Ankaragücü, Jese dışında tamamı yedek oyuncularla kurulu kadroyla çıktığı Ziraat Türkiye Kupası 4. tur maçında Amed Sportif Faaliyetler Kulübü’nü 6-2 yenerek tur atladı.
Küçük bir hatırlatma yapayım, Amed SFK’nın eski adı Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor’du.
O ad ile sorunsuzca maçlarını oynuyordu.
2014 yılında Amed SFK adını aldı ve bir anda Türkiye’nin en tartışılan kulübü oldu.
İsim değişikliği sırasında sarı-kırmızı olan renklerini Diyarbakırspor’un renkleri olan yeşil-kırmızıya çevirdiler, logosu da sarı olunca terör örgütü ile ilişkilendirildiler.
Sonrasında logo rengini beyaz yapsalar da adları hep terör örgütü ile birlikte anıldı.
Geçmişte bazı futbolcuları ve yöneticilerinin söylemleri ve davranışları da maalesef iddiaları haklı kılacak nitelikte oldu.
Amed SFK’nın birçok maçı, futboldan çok yaşanan olaylarla Türkiye’nin gündemine geldi.
Bunlardan en önemlisi de 2016 yılının Nisan ayında oynanan Ankaragücü-Amed SFK, TFF 2. Lig maçıydı.
O dönemki başkan Mehmet Yiğiner ve bazı yöneticiler, o maçta yaşanan olaylardan dolayı yargılandılar.
Bu yüzden iki kulüp arasında geçmişten kalan bir husumet vardı.
Kupada kuralar çekilip, Ankaragücü, Amed SFK ile eşleşince iki kulüp arasındaki husumet bazı çevreler tarafından yeniden gündeme getirilip ortam gerginleştirilmek istendi.
Ankaragücü taraftarının milliyetçi yapısından dolayı aslında ortam provokasyonlar için son derece de müsaitti.
Ama Faruk Koca, kura çekilir çekilmez yaptığı açıklamalar ile ortamı yumuşattı.
Ankaragücü ile Amed SFK’nın bir futbol maçı oynayacaklarını, futbol dışı beklentileri olanlara kesinlikle izin vermeyeceğini üstüne basa basa defalarca tekrarladı.
Başkan’ın bu kararlı tutumu sayesinde futbolun güzellikleri ile dolu son derece keyifli bir maç izledik.
Ankaragücü de Türkiye’de tüm gözlerin üzerine çevrildiği bu maçı, hem oynadığı futbol hem de saha dışında sergilediği yaklaşımla alnının akıyla tamamladı.
Başkan Faruk Koca’nın bu yaklaşımına dünkü maçta statta olan biletli 4005 taraftar da yine sağduyulu hareket ederek destek verdi.
Amed SFK’ya tepkilerini yine gösterdiler.
Ama başka statlarda olduğu gibi sahaya yabancı maddeler atılarak, küfürler edilerek değil.
Öyle güzel mesajlar, öyle güzel şekilde verildi ki…
İstiklal Marşı okunurken, Maraton tribününde dev Türk Bayrağı açılması muhteşem bir görüntüydü.
Tezahüratlar, maçı televizyondan izleyenlerin duygularına tercüman olacak nitelikteydi.
Yakın zamanda Amed SFK-Bursaspor maçında istenmeyen olaylar olmuştu.
Kardeş Bursaspor da unutulmadı, aylar sonra 16. dakika Bursaspor’a ayrıldı.
O yüzden tebrikler Faruk Koca, tebrikler büyük Ankaragücü taraftarları.
Faruk Koca’yı, borçsuz Ankaragücü sözü vermesine karşın, bu sözünü yerine getirmediği, yine söz verdiği sportif başarıyı sağlayamadığı için eleştiriyorum.
Bursaspor örneği ortadayken, saha sonuçları ne olursa olsun çok ciddi rakamların konuşulduğu borçlar açıklanmadığı sürece eleştirmeye devam edeceğim.
Ama o konu ayrı, bu konu ayrı.
Yiğidi öldür hakkını ver demiş atalarımız.
Bende burada hakkını vermek istedim.
Ayrıca maç öncesi görüntüler, bizlere de ders olacak nitelikteydi.
Sahadaki Amed SFK’lı futbolcular ile kulübü birbirinden ayırmak gerektiğine şahit olduk.
Amed SFK’lı futbolcuların çok büyük kısmı İstiklal Marşı’nı o kadar yürekten okudular ki.
Hiçbir maç öncesi ben bu tür görüntülere şahit olmamıştım, oldukça şaşırdım.
Zaten Ankaragücü’nün eski futbolcusu Ahmet Yıldırım’ın çalıştırdığı, kadrosunda eski Ankaragüçlü futbolcuların olduğu bir takımdan da bu beklenirdi.
