Ankaragücü, deplasmanda İstanbulspor’a 1-0 yenildi.
Üst üste üçüncü yenilgisini aldı Başkent’in Sarı Lacivertli takımı.
Maçın ilk yarısında sezonun belki de en kötü futbolunu oynadı Ankaragücü.
İkinci yarı dengeyi sağlasa da pozisyon zenginliği hep İstanbulspor’da oldu.
Ankaragücü’nün Michal Racotzy, Gaetan Laura, Stelious Kitsiou ile bulduğu pozisyonlar beceriksizce harcandı.
Evlere şenlik gol yenildi.
Uzaktan çekilen şut direkten dönüyor, Mert Çetin ofsaytı bozuyor, 6-7 Ankaragüçlü futbolcu pozisyonu sadece izliyor.
Üç İstanbulsporlu futbolcu kaleci Ertaç Özbir ile karşı karşıya kalıyor.
Kemal Özdeş, bu takımın başında kupa dahil 7 maça çıktı, 5 yenilgi aldı.
Maalesef kan uyuşmadı.
Kendisi de biliyor.
Buna rağmen her maç sonrası, ömrünü uzatmak için olmadık vaatlerde bulunuyor.
Transferde onayı olmadan oyuncu alınmayacağını, hazır oyuncular ile takımın takviye edileceğini, yepyeni bir Ankaragücü olacağını söylemişti.
Dalcio Gomes dışında yapılan transferler aylardır maça çıkmamış oyuncular.
Kalite olarak da Ankaragücü’nü yukarı taşımaktan oldukça uzaklar.
Dünkü maçta bu takım farklı yenilmediyse kaleci Ertaç Özbir’e dua etmek gerekir.
Düşünün Ertaç Özbir’in sakatlandığını ve Erten Ersu’nun kaleye geçtiğini.
Vallahi de billahi de averaj takımına döner Ankaragücü.
Bahadır Güngördü’yü gönder, Erten Ersu’yu al, nasıl bir hatadır bu ya!
Son haftalarda savunma yönü zayıf olsa da bu takımın tek efektif oyuncusu Riccardo Saponara’yı, Michal Racotzy için kadro dışı bırakmak hangi futbol aklının eseridir?
4 yabancı ile yollar ayrılıyor.
Hepsi takımın en çok kazananı.
Buraya yazıyorum, 4’ünden dolayı da gelecek sezon Ankaragücü transfer yasağı yiyecek.
En pahalı oyuncularını kadro dışı bırakarak milyonları boş yere öde, bu takımın acil ihtiyacı olan stoper için 5 milyon lira bonservis ödemekten kaçın.
Böyle bir zihniyet Ankaragücü’nü yönetiyor maalesef.
Ankaragücü’nün şu an en büyük sorunu yönetilememek.
Başkan yok, yönetim yok.
Maç bitiyor, Ankaragücü futbolcusu, teknik direktörü, yöneticisi kayıplara karışıyor, tribündeki taraftarı sakinleştirme görevini İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz üstleniyor.
Osman Zeki Korkmaz, Ankaragücü TFF 1. Lig’de şampiyon olurken İsmail Kartal’ın yardımcısıydı.
Ahde vefayı bilen, kadirşinas bir insan Osman Zeki Korkmaz.
Tribünle aralarında ne diyalog geçti bilmiyorum ama Ankaragücü’nün durumuna o tribündekiler kadar üzüldüğüne yürekten inanıyorum.
Geçen haftaki yazımda, VİRALSPOR Youtube kanalındaki programda başkan İsmail Mert Fırat ve Faruk Koca’ya seslenmiş, “bu takımı küme düşürmeyin yeter, sizden başka bir beklenti yok” ifadelerini kullanmıştım.
Ankaragücü tepetaklak ligin dibine doğru gidiyor.
İlk 2, play off derken küme düşme hattıyla Ankaragücü arasındaki puan farkı bire kadar düştü.
Ben kendi kendime soruyorum, cevap vermekte zorlanıyorum.
Bu takım, Malatyaspor dışında hangi takımı yener?
Bu hafta Karagümrük’ü Eryaman’da ağırlayacak.
Kaç Ankaragüçlü, “bu maçı kesin kazanırız” diyebilir?
