Ankaragücü, Evkur Yeni Malatyaspor’u 1-0 yenerek 2 haftalık kötü gidişe son verdi.
Bu maç Sarı Lacivertliler için o kadar önemliydi ki, nasıl anlatılır bilemiyorum.
Sosyal medya fenomeni Baho var ya!
Hani, “Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz, Mükemmel manzara” diyen
Osmanlı Stadı’na gelen, televiyonları başında izleyenler o mükemmel takımı izlediler.
Aynen Baho’nun dediği gibi: Anlatmaya gerek yok.
Yanlış anlaşılmasın.
Mükemmel olan oynanan futbol değildi tabi.
Sahadaki futbolcuların ruhlarıydı, yürekleriydi.
Ankaragücü ruhunun, İmalat-ı Harbiye ruhunun geri gelişine tanık olduk hep birlikte.
Bursaspor maçında kaybedilen 3 puandan çok, oynanan futbol can sıkmıştı.
Teknik Direktör İsmail Kartal’ın maç sonu ekonomik sorunlardan dem vurması, ister istemez yabancılar para almadıkları için oynamıyorlar düşüncesini akıllara getirmişti.
Hafta içi antrenman haberlerini takip edenler Hopf, Heurtaux, Moulin, Mokhtar ve El Kabir gibi as oyuncuların sakatlık gerekçesiyle çalışmalarda yer almadığını da görünce maçla ilgili umutlar, doğal olarak dip yaptı.
Umutsuz olmak için gerekçe de çoktu…
As oyuncular sakat, para yok oyuncular oynamıyor, rakip bu sezon çok iyi, Osmanlı Stadı uğursuz…
Saymakla bitmez…
Maç kadroları açıklandığında iki sürpriz daha çıktı ortaya.
Putsila kadroda yoktu, Bifouma da yedekti.
Meğer Pusila gece yediği yemekten zehirlenmiş, Bifouma da mill takımdan sakat dönmüş.
7 as oyuncudan yoksun ne yapabilirdi ki Ankaragücü?
Herkes kendi kendine bu soruyu sorarken, daha başlama vuruşu yapılır yapılmaz, aslan yüreği yemiş 11 genç adamı gördük sahada.
Süper Lig’in bu sezon ki flaş takımı Malatyaspor’a sahayı dar eden, top göstermeyen 11 cesur yürek.
Alper Ulusoy, VAR sayesinde o penaltıyı vermese de bu Ankaragücü, bu maçı kazanacaktı.
Fenerbahçe’yi yenen, Beşiktaş ve Başakşehir’e kök söktüren Malatya da bu inanç karşısında daha ilk dakikalardan teslim olmuştu.
Koca 90 dakikada bir pozisyon bulabildiler, kaleye isabetli şut çekemediler.
Futbolun seyri, sahada iyi oyuncu olunca bir başka güzel oluyor.
14 kez İtalya Milli Takımı forması giymiş, Alessio Cerci, Torino’daki, Fiorentina’daki futboluna geri dönmüş gibiydi.
Erdem ile sağ kanatta öyle güzel bir ikili oluşturmuşlardi ki seyrine doyum olmuyordu.
Her atağı tehlike oldu.
Oyundan çıktığı 70. dakikaya kadar taraftarı mest etti.
Cerci, şu anda tek devrelik kondisyona sahip.
7 oyuncu sakat olunca ilk 11’de oynadı, hakkını verdi.
Gerçek anlamda 70 dakikalık performansa ulaştığında Türkiye gerçek bir yıldız seyredecek.
Cerci dışında, Dja Djedje de maçın yıldızıydı.
Asıl mevkii sağ bek olmasına karşın önliberoda kusursuz oynadı.
Penaltıyı kazandırmasına karşın İlhan Parlak ile Kubilay Kanatsızkuş ise zayıf halkalarıydı takımın.
Diğerleri verilen görevleri layıkıyla yerine getirdi.
Bu arada kimdi diğerleri?
Maça başlayan 11, sonradan giren 3 oyuncu.
14 futbolcudan 8’i, Ankaragücü’nün Spor Toto 1. Lig kadrosundaki isimlerdi.
Korcan, Erdem, Alihan, Sedat, İlhan, Kenan, Mehmet, Kehinde.
Hani kuruş para almadan takımı sırtlayıp şampiyon yapan ekipten.
İsmail Kartal zor gününde görev verdi, yine utandırmadılar hocalarını.
Sakat oyuncular maçı basın tribününden takip ettiler.
Sık sık onları da gözlemleme imkanımız oldu.
Sahadaki oyunun onları da heyecanlandırdığı bir gerçek.
Paranın her şey olmadığını arkadaşları onlara gösterdi.
Haftaya Fenerbahçe maçı var.
Tüm futbolcular için piyasa maçı.
Herkes kendini göstermek isteyecektir.
Bu hafta inanıyorum ki Moulin ve Heurtaux dışında diğer sakatlar iyileşecek(!)
Zor maç olacağı kesin.
Fenerbahçe de kötü gidişe son vermek için bu maçı mutlaka kazanmak zorunda.
Ankaragücü de iddialı gidecek.
Mehmet Yiğiner de İsmail Kartal da hedefin galibiyet olduğunu açıkca ifade ettiler.
Neden olmasın?
Son olarak taraftara gelince.
Bu maçta İmalat-ı Harbiye ruhuyla oynanmışsa, bunda mutlaka Gecekondu’nun 19.10 gecesinin katkısı olmuştur.
O geceye katılıp da Ankaragüçlülüğün ne olduğunu öğrenmemek mümkün değildi.
Maçta cezaların da etkisiyle çok boşluk kaldı.
Tribünde olanlar görevlerini sonuna kadar yerine getirdiler.
Taraftar söz vermişti, küfür olmayacak diye.
Sözünde de durdu.
Umarım bir daha böyle boş tribünlere oynamaz
Ankaragücü.