VİRALSPOR olarak aylar önce kalıcı transfer yasağının kapıda olduğunu yazdık.
Hem de isim isim yazarak tehlikeye dikkat çektik.
İsmail Mert Fırat yönetimi döneminde sözleşmeleri dondurulan, paraları ödenmeyen Renat Dadashov, Riccardo Spanora ve Andrej Dokanovic tek taraflı fesih yaptı.
FIFA; 3 futbolcunun dosyasını da “haklı sebeplerle fesih” kategorisinde onadı, “kaldı bir dosya” dedik.
“Haklı fesih yapan Gaetan Laura, Michal Rakoczy, Dorin Rotariu ve Nico Schulz dosyalarından biri daha FIFA’dan onanırsa kalıcı yasak geliyor” dedik.
İsmail Mert Fırat, Emre Yıldız olayın baş sorumluları, onda herkes hemfikir.
Gazi Ercüment Tekin ve arkadaşları da maalesef ilk 3 aylarında kulaklarının üzerine yattı.
Son 2 aylarında ise Furkan Gümüşcü aracılığıyla görüşmelere başladılar ama cepte para olmayınca, icraat olmadı, sadece ve sadece görüşüldü.
Bolca da pembe haberler yaptırıldı.
Sadece Gaetan Laura dosyası 120 bin Euro’ya kapanacakken borç 650 bin Euro oldu.
Allah bilir, diğerleri kaç Euro olmuştur o konularda henüz bilgi yok.
Son basın toplantısında transfer yasağının toplam rakamı için 8,5 milyon Euro telaffuz edildi.
Nuri Muhammet Yaman yönetimi, kongre öncesi “her şeyi biliyoruz, paramız var, kalıcı yasak gelmeyecek” dedi.
Kongre sonrası da aynı sözleri tekrarladı.
Maalesef kalıcı yasak geldi.
Eski yönetim “7 Kasım’a kadar süre vardı” diyor, yeni yönetim “biz görevi resmen 30 Ekim’de aldık, yasak 29 Ekim’de zaten gelmiş” diyor.
Ben dahil herkes bize söylenenin yüzde 100 doğru olduğunu sanıp bugüne kadar kayıkçı kavgası yaptık.
Bakıyorum kimsenin elinde yasağın 29 Ekim’de kesinleştiğine ya da 7 Kasım’a kadar süre olduğuna dair belge yok.
Boşuna birbirimizi yemişiz.
Bir terazim olmadığından A1 seviyesi Türkçem ve cehaletimle, “baş suçlu İsmail Mert Fırat ve Emre Yıldız, sonra da bugünkü iki taraf kalıcı yasakta aynı oranda suçludur” diyorum.
Sanmayın ki Faruk Koca’yı aklıyorum, sadece bu olayla alakası olmadığından dışarıda tutuyorum.
Kalıcı yasakta Ankaragücü sınıfta kaldı.
Şimdi tehlike, futbolcuların sahada alın teriyle helal olarak kazandıkları puanların silinmesinde.
Burada da baş suçlu vergi ve SGK borçlarını geçmişte ödemeyen Faruk Koca ve İsmail Mert Fırat’tır.
Gazi Ercüment Tekin ve arkadaşları, kalıcı yasağa sadece günler kala, puan silmeye de sadece bir ay kalaya kadar koltuklarında oturmayı sürdürdükleri için gelmesi muhtemel cezadan az da olsa sorumlu olacaklar.
Sorunu çözmesi gereken makamda oturan Nuri Muhammet Yaman başkan için şu aşamada sorumlu olup olmamasının bir önemi yok.
Önemli olan ne yapıp edip çözüm yolu bulması.
Başkanın, “Futbolcularımızın helal puanlarını sildirmeyiz” beyanı hafızalarda tazeliğini koruyor.
Kimsenin kalıcı yasakta olduğu gibi “bilmiyorduk, haberimiz yoktu” dememesi için ben tüm gerçekleri yazayım da herkes bilsin istedim.