Basın tribününün hemen arkasındaki localar Amed SFK yöneticileri ile doluydu, onlar da son derece efendi şekilde maçı izleyip, stattan ayrıldılar.
Statta ve çevresinde 4005 biletli seyirci kadar polis görev almıştı.
Allah’a şükür onlara da en ufak iş düşmedi.
Gelelim asıl konumuza, yani maça.
2. Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Amed SFK, kupaya çok önem vermiyor olacak ki tamamen yedeklerden oluşan bir kadroyla maça çıktı.
Aynı tercihi Ankaragücü Teknik Direktörü Ömer Erdoğan da yaptı ve Jese dışında geçen hafta ilk 11’de yer alan hiçbir futbolcusuna görev vermedi.
Buna rağmen maç 6-2 bitti ama tarihi bir fark da olabilirdi.
Ankaragücü’nün geleceği açısından son derece olumlu mesajlar aldığımız bir 90 dakika oynandı, Eryaman Stadı’nda.
Ömer Erdoğan’ın en çok eleştirildiği konu, yedek kulübesindeki oyuncuları yeterince hazır tutamamasıydı.
Sezon boyunca yedekten gelip de skora katkı yapan iki oyuncu oldu.
Biri Lamine Diack, diğeri de Tasos’tu.
Bir de Jese’nin İstanbulspor maçındaki asisti.
Bu maçta, ligde forma şansı bulamayan oyuncuların hırsına hayran olmamak elde değildi.
Maça gelen taraftarlara futbol resitali izlettirdi, Sarı Lacivertli oyuncular.
Öncelikle Ghayas Zahid, haftalardır kendisini 21 kişilik kadroya dahi almayan Ömer Erdoğan’a güçlü bir şekilde “Beni unutma. Bu takımın gerçek on numarası benim” mesajı verdi.
Ömer Hoca, Ghayas Zahid için “Arkadaşlarının gerisinde” yorumunu yapmıştı.
Bizim gördüğümüz Zahid, arkadaşlarının gerisinde olmak bir yana bayağı da önlerindeydi.
Ghayas Zahid, geçen sezon çok fazla geriye geldiği, enerjisinin çoğunu defanstan top çıkarmaya harcadığı için 3. bölgede yeterince verimli olmamıştı.
Ama orta sahada Tolga Ciğerci, Pedrinho ikilisi olduğu sürece Ghayas Zahid, yeteneklerini 3. bölgede çok rahat ortaya koyabilir.
Tasos, Kasımpaşa maçının ardından bu maçta da aşırı istekliydi ve gösterdiği performansla “Artık ilk 11’de olmak istiyorum” dedi.
Pepe ve Ariyibi dışında ilk 11’de sahaya çıkan diğer oyuncular da performanslarıyla beğeni topladı.
En büyük hayal kırıklığı Macheda’da yaşandı.
İngiltere, İtalya, Yunanistan’da üst düzey takımlarda oynamış bir futbolcunun, 2. Lig’den yedek kadroyla çıkan bir rakip karşısında bile bu kadar etkisiz kalması oldukça şaşırttı.
Kaleci Bahadır’a hiç iş düşmedi.
Hava serindi, umarım üşütmemiştir.
Gökhan Akkan’ın sakatlığı 3-4 hafta sürecek gibi.
Bahadır, Trabzonspor maçında alacağı formayı umarım sezon sonuna kadar göstereceği performansla kaybetmez.
Nurullah Aslan, 2 gol yedi ama gollerde hatası yoktu.
Nurullah’ın topu ayakla oyuna sokmakta son derece başarılı bir kaleci olduğuna bir kez daha şahitlik ettik.
Ömer Erdoğan’ın işi bu maçta biraz daha zorlaştı.
Artık ilk 11’i belirlerken biraz daha zorlanacak.
Ankaragücü’nün önünde Trabzonspor maçı var.
Trabzonspor’da uzatma dakikalarında sarı kart gören Bakesetas ve Trezeguet, Ankaragücü maçında cezalı duruma düştüler.
Herkes biliyor ki iki oyuncu da Fenerbahçe maçında oynayabilmek için bu kartları bilerek gördü.
Bu olayın teknik direktör Abdullah Avcı’nın bilgisi dışında yapılması mümkün değil.
Anlayacağınız, Abdullah Avcı Ankaragücü’nü çantada keklik görüyor ki iki önemli oyuncusundan yoksun çıkmayı göze alabiliyor.
Ankaragücü’nü çantada keklik görenlere gereken dersi vermek sahada Ömer Erdoğan ve oyuncularına, tribünde de taraftarlara düşüyor.
Haydi bakalım Abdullah Avcı, Ankaragücü çantada keklik miymiş görelim.
METİNER ERDEM