Dünyanın en başarılı spor kulüplerinden biri ama yönetim felsefesine baktığınızda IBM ile örtüşen bir yapılanma görüyorsunuz.
Barcelona’yı anlatırken en önemli sorun onu nasıl tanımlamaya başlayacağımızdır. Bireye saygı ön plandadır. Taraftarlar, sporseverler kulüpten saygı görürler ve buna karşılık kulübe saygı gösterirler.
Kulübe hizmet edenler yaşam boyu iş güvencesi altındadırlar. Yalnız çalışanlar değil, sporcularda zamanı geldiğinde başka görevler alarak kulüp bünyesinde kalabilirler. İçeriden yükselme ilkesine gösterilen kararlılığı anlatmadan geçemeyiz.
Kulüp içinde verilen yoğun eğitim konu dışı bırakılamaz. Bu özellik en küçük ayrıntılara kadar yansır.
Her şeyin üstünde küçük işleri en doğru şekilde yapma isteği her türlü takdirin üstündedir. Bu durum güven verir ve çalışanı inanılır kılar.
Barcelona’da yöneticiler gelen bilgilerin doğruluğunu kontrol etme zahmetine katlanırlar. Kullanılan bu yöntem önemli başarılar sağlamıştır.
Barcelona’nın insanlara, sporseverlere, taraftarlara uzanan, onlara dokunan birçok organizasyonu vardır. Bunlar IBM çalışma felsefesiyle örtüşmektedir.
IBM’nin NewYork’taki finans bölümüne gidin. Sizi ilk karşılayacak olan yerden tavana uzanan panodur. Üzerinde bölümlerde çalışan her insanın fotoğrafı vardır. En üstte ise şu yazıyı görürsünüz. “Farkı oluşturan insanlardır.”
IBM’de 1914 te güçlü yönetim anlayışı temeli ve felsefesi atılmıştır. Çalışanlar silkelenmez. İnsanlar cilalanıp, parlatılır ve eldeki kadro ile başarılı olunur.
1940’larda rakip firmalar sendika ve işçi sorunlarıyla uğraşırken, IBM çalışma saatleri içinde çalışanlara duş yapma olanağı, parasız kaliteli sıcak yemek servisi yapan yemekhaneler, eğlence merkezleri, okullar, oteller, kütüphaneler, parklar, atletizm sahaları, tenis kortları sağlayıp insana verdiği değeri gösterirken, diğer rakipleri bu yaklaşım karşısında şoka uğramışlardı. IBM bunları yatırım olarak görüyordu ve karşılığını alacağını söylüyordu. Dedikleri de çıktı. Bu proje daha da geliştirildi. Tüm çalışanlar yılda bir dolar ödeyerek oluşturulan kulübe üye oldular. Kendileri ve aileleri bu kulübün tüm tesislerinden yararlanmaya başladılar.
IBM yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyeleri günde 16 saat çalışmaktadırlar. Neredeyse her gecelerini IBM çalışanlarından oluşan, çok sayıda kulübün kutlama ve toplantılarına katılırlar. Çalışanlarla konuşurken ağızlarından söz kapmaya çalışan biri gibi değil, eski bir dost gibi konuşurlar.
Barcelona’daki felsefe ve yapılanmaya bakınca IBM örneğinde olduğu gibi birçok sosyal tesis ve organizasyonla insanlara taraftarlara ve sporseverlere uzandıklarını görüyoruz. Bu bir raslantı olamaz.
Barcelona’da kulübün her düzeyinde çalışan insanlar kulübün yaptıklarından gurur duyuyorlar. Kalite ve verimlilik düşüncesi gibi her olayda kulübün yaptığı iş sonucunda duyulan gurur, sporseverlere, taraftarlara, insanlara yönelik yaklaşımın temel taşıdır.
Barcelona’da herhangi bir konuda hata yapabilirsiniz. Düzeltme şansınız olacaktır. Ancak insan yönetiminde, taraftar ve sporsever yönetiminde çuvalladınız mı işiniz bitik demektir.
Barcelona’da en iyi olacaksınız ya da hiç.
Bu iş bu kadar basittir.