Ankaragücü, Spor Toto Süper Lig’in 20. haftasında Konyaspor’u deplasmanda 1-0 yendi.
Ankaragücü için zor bir deplasmandı.
Rakip de kupa maçı oynasa da Beşiktaş ile yapılan, başlama düdüğü ile bitiş düdüğü arasında tam 150 dakika geçen maç, Ankaragücü’nü epey hırpalamıştı.
Bunun üstüne son haftaların formda ismi Lamine Diack’ın kart cezası, sağ kanadın alternatifsiz ismi Kevin Malcuit’in sakatlığı nedeniyle kadroda olmaması maç öncesi umutları azaltıyordu.
Konya’ya Alper Bakırcıgil, Tuna Yılmaz ve Hikmet Doğanlı ile birlikte gittik.
Yol boyunca ortak görüş bir puanla dönmenin başarı olduğu şeklindeydi.
Ayrıca rakip kapalı kutuydu.
Konyaspor’un başarısında bir numaralı pay sahibi İlhan Palut’un hoş olmayan şekilde gönderilmesi, yerine gelen Aleksandar Stanojevic’in nasıl bir oyun oynatacağının bilinmemesi de Ankaragücü için dezavantajdı.
Ankaragücü’nün tüm bu handikaplara karşın, elinde iki kozu vardı.
Biri tribündeki taraftarı diğeri de saha kenarındaki teknik direktörü Ömer Erdoğan.
Süper Lig’de ilk kez düdük çalan Murat Erdoğan’ın başlama vuruşu ile birlikte Konyaspor, sağlı sollu ataklarla Ankaragücü kalesini zorlamaya başladı.
Ankaragücü ise rakibi ikinci bölgede bekleyip, burada kaptığı toplarla ani kontrataklara çıkarak skor üretmeyi planlıyordu.
Tabi bu oyun anlayışının başarılı olabilmesi için öncelikle elinizde hızlı ve kaliteli kanat oyuncuları ve bekleriniz olması gerekiyor.
Kadroda bu özelliğe sahip tek oyuncu Kevin Malcuit vardı o da sakatlığından dolayı Konya’da yoktu.
Durum böyle olunca ilk yarı Konyaspor hücum hattı ile kaleci Gökhan Akkan’ın mücadelesi şeklinde geçti.
Sahada takım bir türlü Ömer Erdoğan’ın isteklerini yerine getiremese de tribündeki yaklaşık bin taraftar, her biri en az 10-15 kişilik performans göstererek, her an maçı bırakması muhtemel takımı ayakta tutmayı başardı.
Tribünlerde 15 bine yakın Konyaspor taraftarı vardı, maç boyu şaşkınlıkla Ankaragücü tribünlerini izledi.
O kadar hayran kaldılar ki çoğu eline cep telefonlarını alıp, kendi tribünleri yerine deplasman takımı tribünlerinin görüntülerini kaydetti.
Ankaragüçlü bin taraftar tüm Türkiye’ye bir takım deplasmanda nasıl tribün yapar, yorgun takımını nasıl ayakta tutar canlı olarak gösterdi.
Taraftarın yoğun desteği, teknik direktör Ömer Erdoğan’ın oyuna kenardan müdahaleleri, ilk yarının gol yenilmeden geçilmesinde büyük rol oynadı.
Üstüne de Süper Lig’in acemi hakemi Murat Erdoğan, Ankaragücü’nün penaltısını yedi.
Konyaspor kalecisi İbrahim Sehic’in kontrolsüz şekilde çıkarak arkası dönük olan Tasos’a müdahalesi dünyanın neresinde olursa olsun yüzde bir milyon penaltıdır.
O pozisyondan sonra top dakikalarca oyunda kaldı ve herkes VAR’dan bir uyarı geleceğine o kadar emindi ki sürekli futbolculara topu taca atmaları uyarısı yapıldı.
VAR ya da AVAR olarak görev aldığı Ankaragücü’nün Sivaspor ve İstanbulspor maçlarında kusursuz olan Emre Malok’un bu pozisyona neden sessiz kaldığını anlamadık.
Maalesef VAR kayıtlarının açıklanması sadece İstanbul takımlarının maçlarına mahsus olduğu için bu pozisyonda ne konuşuldu bilinmeyecek, Ankaragücü’nün yenilen bir hakkı daha unutulup gidecek.
İkinci yarı tribünde taraftarın, saha kenarında Ömer Erdoğan’ın muhteşem performansına saha içinde Ali Sowe eşlik etti.
Bir ara sahada izlediğimiz futbolcu Ali Sowe muydu, Neymar mıydı karar vermekte zorlandık.
Sahada gördüğümüz Ali Sowe değil, Ali Şovdu.
İlk yarı boyunca dökülen Marlon Xaiver’in muhteşem ortasını, mükemmel bir şekilde asiste çeviren Ali Sowe, Ghayas Zahid’in tek vuruşluk golü atmasını sağladı.
