Ankaragücü, yarın deplasmanda oynayacağı Göztepe maçında alacağı sonuçla üç kentin kaderini belirleyecek.
Kaderin cilvesi, tribünlerde kankardeş olan Bursaspor ile bir başka kardeş takım Erzurumspor’un ligde kalmaları Ankaragücü’ne bağlı.
Bursaspor’un da Erzurumspor’un da tek başlarına alacakları sonuçlar ligde kalmalarına yetmiyor.
Öncelikle Ankaragücü’nün yenilmemesi gerekiyor.
Ankaragücü berabere kalırsa sadece Bursaspor; kazanırsa hem Bursaspor hem de Erzurumspor için umut olacak.
Geçen haftaki sonuçlar olmasa Ankaragücü’nün omuzlarında ağır yük var demek mümkündü.
Ama geçen hafta, hem Bursaspor hem de Erzurumspor ayaklarına kadar gelen fırsatı değerlendiremeyerek, bir anlamda kendi kaderlerini kendileri belirledi.
Sosyal medyada polemikler dolanıp duruyor.
Özellikle Bursaspor taraftarı, teknik direktör Mustafa Kaplan’ın “Kimin düşeceği, kimin kalacağı bizi ilgilendirmiyor” sözü üzerinden Ankaragücü’ne yükleniyor.
Kusura bakma kardeş, sen Mustafa Kaplan’a laf edeceğine, varsa sözün Mesut Bakkal’a söyle.
Sen evinde Göztepe’yi yenmiş olsaydın, bugün çok daha rahat olacaktın, belki iki kardeş kol kola Süper Lig’de kalmanın keyfini yaşayacaktınız.
Ama şimdi sen evinde yenemediğin Göztepe’yi, Ankaragücü’nün deplasmanda yenmesini istiyorsun.
Erzurumspor için de aynı…
Fenerbahçe’yi yenebilseydin, bugün herkesin gözü Ankaragücü’nde değil, sende olurdu.
Kimseye muhtaç olmazdın, yenerdin Kayseri’yi kalırdın Süper Lig’de.
Ankaragücü’nün kimseye minnet, diyet borcu yok.
Çıkar maçını aslanlar gibi kendi için oynar.
Kazanır, kaybeder bilinmez.
Mehmet Yiğiner ve yönetim kurulu, Ankaragücü’nün Göztepe maçına en üst motivasyonla gitmesi için ellerinden geleni yaptı.
Sivasspor maçının adam başı 20 bin Euro olan primleri de dahil, ödemeler yapıldı.
Antrenmanları izliyoruz, moraller tavan yapmış durumda.
Mustafa Kaplan, takımı strese sokmamak için elinden geleni yapıyor.
Rakip doğal olarak çok stresli.
Biran önce gol bulma arayışı içinde olacak, gol gecikirse stres artacak.
Kulağı diğer maçlarda futbol oynamak kolay değil.
Sonuç ne olursa olsun, kim küme düşerse düşsün, kimse bunun sorumlusu olarak Ankaragücü’nü gösteremeyecek.
Öncelikle bu futbolcu grubu karakter olarak buna müsait değil.
Teknik direktörleri de oyuncuları da adam gibi adam.
Ayrıca, Ankaragücü’nün mali durumu ortada.
Galibiyet demek 2,6 milyon lira demek, ligi ilk 10 içinde tamamlamak demek.
Mustafa Kaplan hoca için de bir puanın ayrı önemi var.
İsmail Kartal 20 puan aldı, 20 puan da Mustafa Kaplan.
İstemez mi İsmail Kartal’dan bir puan dahi olsa fazla puan kazanmayı?
Eksikleri olsa da bu maçtan puan çıkartmak için elinden geleni yapacaktır.
Kaplan’ın zaten kısıtlı olan kadroda kafasında netleşmeyen tek mevkii sanırım kalecidir.
İkinci yarı takımı sırtlayan Altay mı, en kritik dönemi başarıyla atlatan Korcan mı?
Altay’ın transferi söz konusu olduğundan, taraftarla vedalaşma fırsatı tanınmalı.
Mustafa Hoca da bunu düşünür sanırım.
Muhtemel 11 şöyle olur:
Altay Bayındır, Stelios Kitsiou, Michal Pazdan, Alihan Kubalas, Cebrail Karayel, Wilfred Moke, Sedat Ağçay, İlhan Parlak, Hector Canteros, Hadi Sacko, Dever Orgill.
Son olarak, ortalık toz duman.
Özellikle uzak durmaya gayret sarfediyorum, izlemekle yetiniyorum.
Bizim de elbet söyleyecek sözlerimiz, yazacaklarımız olacak.
Sabırla Göztepe maçını bekliyoruz.
METİNER ERDEM