Sporda lüks merakı, gece hayatı ve uykusuzluk…
Doç. Dr. Fehmi Katırcıoğlu bunları sporcuyu sakatlığa götüren yola döşenmiş taşlar olarak görüyor ve ekliyor;
Profesyonel spor yapan genç sporcu iyi eğitim almadığı için sosyal değerlerle kendini ifade edemez.
Farkında olmayı ve fark edilmeyi spor dışında pek çok alanda arar.
Kendini gösterme, lüks arabalara binme, lüks yerlerde yemek içmek ile spor dışı heyecanlarda arar.
Okuma yazma kültürünün yeterince gelişmemiş ve spor yaptığı süreçte o ana kadar hiç sakatlanmamış olması, hiç sakatlanmayacağını düşünmesine neden olur.
Bu onun sahip olduğu ruh halini gösterir.
Kendisine rehberlik edecek genç psikolojisinden anlayan insanların bulunmaması, sporcuların yabancısı olduğu keyif odaklı yaşam, sporcuyu ulaştığı üst düzey performanstan uzaklaştırır.
Hatta daha çok içe kapanmasına neden olur.
Uykusuzluk, gece hayatı, zararlı alışkanlık, yanlış yerlerde bulunma, ters istikamette kişilerle beraber olması, onun sporda çok gerekli olan bedensel zafiyetler göstermesine neden olur.
Yoğun antrenman, maç ve yarışmalardan sonra dinlenme, gevşeme ikinci plana atılır.
Kasların uzun süre ayakta kalmaktan dolayı bağ dokularının zorlanma süreci sporcuyu sakatlanmalara götürür.
Bundan sonraki dönemde sporcu peş peşe gelen ağır sakatlıklar içinde hayat deneyiminin yetersizliği ile giderek spordan uzaklaşır.
Bunalımlı bir dönem başlar.
Zararlı alışkanlıkların olumsuzlukların tuzağına düşer.
Ailesine ve yakın çevresine kaba davranmaya başlar.
Bu eylemler eğitimsizliği nedeniyle zaten ifade güçlüğü yaşayan sporcuyu toplumun dışına atar.
Bundan sonrası trajikomik bir dramın konusudur.