Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) zamansız şekilde 13 hakemi liste dışı bırakması, yayın ihalesindeki kaos ve belirsizlik, Süper Lig’in giderek niteliksiz hale dönüşmesi, tepe yapan hakem hataları Türk futbolunu karman çorman hale getirdi.
MHK’nın sezon bitmeden Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Ali Palabayık’ın da aralarında olduğu 13 hakemin kariyerini sonlandırması spor camiasında adeta deprem etkisi yarattı.
Her hafta yaşanan hakem hatalarından birçok takımın canının yandığı, haksız şekilde puan yitimleri olduğu aşikar. Son yıllarda deneyimli isimlerin bile yanlış kararlara imza attığına tanık oluyoruz. Avrupa’da çok başarılı maç yöneten hakemler, Süper Lig veya alt liglerde öylesine ilginç düdük öttürüyorlar ki…
Yani, hakemlerin verdiği karar ve çaldığı düdüklerden yakınmayan takım yok gibi. Lakin, sezonun sonuçlanmasına 10 hafta kala MHK’nın şaşırtıcı şekilde 13 hakemi liste dışı bırakmasının tutarlı gerekçesi yok. Eğer böyle bir planlama amaçlanıyorsa bunun zamanı maçların sürdüğü dönem değil, sezon bitimidir.
Hem neye göre saptandı bu 13 isim? Öyle ya, Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus gibi elit kategoride yer alan, Dünya Kupası ve Avrupa’da maç yöneten hakemleri birden silecek neden ne idi? Oysa, belirgin hataları ayyuka çıkan, takımların hedefinde olanlar maç yönetmeye devam edecek. Ölçüt nedir? MKH Başkanı’nın liste dışı bırakılan hakemlere yönelik “Hür iradelerine göre sahada karar veremiyorlardı” söylemi daha büyük skandal. Nereden bakarsanız bakın, Türk futbolunun marka değerini dibe vurduran yanlış bir tutum sezon ortasında alınan bu karar.
Bilmem ne denli doğru? Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Tahir Kıran, Adana Demirspor Kulübü Başkanı Murat Sancak, Karagümrük Kulübü Başkanı Süleyman Hurma’nın 13 hakemin kariyerinin noktalanmasında etkili olduğu savlanıyor.
Kulüpler Birliği karardan haberdar olmadığını açıkladı. Öyleyse kim? MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun tek başına bu iradeyi göstereceğine kargalar bile güler. Yoksa, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un işaret gibi TFF Başkan vekili Servet Yardımcı mı?
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, TFF Başkanı Nihat Özdemir’in ortaya çıkıp kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapması gerekiyor. Lakin, Özdemir her daim olduğu gibi sütre gerisinde 3 maymunu oynuyor, uzaktan izliyor.
Yazının girişinde vurguladığım gibi, Türk futbolu son yıllarda yaşanan olumsuzluklar, TFF’nin korkak, çekingen “tavşana kaç, tazıya tut” politikası ve beceriksiz yönetiminden ötürü iyiden iyiye dibe vurdu. İşlevini yitiren Nihat Özdemir ve ekibinin bu tablo karşısında istifa etmesi en doğrusu. Kan değişikliğinin dibe vuran Türk futboluna canlılık getireceği bilinen gerçek.
ŞÜKRÜ KARAMAN