Gazeteciliğe Anadolu Ajansı’nda başladım, ondan önce memuriyet hayatım oldu.
Maliye Bakanlığı’nda memurdum, vergi dairelerinde hala epey dostum var.
Onlardan bilgi alabiliyorum.
Ankaragücü’nün vergi borcu 190-195 milyon lira aralığında.
SGK borcu da 180 milyon civarında.
Ankaragücü’nün bu ay sonuna kadar ulusal lisans alması gerekiyor, alamazsa kimine göre 6, kimine göre 9 “helal puanı” silinecek.
Ulusal lisans alması için de vergi ve SGK borçlarını ya ödemesi ya da yapılandırması gerekiyor.
Muhammet Başkan, kongre öncesi bana yaptığı “1 milyar TL ile geliyoruz” açıklamasını reddetti.
Ankaragücü Başkanına “doğruyu söylemiyorsun” diyecek kadar hadsiz değilim, yaşıma verin, yanlış anlamış, hatalı haber yapmışım, tüm Ankaragüçlülerden özür dilerim.
1 milyarınız yoksa, 370 milyonluk vergi ve SGK borcunun nakit parayla kapatılması imkânsız.
Bu durumda geriye yapılandırma kalıyor.
Vergi borcu nasıl yapılandırılır?
Önce vergi dairesine gidiyorsunuz, yapılandırma için beyanda bulunuyorsunuz.
Vergi dairesi tabi ki tamam diyecek.
Sonra borcun yüzde 20’sini vergi dairesine nakit ödeyeceksiniz.
Hesaplayalım, 190-195 milyonun yüzde 20’si 38-39 milyon TL eder.
Kalanı için de teminat vereceksiniz.
Vergi dairelerindeki dostlara sordum “en az 100 milyon liralık teminat gerekir” diyorlar.
Yani 40 milyon lira nakit paranız, 100 milyon liralık da teminat göstereceğiniz malınız olacak.
Nuri Muhammet Yaman yönetiminden kimse bu nakit parayı verecek güce sahip değil.
Hele 100 milyonluk teminatın altına kesinlikle girmezler.
Borç bu yönetimin borcu değil, yüzde 5’i Faruk Koca, yüzde 95’i İsmail Mert Fırat dönemine ait.
Gazi Ercüment Tekin’in yaptığı gibi Nuri Muhammet Yaman yönetimi de “bu borçlar bize ait değil, geçmiş yönetimlerden alın” diyebilir.
Vergi dairesi de gider geçmiş yönetimlerin teminatlarını kullanır, alacağını tahsil eder.
Bu yapılmasına yapılır da bunun itirazı var, uzun zaman alır.
Ankaragücü’nün ise elinde olmayan tek şey para ve zaman.
Eğer bu işler ay sonuna kadar hallolmazsa ulusal lisans alınmayacak, helal puanlar silinecek.
Dostlarımın, Gazi Ercüment Tekin ve arkadaşlarına da kötü haberi var, vergi daireleri isterlerse onlar adına da ödeme emri çıkarabilirler.
Onlar da itiraz eder, süreç uzar durur.
Olan Ankaragücü’ne olur.
Ben eski Maliyeciyim, bilgim vergilerle sınırlı.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) işler nasıl yürüyor bilmiyorum.
Bilmediğimi itiraf etmekten de çekinmem.
Ancak orası için de benzer işlemler gerekeceğini tahmin ediyorum.
Bugün 20 Kasım Perşembe.
Gerçekler bunlar, “bilmiyorduk, haberimiz yoktu, eski yönetim bize bilgi vermemişti” derseniz bu yazıyı yeniden yayınlarım.
Son basın toplantısında “paramız var ödeyeceğiz” demediniz.
“Üst düzey görüşmeler yapıyoruz, halledeceğiz” dediniz.
İnşallah halledersiniz, biz de alkışlarız.
Halledemezseniz, biz zaten muhalefette olmaya alışığız, sizin de başınıza ekşimekten çekinmeyiz.
METİNER ERDEM




