa sürede alt sıralardan kurtulur, seneye de çok daha iyi yerler için mücadele eder.
Ankaragüçlülerden ricam Faruk Başkana sahip çıkın. Faruk abinin kalbi temiz. Cantürk Alagöz olarak her zaman maddi, manevi yanındayım. Ayrıca Ankaragücü taraftarı bilsin ki bu kulüp hiçbir zaman sahipsiz kalmaz.
TUTTUĞU TAKIMI SÖYLEYEMEME CESARETSİZLİĞİ
Fenerbahçeliyim dediniz. İlerde Iğdırspor Süper Lig’e çıktığında ya da Ankaragücü’nde Faruk Koca Başkan şakayla karışık sizi geleceğin başkanı olarak tanıttı. Böyle bir şey gerçekleşirse bu söyleminiz karşınıza çıkabilir, bundan çekinmiyor musunuz?
Öncelikle şunu söyleyeyim, benim Ankaragücü başkanlığı gibi bir düşüncem yok. İkinci olarak bu ülkede insanların başına ne geliyorsa gizli kapaklı oyunlardan geliyor. Tuttuğun takımı söyleyememe cesaretsizliği nedir ya? Biz kötü bir şey mi yapıyoruz da takımımızı söyleyemeyeceğiz. Herkesin çocukluktan gelen bir takımı var.
ANKARAGÜCÜ MÜ FENERBAHÇE Mİ?
Oldu ya Iğdır FK Süper Lig’e çıktı ya da Ankaragücü yöneticisisiniz, Fenerbahçe ile maç yapıyorsunuz. Gönlünüz hangi takımdan yana olur?
Tabi ki Iğdır FK yenecek, Ankaragücü yenecek. Başkanlığı bırak ben orada maaşlı çalışan biri olsam yine Iğdır FK’yı, Ankaragücü’nü tutardım. Maaş alıyorum, ekmeğini yiyorum ya. Aksini düşünmek ihanet gibi olur.
ESKİŞEHİRSPOR’A TALİP OLDUM
Bir ara da Eskişehirspor’u satın alacağınız söylentisi çıkmıştı. Doğru muydu bu söylentiler?
Eskişehirspor ile ilgilendiğim doğru. Durumları çok kötüydü, buraya başkanları, yöneticileri geldi. İyi niyetli davrandım ama sonra baktım ki farklı alacaklılar, farklı menajerler çıkıyor ortaya. Sana diyorlar ki kulübün 50 milyon borcu var. Sen de ölçüyorsun biçiyorsun ben bunu kaldırabilirim diyorsun. Sonra bakıyorsun, Cantürk Alagöz gelecek ya bir anda o 50 milyon çıkıyor 100 milyona. Ben de vazgeçtim.
FUTBOL DİPSİZ BİR KUYU
Gençlerbirliği de zor günler yaşıyor, kapınızı çalarlarsa destek olur musunuz?
Darda olana el uzatmak gerekir. Biri gelip senden bir şey istediğinde yok demek kolay değildir. Ama futbol maalesef dipsiz kuyu. İyi niyetli olarak birine yardım etmek istiyorsun, arkadan bir ordu geliyor. Gençlerbirliği eminim düzlüğe çıkacaktır ama benim öyle bir misyon üstlenme durumum yok.
ŞARTLAR UYGUN OLURSA YURT DIŞINDAN TAKIM ALIRIM
Son zamanlarda yurt dışı futbol takımı satın almaları da moda oldu, sizin de bu konuda hayalleriniz, planlarınız var mı?
Yok diyemem, şartlar uygun olursa neden olmasın? Şahsi menfaatim umurumda değil. Ülke menfaatine bir şey var mı yok mu ona bakarım. Olması gerekiyorsa yaparım. Acun Ilıcalı’nın yaptıklarını doğru buluyorum. En basitinden Türkiye’nin reklamı yapılıyor. Bir Türk’ün İngiltere gibi bir ligde söz sahibi olması gurur verici. Bir kapı oldu orası. Hem Türkiye’ye gelecek futbolcular açısından hem de Avrupa’ya açılmak isteyen Türk futbolcular açısından. Acun’un takımı başarılı olduğunda, Türk’ün takımı denilecek emin ol. Ülke adına yaptığı reklamın boyutu çok çok fazla. Yarın benim de önüme bir fırsat çıkarsa, düşünebilirim.