Allah’ım Yarabbim, düşündükçe çıldırmamak elde değil.
115 yıllık tarihe sahip Ankaragücü, yeniden köy kasaba gezmenin eşiğinde.
Ankaragücü, geçmişte bu duruma düştüğünde Melih Gökçek-Cemal Aydın kavgasının kurbanı olmuştu.
Beş parasız, menemenli, ıslak formalı günler yaşamıştı da TFF 2. Lig’e kadar düşmüştü.
O günlerde sportif başarısızlığa rağmen, camia kenetlenmiş, Ankaragücü küllerinden yeniden doğmuştu.
Bugünkü başarısızlığın nedeni, üniversitelerde tez konusu olacak cinsten.
Geçen sezon 4 İstanbul takımı ve Trabzonspor’dan sonra en pahalı kadroya sahipken bu takım küme düştü.
Bu sezon TFF 1. Lig’in en pahalı kadrosuna sahipken, takım küme düşme potasında.
Bu başarısızlığın en büyük sorumlusu, başkanlık yapmayı bilmeyen, Ankaragücü ile hiçbir manevi bağı olmayan İsmail Mert Fırat.
Kongrede kürsüde geçen sezonun sorumluluğunu üzerinden atıp “beni ilk kez başkan seçiyorsunuz” ifadesini kullanmıştı.
Bugün anlaşıldı ki geçen sezonki başarısızlığın da tek sorumlusu İsmail Mert Fırat imiş.
Bu takımı geçen sezon da o düşürmüş.
Geçen sezon takımı Emre Belözoğlu’na teslim etmiş, hiç sorumluluk almamıştı.
Bu sezon da en ufak sorumluluk almadan, önce takımı Feridun Geçgel-Seyit İçgül ikilisine, ardından Levent Onuk-Almancı ekibine teslim etti.
Şimdi de yine kendisi kenara çekildi, Faruk Koca-Emre Yıldız ikilisinin başarısızlıklarını izliyor.
Amed FK gibi kritik maçta takımını yalnız bıraktı, geçen hafta Ümraniye maçına gitmedi, bu hafta kime sorsam İstanbulspor maçında görmedik diyorlar.
Artık fiilen başkanlığı bırakmış, istifa etmek için bile icazet bekleyen birinden Ankaragücü’ne fayda gelmez.
Ankaragücü bir an evvel, İsmail Mert Fırat’tan kurtulmalı.
Bu kulübün fiili başkanı Faruk Koca ise o da şu anki başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmeli.
Bugüne kadar kongrenin sezon sonu yapılması gerektiğini, şu an böyle bir karar alınması halinde ortaya çıkacak yönetim boşluğunu bu kulübün kaldıramayacağını düşünürdüm.
Çok kötü yanılmışım.
Bugüne kadar en kötü yönetim bile yönetim boşluğundan iyidir derdim, bu yönetimi gördükten sonra yönetim boşluğu bile bugünkü yönetimden daha hayırlı olur bu kulübe diyorum.
Bu kulübün bir an önce, hatta hemen bu hafta olağanüstü genel kurul kararı alması gerekir.
Bu kulübün borcu nedir, kimedir açıklanmalı.
Açıklanmalı ki aday olacak kimseler nasıl bir tablo ile karşılaşacak bilmeliler.
Bu karar hemen alınırsa, bir ay içinde yeni yönetim işbaşı yapar, bu kulübü ligde tutar.
Aksi takdirde şimdiden uyarayım, sezon sonu köy kasaba yolları görünüyor bu takıma.
Dün sosyal medyada “Ankaragücü yok oluyor” hastagı ile paylaşımlar yapıldı.
Ben takip edemedim ama takip edenlerden duyduğum, Ankaragücü sevdalısı, bu kulübün akil insanları X platformunda, Ankaragücü’nü tartışmışlar.
Ankaragücü’nün kurtuluş reçetesi ortaya konulmuş, sohbet platformunda.
Allah razı olsun her birinden, camianın sesi olmuşlar.
Ne olur artık herkes konuşsun, ses çıkarsın.
Özellikle de adı başkanlık için geçenler.
Çıkın konuşun, camiaya umut verin.
Ankaragücü yeniden karanlık günlere dönmesin.
METİNER ERDEM