Sonrasında her top alışında üç dört rakip oyuncuyla boğuştu, “Ankaragüçlü Neymar” bir keresinde bile bu boğuşmalardan yenik ayrılmadı.
Koskoca ikinci yarı Konyaspor’a sadece bir pozisyon verildi, onda da yine bir duran topta Adil Demirbağ son vuruşu yapamadı.
Zaten 70’li dakikalara kadar Ankaragücü tribünlerini seyretmekle meşgul Konyaspor taraftarları, bu dakikalardan sonra takımlarından umudu kesti ve yönetimine yüklenmeye başladı.
Maç boyu karşılıklı dostluk gösterisine sahne olan tribünlerde bu anlarda da birliktelik yaşandı.
Ankaragüçlü taraftarlar da “yönetim istifa” diye gür sesle tezahürat yaparak Konyaspor’a gönül verenlere tribün desteği sağladı.
Sahaya giren taraftar, tribünlerin karışması sahadaki Konyasporlu oyuncuları da etkiledi.
Maç adeta o dakikalarda bitti.
Ali Sowe ve kaleci Gökhan Akkan’ın performansı maçı kazanmaya yetti, diğerleri bu ikiliye sadece eşlik etti.
Dün Eren Derdiyok’la da yollar resmen ayrıldı, Frederico Macheda da son kez bu takımla sahaya çıktı.
Macheda ile sözleşme feshi konusunda anlaşma sağlandığı bilgisi bana geldi, bugün yarın son pürüzler giderilir, fesih için imzalar atılır resmî açıklama da yapılır.
Ömer Erdoğan, Ankaragücü’ne geldiğinde elinde Mustafa Dalcı-Emre Yıldız ikilisi tarafından yapılan berbat kadro planlaması sonucu şişirilmiş bir kadro vardı.
Bu kadrodan en doğru 11’i çıkarabilmek haftalarca çalıştı.
Çok ciddi hatalar da yaptı, bizler de eleştirdik.
Sonradan doğruyu buldu ama şu anda da alternatifsiz bir kadro ile mücadele ediyor.
Ömer Hoca’nın oyun sisteminde kanatların ve santraforun büyük rolü var.
Bu mevkilerde iyi oyuncun varsa bu sistemle başarılı olursun.
Ankaragücü’nde durum ne?
Kevin Malcuit sakatlanıyor, sağ bek mevkisine stoper Atakan Çankaya ya da sağ kanat Fıratcan Üzüm devşiriliyor.
Sol bekte Marlon Xavier bir iki maç dışında istikrarlı şekilde kötü oynamaya devam ediyor.
Alternatifi Yasin Güreler’in teknik kapasitesi sınırlı, çok koşarak çok çalışarak bu açığını kapatmaya uğraşıyor.
Giorgi Beridze, ilk haftalardaki performasından uzak, Tasos zaten hiç vasatın üzerine çıkamadı.
Emre Kılınç’ın gayretleri ile tek kanatla uçmaya çalışan kuş gibi Ankaragücü.
Allah korusun, Allah nazarlardan saklasın Ali Sowe’a bir şey olsa takım yüzde 50 güç kaybedecek, bir tane santrafor alternatifi yok.
Ömer Erdoğan hoca haftalardır şapkadan tavşan çıkarıyor, mucizeler yaratıyor.
Çekirge bu şekilde bir sıçrar, iki sıçrar, yarın bir iki maç kötü sonuçlar alınırsa, sonunun nereye gideceği belli olmaz.
Hoca da bu nedenle her maç sonu, medyaya her demeç verdiğinde bu takımın takviyeye ihtiyacı olduğunu üstüne basa basa söylüyor.
Ankaragücü yönetimi sağ olsun maddi anlamda elinden geleni yapıyor.
Ömer Hoca’nın söylediğine göre futbolcuların Ocak maaşları bile yatmış.
Süper Lig’de bir başka örneği yoktur.
Ama iş transfere gelince, başarısızlığı sezon başındaki icraatları ile tescillenmiş sportif direktör Emre Yıldız’ın ağzına bakıyor koca adamlar.
Sevgili yönetim, yapmayın, etmeyin, uyumayın, Ömer Erdoğan’a sahip çıkın.
İstediği mevkilere, istediği adamları bir an önce transfer edin.
Vakit daralıyor, Ankaragücü’nün de işine yarayabilecek piyasadaki birkaç iyi isim vardı, onlar bir kulüple anlaştı.
Ankaragücü’nde ise haftalardır aynı isimler konuşuluyor, bir tane bile icraat yok.
Her şey Emre Yıldız’dan beklenecekse, bu camia daha çok bekler.
Bugün Ziraat Türkiye Kupası’nda kura çekimi var.
Kura ballısı, nazar değmesin ismini vermeyeyim yönetim kurulu üyemiz çekecek kurayı.
Eryaman’da ev sahibi olursak yarı final cepte diyebiliriz.
Olmazsa da Ankaragücü Kupa Beyi’dir.
Her stadı bu taraftarıyla Eryaman’a çevirir.
METİNER ERDEM